Dün gece başladığım resmi bitirip masadan kalktım ve çizim defterimi kitaplığa koyup yatağa fırlattım kendimi. Telefonumu elime alıp manevi abime mesaj attım.
+Hey! Ne zaman geleceksin?
-Haftaya geliyorum.
-Neden?
-Özledin mi?+Ne özlemesi be?
+Dövecek adam arıyorum.-Git Yixing'i döv.
-Benden ne istiyorsun?
-Abinim ben senin. 😡+O yüzden seni dövüyorum.
+Klasik kardeş çatışması olarak adlandırılsın diye.-Üf tamam kes!
-Geziyorum ben!+Sen anca turlarla gez zaten. 😑😒
-Ben de seni seviyorum.
-Öptüm.Derince bıkmışlıkla nefes verip telefonumu bıraktım.
"Ne oldu?"(Ma Ri)
"Jong In salağıyla mesajlaştım."
Kıkırdadı.
"Diğer kızlar nerede?"(ben)
"Dolaşacaklarmış biraz."
Başımı salladım.
"Ju Soo... Jong In'le nasıl bu kadar yakın oldunuz?"
"Ah... sana hiç anlatmadım, değil mi?"
"Evet."
"Ortaokul son sınıfta devlet beni başka bir okula aldı. Çünkü okulda biraz sorun çıkarmıştım ve ceza almıştım. Jong In gittiğim okuldaydı. Hatta aynı sınıftaydık. Benden yaklaşık bir yıl büyük. Onun da yetim ve öksüz olduğunu duyduğumda kendime yakın hissettim. Bir şekilde yakınlaştık. Aynı liseye düşmemiz büyük mucizeydi. Abi kardeş gibi olduk."
"Çok güzel. İnsanın bir abiye sahip olması gibi güzel bir şey yok. Bazen zor olsalar da..."
"Kesinlikle."
Kapı hızla açılıp He Jee "KIZLAAAAAAR!!" diye içeri girdiğinde ikimiz de olduğumuz yerde sıçramıştık.
"Ne oluyor? Korktuk."(ben)
"Bugün cuma. Yani haftasonuna giriyoruz. Annem dedi kiiiii... KIZLARI DA ÇAĞIR VE MİSAFİRİM OLSUNLAAAAR!"(He Jee)
"YAH! BAĞIRIP DURMA!"(Ma Ri)
"Geliyor musunuz?"(He Jee)
"Ben gideceğim." dedi Se Joon içeri girip kapıyı kapatırken.
"Ben de gelirim."(Ma Ri)
"Ben yokum."
"YAH! JU SOO! NE DEMEK YOKUM?!"
"BAĞIRIP DURMAYI KESER MİSİN? Gelmek istemiyorum."
"Nedeeeeeeeeen????"
Şu kızın nasıl bu kadar enerjik olduğunu yıllardır anlayamamıştım.
"Yalnız kalmak istiyorum He Jee. Bir dahaki sefer için söz veriyorum."
"Huffff! Tamam."
"Ben yatıyorum. Malum, He Jee kadar enerjik değilim ama kendisi beni ordan oraya sürükledi."(Se Joon)
"Aman! Seni gezdirende kabahat zaten."
Se Joon üstünü değiştirirken He Jee'de tüm tribiyle birlikte odanın küçük mutfak kısmına gitmişti. Ma Ri kıkırdarken Se Joon derin bir nefes vererek kendini yatağa atmıştı. Zaten alt ranzadaydı. Onun üstünde He Jee kalıyordu. Diğer ranzanın altı benim, üstü de okula bu sene gelen Ma Ri'nindi. Diğerleriyle okula geldiğimden beri aynı odadaydık. Çok iyiydi aramız. O ikisi hukuk okuyordu. İkisinin de amacı avukat olmaktı. Ma Ri ve bense hemşirelik okuyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIRSIZ
Novela JuvenilÇizdiklerimi hatırlayamıyor, yanlış görüyor ve en kötüsü bir adama doğru çekiliyordum. Daha neler döndüğünü anlayamadan mümkün olamayacak şeyler olmuş, sınır denilen şey yürürlülükten çıkmıştı hayatımda. Beni çepeçevre sarmalayan, aşk denilen bir du...