"Hadi herkes kendini tanıtsın!"
Hocamız konuştuğunda nihayet gözlerimi ondan çekebilmiştim. Onlar sırayla kendini tanıtırken biz de merakla dinliyorduk.
Sıra ona geldiğinde tekrar ona bakma gereği duymuştum.
"Ben Jeon Jungkook. 21 yaşındayım ve burada şarkı eğitimi görüyorum."
Kısaca kendini tanıttığında göz devirmiştim. Burada şarkı eğitimi gördüğünü biliyorduk zaten.
Ayrıca nedense soyadı bir yerden tanıdık geliyordu. Sanki önceden duymuştum...
Hepsi kendini tanıttıktan sonra sıra bize gelmişti. Sıra bana geldiğinde derin bir nefes alarak kendimi tanıttım.
"Ben Aleyna. 19 Yaşındayım ve Türk'üm. Dans eğitimi görüyorum."
Jungkook'a baktığımda gözleri kısık bana baktığını fark ettim. Ona baktığımı gördüğünde yan bir sırıtışla gözlerini üzerimden çekti.
Herkes kendini tanıttığında hocamız tekrar lafa girmişti.
"Pekala, şimdi konuya gireceğim! Bildiğiniz gibi önümüzde bir yarışma var ve hepiniz katılacaksınız. Bu yüzden güzel bir şekilde organize olmanızı istiyorum. Güzel bir performans için birlikte çalışacaksınız! Hepiniz kendinize bir dansçı seçecek ve onunla uyum içinde çalışacaksınız!"
Derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti. Sonlara doğru daha çok karşımızdakilere ithafen konuşmuştu o yüzden pek dinlememiştim.
"Şimdi eşlerinizi seçebilirsiniz!"
Konuşması bitince kenardaki puflardan birine oturdu ve cebinden not defteri ile kalem çıkardı.
Onlar tek tek seçerken ben ayağımla yere ritmi tutuyordum.
"Sen kiminle olacaksın Jungkook?"
Nolur ben olmayayım!
"Ben Aleyna ile takım olmak istiyorum."
Ne! Tanrım...
Gözlerimi sonuna kadar açıp ona baktığımda omuz sikerek tekrar sırıtmıştı.
Hayır yani o sırıtış da neyin nesiydi? Cool felan mı sanıyordu kendini?
Herkes partnerini seçtiğinde hocamız da kalkmış ve çıkışa yürümüştü. Bende tam arkasından gidecektim ki arkamdan bileğimin tutulmasıyla durdum. Arkamı döndüğümde ise hala yüzünde sırıtış vardı. Ağzına çakacağım şimdi!
"Ne istiyorsun?"
"Çıkışta kantinde bekle, yanına geleceğim." Dedikten sonra kolumu bırakarak diğerlerinin yanına gitmişti.
Nerden geliyor bu emir verme gücü? Kendini ne sanıyor bu cidden?
~
"Tamam, bugün çok çalıştınız, yeter bu kadar!"
Sonunda bedenimi yere atabilmiştim. Bu pratikler ağır geliyordu ve çok bitkin hissediyordum.
Diğerleri gibi ayağa kalkıp hazırlancağım sıra Hoseok'un sesini duymuştum.
"Sen nereye?"
Arkamı dönerek kendimi işaret ettim.
"Ben mi?"
"Evet."
"Eve gidec-"
"Hayır sen çalışmaya devam ediyorsun."
Bu adamdan ciddi anlamda nefret ediyorum.
"Neden?"
"Çünkü canım istiyor."
Canını eşek arıları soksun arizona kertenkelesi!
"Peki hocam."
Diğerleri hazırlanıp çıktıktan sonra bende tekrar çalışmak için koyuldum.
Tam başlayacakken Jungkook'un dediği aklıma gelmişti.
"Çıkışta kantinde bekle, yanına geleceğim."
Tanrım, ne yapacaktım?
Aslında bana emir verip cevabımı beklememişti. O yüzden düşünüp kafa yormama gerek yoktu. Ne de olsa gitmeyecektim.
---
Bölümleri kısa tutuyorum, böylece hem yazması kolay hem de beklemek zorunda olmuyorsunuz.
Kitabın gidişatı ile ilgili yorum yapmayı unutmayın. 💜💜

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPOSSİBLE LOVE | JJK
Fanfic"Senin hep yanında olacağım ve biz, mükemmel bir aile olacağız." ✎ 280818