31. bölüme hoşgeldiniz(?) ♡
Şözçzşcisiçöxç, merak etmeyin terbiyesiz şeyler yok.
---
"Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim, Bay Min."
"Bu konuda sana sürekli destek çıkacağımı söylemiştim, Aleyna."
Ufak bir baş onayı vererek karakolun önündeki merdivenleri inmeye başladım. Min Yoongi, iyi bir avukattı. Söylediği gibi bu konuda her zaman yanımda olmuştu. Bu olay hakkında tüm kanıtları bularak mahkemeyi kazanacağımıza dair kesin bir beklenti içindeydi. O böyle olduğu için bende fazla rahat ve beklenti doluydum.
Gece boyunca uyumadığım için fazlasıyla yorgundum. Bu yüzden adımlarımı tam olarak atamıyor, iki adımda bir tökezleyerek düşme tehlikesi geçiriyordum.
Kısa ancak bana uzun gelen merdivenlerin sonuna ulaştığımızda üzerimdeki hırkama biraz daha sinerek Bay Min'e döndüm.
"Bugün için tekrar teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın, daha sonra görüşmek dileğiyle."
Baş selamı vererek arkamı dönmüş tam yürüyecekken beni kolumdan tutarak kendine çekmişti. Şemsiyeyi tuttuğu eline birde diğer elindeki çantasını tutuşturmuştu.
"Seni evine bırakabilirim. Bu yağmurda boşuna yürüme."
Gülümseyerek nazik bir şekilde kolumu elimden kurtardım. "Teşekkür ederim, ancak yürümek istiyorum. Belki ıslanmak iyi gelir, yağmuru severim."
Ufak bir baş onayı vererek benim gittiğim yönün aksi yönüne doğru yürümeye başladı. Bende tekrar önüme dönerek yalnızlığımla başbaşa kaldım.
Hoseok'u şikayet etmiş, evini arama izni istemiştik. Çünkü Jungkook'un dediğine göre annesini öldüren oydu ve kendisini de öldürmek istemişti. Eğer hala bu isteği sürüyorsa evinde mutlaka bir çeşit ilaç veya herhangi bir şey bulunuyordur.
Gerekli işlemleri yapıp ifademi verdiğimde biraz endişe içindeydim. 'Neden yıllar önce olmuş bir şey araştırsınlar ki?' diye düşünmeden edemedim. Bunu Bay Min ile paylaştığımda ise, "Suç suçtur. Üstünden uzun zaman geçse bile bir insanı öldürdü. Hatta bir aileyi. Belki de, eğer doğruysa eşini. Bu yüzden yaptıklarını hafife almayarak yaptıklarının cezasını çekmesi için elinden geleni yapmalısın." demişti. Haklıydı, acımamalıydım.
Annemden gelen bu acıma duygusunu bu adam için kullanmamalı, babam gibi suçlulara gereken cezanın verilmesi için çabalamalıydım. Bu...tanıdığım kişi olsa bile bunu yapmalıydım.
Geceden beri yağan yağmur bir kez olsun durmamış, etrafı toprak kokusuna maruz bırakmıştı. Sevdiğim bu kokuyu ciğerlerime çekerek yürümeye devam ettim.
Yağmura rağmen paten süren iki genç yanımdan ışık hızında geçtiğinde dönüp bir daha baktım. El elelerdi, erkek olan biraz daha geride gülümseyerek bakıyordu kıza. Bakışlarından dolayı uzaktan bile anlamıştım kızı nasıl sevdiğini. Aynı şekilde dönüp kızda ona öyle baktığında tekrar anlamıştım sevgili olduklarını.
Buruk bir şekilde gülümsedim. Jungkook ile birbirimize verdiğimiz bir paten sürme sözü vardı. Beraber sürecektik.
Kız yavaşladığı zaman erkek arkasına geçerek belinden beri sarılmış, çenesini başına yaslamıştı. Baştan sonra huzur gibilerdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPOSSİBLE LOVE | JJK
Fanfiction"Senin hep yanında olacağım ve biz, mükemmel bir aile olacağız." ✎ 280818