6. BÖLÜM

233 25 20
                                    

EXO - Been Through

"Tanrı aşkına Ju Soo! Neredesin sen?!"

"Jong In ne durumda?"

"Köpürdü sinirden. İçerde. Sehun onu sakinleştirmeye çalışıyor ama onun da sakin olduğu söylenemez. Gece boyu seni bekledi."

"He Jee ne yapacağım ben? Kaçır beni! Jong In gebertecek."

"Saçmalama, geç içeri. Dün geceden beri seni bekliyoruz."

Başımı eğip derin bir nefes vererek içeri girdim. Botlarımı çıkarıp kenara koydum. He Jee'nin önünde yavaşça salona yürüdüm.

"JU SOO!"(Ma Ri)

Koşarak üstüme atladığında Jong In yerinden kalkmıştı. Yeni sakinleştirildiği belliydi ve tekrar sinirlenmişti şimdi.

"Kızmadan dinleyeceğim, anlat."

Dişlerini sıkarak konuşmuştu. Gece boyu uyumadıkları belliydi. Hatta beşi de ağlamıştı. Gözleri her şeyi ele veriyordu. Onları bu kadar korkuttuğum için üzülmüştüm.

"Ben... dün gece Ma Ri gittikten sonra Sehun'u aramak için telefonumu açmaya çalışmışım ama şifreyi hatırlamamışım. Fazla yanlış girince kilitlenmiş. Sonra telefon numaralarınızı unuttuğum için başkasından da arayamamışım. Sonra evin adresini unutmuşum. Sonuç olarak otelde uyumuşum."

Kızılın açıklama olarak arabada anlattıklarını kısaltmıştım. Çünkü ağlamak üzereydim. Konuşacak gücü bulamayacaktım yakında.

"Neden bu şekilde anlattın?"(Se Joon)

"Çünkü sarhoştum ve hiçbir şey hatırlamıyorum. Bunların hepsi olurken kızıl yanımdaydı."

"Hangi kızıl? Ne kızılı?"(Jong In)

"Aylar önce hayatımı kurtaran kızıl..."

"O da mı hemşireymiş?"

"Doktormuş. Partide bazı doktorlar da vardı."

"Otelde seninle miydi?"

"Evet ama hiçbir şey olmamış. Sadece uyumuşuz."

"Gel buraya."

Yavaş adımlarla yürüdüm. Bir anda sarıldığında ben de kollarımı beline doladım.

"Özür dilerim. O kadar içmemeliydim."

"Sen dayanıklıydın. Ne oldu sana?"

"Dün gece cidden fazla içti. İzlemeye bile yetişemedim içişini."(Ma Ri)

Jong In saçlarımı okşadıkça rahatlıyordum. Bir süre sonra ayrıldık, Sehun'a döndüm.

"En çok senden özür dilemeliyim. Seni arayacaktım ve beni alacaktın normalde. Üzgünüm."

"İyiysen sorun yok."

"Bugün... konuşmalıyız."

"Tamam."

Kızlara döndüm. Üçüyle de aynı anda sarıldım. Sonra beraber öğle yemeği yedik... sipariş ettiğimiz pizzaları...

●●●

"Sehun... ben... bilmiyorum. Hala bilmiyorum. Dün sana yarın cevap vereceğimi söylerken kabul ederim diye düşünüyordum fakat yine aynı şey oldu. Yine kendimi inandıramıyorum."

"Neden böyle oluyor?"

"Bilsem düzelteceğim ama bilmiyorum."

Sanırım korkuyordum. Reddedersem onu, kabul edersem kendimi üzmekten korkuyordum. Sanırım...

SINIRSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin