"Günaydın Marinette. Ben... Sadece birşey soracaktım." Marinette, boğazını temizleyip kekelememeye özen göstererek yanıtladı.
"Tabii, sorabilirsin." Adrien'ın yüzünde ister istemez bir tebessüm belirmişti. "Şey... Okuldan sonra, boş musun?" Marinette, Adrien'ın verdiği cevap karşısında afallamıştı. Ne yani ona bir nevi çıkma teklifi falan mı ediyordu? Hızla cevap vermek için yeltendiğinde, duraksadı. Saçmalamaktan korkuyordu. Kendini toparladı ve derin bir iç çekti. "Okuldan sonra? Ah, sanırım.... evet, evet boşum. Neden?" Bu kez Adrien endişelenmişti. Ağzında bir şeyler geveledikten sonra cevapladı.
"Ughm. Bilmem... Takılalım diyecektim. Sen, ben, Alya ve Nino. Üçümüz. Gelirlerse tabi." Marinette heyecanla başını salladı. 4 Kişilik bir randevu olsa bile, sonuçta bir randevu olacaktı. Kendini gülümsemekten alıkoyamamıştı. Kekelememek için aldığı ciddi yüz ifadesinin yerini kocaman bir gülümseme kaplamıştı. "Güzel... Ughm. Ben bir Alya ve Nino'ya da sorayım." Marinette, heyecandan ister istemez kekelemişti. "E-evet, tabii. Sor." Oğlan başını salladı. "Eh, şey o zaman senin evinin önünde buluşuruz." Kız yeniden kafa salladı, oğlan ise ekledi. "Alya, Nino ve ben yani."
"Evet. Anlamıştım zaten."
"Peki o zaman." Deyip, kızın yanından ayrıldı genç oğlan. Acele ile en iyi arkadaşı Nino'nun yolunu tuttu.
***
"Ne oldu dostum, söyledin mi? Teklif ettin mi?"
"Aslında... Ben, Nino, Alya, sen ve ben dedim. Nedenini sordu ve söyleyecek birşey bulamadım. Daha hislerimden emin bile değilim!"
"Ne, ne yaptın sen? Dostum! Herşeyi berbat ettin."
"Evet, evet öyle yaptım."
"Alya ve ben gelmiyoruz. Gelemediğimizi söyle, bu bir randevu ise eğer iki kişilik olmalı. Ben Alya ile konuşurum."
"Ciddi misin Nino? Sen bir numarasın dostum!"
"Biliyorum."
***
"İşte böyle Alya. Söyleyecek bir bahane bulamadığı için bizi bahane etmiş ve herşeyi berbat etmiş. Ki ben yardımına koşana kadar. Bizim gelemediğimizi söyleyecek."
"Harika Nino! O zaman ne diyoruz? Forever Adrinette!"
"Forever Adrinette!"
***
Bir oraya bir buraya yürürken, yağmurdan ıslanmış saçlarına parmaklarını geçirdi genç oğlan. Her bir yağmur damlası üzerine düştüğünde yeniden titriyor ve o eşsiz duyguyu hissediyordu. Bakışlarını yönelttiği ayakkabılarından kaldırıp, Marinette'in evine dikti. Onu görüp gözlerini kaçırana kadar. Marinette, elinde şemsiyesiyle hızlı bir şekilde Adrien'ın yanına koştu. "Çok ışlanmışsın Adrien. Hasta olacaksın."
"Önemi yok." Dedikten hemen sonra kız aceleyle şemsiyesini açtı. Adrien'ın bakışları şemsiyeye yöneldiğinde, şaşırdı. "Bu...." Lafı kesildiğin de gözleri tekrardan geceyi aydınlatan Marinette'in gözlerine yöneldi Adrien'ın gözleri. "Evet, bu senin bana tanıştığımız ilk gün verdiğin şemsiye." Adrien güldü. "Hâlâ saklıyor olmana inanamıyorum." Marinette gülümsedi. "Çok sevdiğim bir arkadaş kazandırdı bana bu şemsiye, tabiki saklıyorum." Marinette'in gözleri, Adrien'ın arkasını, sağını ve solunu aradı. Ama aradığı kişileri bulamamıştı. "Alya ve Nino nerede?"
Adrien gözlerini kaçırdı. "Ah, onlar gelemeyeceklerini söylediler." Marinette, aslında sevinmişti. Ama belli etmemeye çalıştı. "Ya, üzüldüm. Çok eğlenceli bir gece geçirebilirdik oysa ki..." Adrien'ın da üzülmüş gibi yaparak yanıtladı. "Evet, haklısın." Marinette başını salladı, konuyu değiştirmek istercesine bir soru yöneltti. "Nereye gidiyoruz?"
