SINIRSIZ

11. BÖLÜM

Luhan - Excited

"Yalan söyledin, değil mi?"

"Ne de-"

"Biz pazar akşamı... beraberdik..?"

Bir süre sadece birbirimizin gözlerinin içine baktık.

"Evet... beraberdik..."

"Neden rüya görmüş gibi hissediyorum?"

"Ihm... ben... bunu bilmiyorum."

"Yalan söyleme. Bilmesen sana ilk sorduğumda beraberdik derdin çünkü olanları bir rüya gibi hatırladığımı bilmiyordun."

"Sana anlatamam. Anlatırsam... kafan çok karışacak."

"Kafam zaten karışık Byun Baek Hyun."

Bir anda bana bakmıştı. Ağzımdan isminin çıkması mı onu böyle şaşırtmıştı?

"İsmimi söyledin..."

"Konu bu değil."

"Haklısın. Benim de sormam gereken bir şey var. Nasıl hatırladın? Nasıl anladın?"

"Zaten şüpheleniyordum çünkü Sehun da bir rüya görmüş. Yani senin beni kucağında getirmeni rüya olarak hatırlıyor."

Başını salladı.

"Sana bu yüzden sormuştum. Ayrıca..."

Soru sorar gözlerle baktı.

"Az önce Jong Suk benimle iletişime geçti..."

Ceketi ona uzattım. Bir süre elinde tutup baktı. Sol gözünden bir yaş aktığını gördüğümde şaşırmıştım.

"O da huzura kavuşmuş."

"Ne?"

"Kan kustu mu?"

"E-evet..."

"Onu da aynı şekilde öldürmüş..."

"Ne diyorsun Baek Hyun? Konuştukça daha çok karışıyorum."

"Boş ver. Ne dedi sana?"

"Bu kutuyu sana vermemi istedi."

Kutuyu aldı ve içini açtı. Notu okuduktan sonra kutuya bir süre baktı ve gözlerinden birkaç damla daha aktı. Kutuyu kapattı ve gözyaşlarını sildi.

"Başka? Başka bir şey söyledi mi?"

"Şey... bi-"

Hayır! Bunu neden söyleyecektim? Uydurduğumu söyleyebilirdi. Onu öpmemin üzerine bir de bunu söyleyemezdim. Zaten saçmaydı.

"Şey... ne?"

"Hiç."

"Hiç?"

"Hiç."

"Bu kadar yani? Kutuyu bana vermeni söyledi ve..."

"Ve kan kusmaya başladı. Yardım çağırmak için gittim. Geri geldiğimde yoktu orada."

"Çünkü ruhunun yanına gidebileceği bir yer var."

"Ne?"

"Amber diye bir kız vardı. Üç yıl önce öldü. Ruhları şimdi beraber."

"Yok olmasını hiçbir şey açıklayamaz. O haldeyken yürüyüp gidemezdi."

Güldü.

"Neden gidemesin?"

"Baek Hyun şu kadarcık bile tıp hakkında bir şey biliyorsam o haldeyken kalkıp gidemezdi."

"Boş ver bunları. Artık bu tür şeylerle karşılaşmayacaksın nasılsa. Unut her şeyi."