Amber - Borders
"Yani içindeki arzuyu bitirebilmemizin tek yolu çıkmamız mı?"
"Evet."
İşte şimdi ne yapacağımı gerçekten şaşırmıştım. O kadar saçma bir durumun içindeydim ki kabul etsem garip, kabul etmesem ayrı garip kaçacaktı. Şu sıralar beynimi yoran kaçıncı şeyi düşünüyordum acaba? Hatta düşünecek o kadar çok şey vardı ki ağlamaya başladığımı kızılın tepkisiyle fark etmiştim.
"İyi misin? Neden ağlıyorsun?"
"Ağlıyor muyum?" diyip kahkaha atmıştım. Bir süre sonra kahkahalarım ve ağlamam birbirine karışmış, bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım. Baek bir süre ne yapacağını şaşırmış, sonra da yanıma oturup beni göğsüne yaslamıştı. Hiç konuşmadan sadece saçlarımı okşuyordu. Burnuma tekrar gelen kokusu ve saçlarımda hafif dokunuşlarla gezen güzel parmakları beni biraz olsun sakinleştirirken ağlamam da yavaşlamıştı. Hatta bir süre odadaki tek ses duvar saatinin sesiyken öylece durmuştuk. Kalkmak istemiyordum. Kafamı onun göğsünden çekmek kesinlikle istemiyordum ama her şey yine saçma bir hal alacaktı.
Doğruldum.
"İyi misin? Biraz rahatladın mı?"
"Evet, teşekkür ederim."
"Yanlış bir şey mi söyledim?"
"Hayır, sadece sinirlerim bozuldu biraz."
"İstersen daha sonra konuşalım."
"Hayır. Kararımı verdim."
Kaşları havaya kalkmıştı.
"Tamam. Seninle çıkmayı kabul ediyorum."
Kabul etmemin tek sebebi bir şekilde sorularıma cevap bulmak istememdi. Belki biraz da kokusu...
●●●●●●●
Nöbet çıkışı Ryu Won beni almaya gelmiş, beraber kahvaltı yapmaya gitmiştik. Oturup konuşmaya başladıktan bir süre sonra telefonum çalmaya başlamıştı. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Açtım.
"Neredesin?"
"Baek Hyun?"
"Kaydetmedin mi?"
"Unuttum."
"Tamam, kaydedersin. Neredesin? Nöbet çıkışı beraber gidelim diye tüm hastanede seni aradım ama..."
"Arkadaşımlayım Baek. Sonra görüşürüz."
"İlk günümüzdeyiz."
"Akşam buluşuruz."
"Telefonu kapatmaya mı çalışıyorsun?"
"Evet çünkü yanımda bir arkadaşım var Baek Hyun."
"Kim?"
"Söylesem de tanımayacaksın. O yüzden kapat artık."
"Neden söylemiyorsun?"
"Baek Hyun kapatıyorum. Akşam, olmadı öğleden sonra görüşürüz."
Cevap vermesine izin vermeden kapattım ve masaya bıraktım telefonu. Ryu Won gülümseyerek bana bakıyordu.
"Neden öyle bakıyorsun?"
"Bu Baek Hyun, dün benim kontrollerimi yapan doktor değil mi?"
"Evet."
"Buluşmalar falan... ne oluyor?"
"Hiç."
"Aradan on yıla yakın bir zaman geçmiş de olsa seni tanıyorum Ju Soo. Dün adamın odasının önünde de bir anlığına da olsa duraksadın, daldın gittin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIRSIZ
Teen FictionÇizdiklerimi hatırlayamıyor, yanlış görüyor ve en kötüsü bir adama doğru çekiliyordum. Daha neler döndüğünü anlayamadan mümkün olamayacak şeyler olmuş, sınır denilen şey yürürlülükten çıkmıştı hayatımda. Beni çepeçevre sarmalayan, aşk denilen bir du...