"Bowling oynamaya, sinemaya ve yemek yemeye gidebiliriz."
"Öyleyse hepsini yapalım, uzun bir gece olacağa benziyor."
"Pekala..."
***
Hamburgerini ağzına götürürken konuştu Marinette. "Bowlingte seni nasıl alt ettim ama!" Adrien güldü.
"Yapma, sadece hızlıydın." Marinette alaycı bir şekilde yanıtladı. "Hızlı ya da yavaş, sonuçta yendim." Dedi ve kıkırdadı. "Sana izin verdim." Marinette güldü. "Ben de inandım."
"İster inan, ister inanma." Marinette gözlerini devirdi. "İnanmıyorum, inanmayacağım."
"Peki. Seni başka bir zaman rövanş maçına davet ediyorum." Marinette başını salladı. "Kabul." Adrien ukalaca gülümsedi. "İyi öyleyse... Senin yenildiğin de ki yüz ifadeni merak ediyorum." Marinette yanıtladı. "Hah. Sen öyle san! Kimin yenildiğini göreceğiz." Adrien yemeğinden bir lokma daha aldı. "Göreceğiz."
***
"Alya ve Nino'nun gelememesine üzüldüm ama gerçekten çok güzel bir gece geçirdim."
"Ben de." Dedi ve gülümsedi genç kız. Adrien, Marinette ile el sıkışmak üzere elini uzattı. Marinette bunun farkına bile varmadan Adrien'a sarılmıştı. Adrien afalladı, bir kaç saniye sonra o da Marinette'e sarıldı. Marinette geri çekildi ve kocaman gülümsedi. "Teşekkür ederim." Bu kez Adrien'da gülümsedi. "Ben de teşekkür ederim, hem teklifimi kabul ettiğin hem de eğlendirdiğin için." Marinette ukalaca gülümsedi. "Rövanş maçı için tekrarlayana kadar bekle!" Bunu alaycı bir şekilde söylemişti. Ardından arkasını döndü ve elini kaldırıp el salladı kız. Adrien güldü. "Her zaman."
***
"Öpüştünüz mü?!" Marinette kızardı.
"Ne? Biz... Hayır! Tabiki öpüşmedik, saçmalama! İlk randevu da öpüşmek tuhaf olmaz mıydı? Hem onun bana arkadaşlıktan öte duygular beslediğini sanmıyorum."
"Ah, kızım... İlk randevu da öpüşülür tabi! Sanki hayatında kaç defa randevuya çıktın?"
"Ughm... Hiç?"
"Tam bir man kafasın Marinette!"
"Ne yani, onu ben mi öpmeliydim? Ah, saçmalama! Ama öpseydi karşılık verirdim..."
"Adrien Agreste seni öpüyor ve sen karşılık vermiyorsun? Bunu yapan kişinin beyni sorgulanmalı."
"Bu konu da haklısın..."
"Biliyorum."
***
"Neler yaptınız?"
"Sinemaya gittik, bowling oynadık ve yemek yedik."
"Teklif ettin mi?"
"Ne? Hayır. Bu biraz tuhaf olurdu."
"Dostum, randevuya çıkmanız tuhaf olmuyor ama senin ona çıkma teklifi etmen tuhaf mı oluyor?"
"Ben zaten çıkma teklifi etmedim mi?"
"Bilmiyorum."
"Dur bir dakika, bu bir çıkma teklifi değilse ne o hâlde?"
"Arkadaş takılması..."
"Bizim amacımız zaten çıkma teklifi etmekti ve onun bu anlamda anlaması lazımdı."
"Yani..."
"Hâlâ arkadaşız."
"Dostum!"
"Ona söylemem gerekiyor mu?" Nino başını salladı. "Kesinlikle, söylemen gerekiyor." Bu kezde Adrien kendinden emin bir şekilde başını salladı. "Yarın çok geç olabilir."
"İşte bu!" Dedi Nino, daha sonra özel hareketlerini yaparak kendilerini tatmin ettiler. Bu hareket çoğu zaman onlara özgüven verirdi. Çoğu zaman mutluluk. Aslında onları asıl ayakta tutan arkadaşlıklarıydı.
***
Selam. Nasılsınız bakalım? 30. Bölümde final yapmayı düşünüyorum, sizce? Çünkü fazla uzamasını istemiyorum, final yaparsam sizin isteğiniz üzere bu kitabın 10 katı daha güzel olacak bir 2. kitap çıkartırım, belki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Mavisi [Tamamlandı]
Fanfiction"Sadece seni seviyorum de" ?/07/2017 [Tamamlandı]