Baek Hyun uyumaya devam ediyor, Ju Soo yanında düşüncelere dalmış, oturuyor, güneş ise dağların arkasından gülümsemeye başlıyordu. Jong Dae erkenden uyanmış kahvaltı hazırlıyordu ama hiçkimsenin birbirinin ne halde olduğundan haberi yoktu.
Jong Dae masayı hazırladığında nöbetlerinin başlamasına iki saat kalmıştı. Baek'i uyandırmak için onun odasına yöneldi. Ju Soo'nun içeride olması ihtimaline karşı birkaç kez kapıyı çaldı. Cevap gelmeyince kapıyı yavaşça açtı. Ju Soo'yu onun bile neresi olduğunu bilmediğinden emin olduğu bir yere dalmış bir şekilde, Baek Hyun'u da uyuyor halde bulmuştu. Normal değildi. Baek Hyun bu kadar uyumazdı. Jong Dae korkmaya başlamıştı.
"Ju Soo sorun ne?"
Tepki alamamıştı.
"Ju Soo!"
"Hm?!"
Ju Soo irkilerek kendine gelmişti.
"İyi misin diyorum. Bu halin ne?!"
"Saat kaç?"
"Yedi. Sana ne oldu?"
"Bir şey olmadı."
"Baek hiç uyandı mı?"
"Hayır. Uyanmadı."
Jong Dae'nin kaşları çatılmıştı. Yavaşça yatağa ilerleyip elini Baek Hyun'un alnına koydu.
"Ateşi var. Burada ne yapıyordun Ju Soo?! Onu kontrol etmen gerekiyordu!"
Ju Soo bir şey diyememişti. Endişeyle başına dokundu sevgilisinin. Gerçekten fazlaydı. Hızlıca yorganı üzerinden attı.
"Hastalıklarınızın bizimkilerden ne kadar farkı var Jong Dae?!"
"Pek fazla yok."
"O zaman yardım et."
İkisi de Baek Hyun'un ateşini düşürmeye çalışırken Ma Ri de evlerinde abisi ve kendisi için kahvaltı hazırlıyordu. Abisi yine gidecekti.
"Ma Ri! Bırak onları da yanıma gel. Biraz konuşalım."
"Az kaldı. Yerken konuşuruz."
"Tamam, bekliyorum."
Ma Ri biraz daha hızlanıp masayı tamamladı ve abisini çağırdı. Biraz yedikten sonra Chan Yeol söze girdi.
"Arkadaşın, Ju Soo..."
"Evet?"
"Bizi biliyor mu?"
"Hayır. Bilmiyor."
"Emin misin?"
"Evet. Sevgilisi de bizden. Ama bildi-"
"Biliyor."
"Ne?"
"Sevgilisi Byun Baek Hyun, değil mi?"
"Evet."
"Byun Young Soo ve Byun Young Nam'ın kardeşi."
"Tamam da... Ju Soo nereden biliyor?"
"Geçen akşam sığınağa geldi. Sevgilisi de yanındaydı."
"Seni gördü mü?"
"Sanırım. Ama bana baktıktan sonra kafasını iki yana salladığını hatırlıyorum. Gözlerine inanmamış gibiydi."
"O zaman ona söylemeliyim... kim olduğumu..."
"Ona sevgilisinin de kim olduğunu söyleyecek misin? Veya seninle tanışmasına neyin vesile olduğunu..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIRSIZ
Teen FictionÇizdiklerimi hatırlayamıyor, yanlış görüyor ve en kötüsü bir adama doğru çekiliyordum. Daha neler döndüğünü anlayamadan mümkün olamayacak şeyler olmuş, sınır denilen şey yürürlülükten çıkmıştı hayatımda. Beni çepeçevre sarmalayan, aşk denilen bir du...
