Sehun'a gaza bas demekten sesimiz kısılmıştı.Bize daha çok yaklaşıyorlardı ve sanırım yakalanırsak iyi şeyler olmazdı.
Jimin'e baktığımda ellerinin titrediğini gördüm.Çok abartıyordu ne olacaktı ki yakalansak alt tarafı oda hapsi filan yerdik.Yani onu bilemem ama bir keresinde Namjoon hyung bana oda hapsi vermişti.Sadece öğleden sonra kütüphaneye gitmemiştim ne vardı bunda sadece para filan çalınırdı o kadar.
Neyse asıl konumuza dönersek stresten tırnaklarımı kemirdiğimi şimdi fark etmiştim.AHA! Buldum.Jimin'i dürterek kurduğum Plan'ı anlattım.Zaten başka seçeneğimiz yoktu.Bagajda dolu portakal olduğunu Sehun söylemişti.Garip bir çocuk kim bagajına portakal doldurur ki ? Ama işimize yarayacak.Nasıl mı? Hemen anlatayım.
Bagajın düğmesine basıcaz ve portakallar yere düşücek böylece Jin hyung arabayı durdurmak zorunda kalıcak.Yani ben öyle düşünüyorum.
Sehun'a Planımızı anlattığımızda "Asla olmaz onlar benim canım hem eve gittiğimde onu köpeğime verice.." Sözünü kesen Jimin'in keskin bakışları olmuştu.
O zaman son sayımları yapalım.
3
2
1
Bagajın kapısı açıldığında tahmin ettiğimden çok daha fazla portakalın yere düştüğünü gördüm.Şimdide takip edinde görelim.Rahat bir şekilde önüme döndüm ama Jimin hala rahatsız görünüyordu."Neye bakıyorsun bak işte artık takip edemezler." Bana şaşkınlıkla bakıp parmağıyla arkayı gösterdi.
Arkaya baktığımda yolda bir tane bile portakal olmadığını gördüm.Niye ya! Bence biz bu yoldan başarılı çıkamayacaktık.Jimin'e döndüm "Bayılt beni Jimin lütfen." Karşımda elleri titreyen Jimin şuan da bana kahkaha atmakla meşguldü. "Ne bayıltması iyi misin sen ?" Bana göre çok akıllıcaydı. "Bu yolda başarısız olucaz gibi jeksın.Sana itiraf etmeliyim ki ilk önce senin bir yavşak olduğunu düşünmüştüm özür dilerim." Onun da diyeceği şeyler vardı ki ağzını açtı."Bende ilk seni gördüğümde deli bir psikopat olduğunu düşünmüştüm özür dilerim." Bu cevabına güldüm. "Yanılmamışsın." Dediğimde kaşlarını çattı. "Tamam jeksın sadece bir şakaydı.Biz devam edelim." Jimin bu sözüme kafasını sallayarak devam etti "Aslında dünyada en çok istediğim şeydi şirinleri görebilmek." Deyince ağzım açık kaldı. "CİDDİ MİSİN? Benim de." Hemen ağzımı kapadı. "Salak niye cırlıyorsun ki?" Elini ağzımdan çekti.Bir çift sözüm vardı. "Şirinleri iyiler görebiliyorsa neden gargamel şirinleri görüyordu?" Hemen bana bakıp "Bunca yıldır bu sorunun cevabını arıyo.." Sözünü devam ettirecekti ki Sehun lafımızı böldü.
"Şu şirinler muhabbetini kapatsanızda yanımızda olan Ve biraz sonra önümüzü kesecek olan arabaya bir çözüm üretseniz."
Yanımızda bizi sıkıştırmaya çalışan arabaya baktığımızda Namjoon hyung'un bize parmak salladığını gördük.Arabanın içinde bir tek Jungkook'un olmadığını fark ettiğimde üzülmüştüm.AA niye üzülüyorum ki ben o kim ki? Jin hyung bizi sıkıştırmaya çalışırken birden önümüze geçen motosikletle Sehun'un frene basması bir oldu.Tabi benim halimi tahmin ediyorsunuzdur.Önde ki cama yapışmıştım sert bir şekilde.Jimin de koltuğun başlığına kafasını çarpmıştı.
Birden arabada ki ler araban çıktı ve motosiklette ki şahı.. BU JUNGKOOK! Kurtarıcım benim.Ne diyorum ben ya sen demiyor muydun mesafeli olalım diye.Evet onu diyen salak benim.
Kafasında ki kaskı çıkarınca ağzımdan sular çıkmasını umursamadan onu izlemeye devam ettim.O da bize yaklaşmaya adım attığımda nasıl bir durumda olduğumuzun farkına vardım ve yapıştığım camdan kendimi kurtararak kapıları kilitleme tuşuna bastım.
Arka koltuğa geri döndüğümde Jimin'e baktım. "Kilitlemekle iyi yaptın da bu onları daha çok kızdırmaz mı?" Doğru söylüyordu.Cama tıklamaya başladılar.Ama Namjoon hyung durur mu ? Cam çatlamış ve parçaları üzerimize dökülmüştü.Jungkook hemen işi ele aldı "Hyung! Onları korkutuyorsun.Böyle bir sonuca varamayız.Siz Jimin'i alın,ben tae'yi hallederim."
Neden beni dövücekmiş gibi konuştun ki şimdi.Sehun'a işarette bulunarak kilitli kapıları açtırdılar.Açmasıyla Jimin'i çeken bir Yoongi ortaya çıktı.Acaba minik köpek surat yapsam bana en fazla Ne yapabilir? Benim tarafımda ki kapıyı açtığında.Kafamı aşağı eğip dudaklarımı büzdüm.Bana doğru yaklaştı burun burun'a değene kadar.Dudaklarıma minik bir öpücük kondurup beni kucağına aldı.Sanırım bu çocuğun hafıza problemi vardı.Ben ne dedim? NOT TEMAS.Beni motosikletinin arka koltuğuna oturttu ama vazgeçmiş olacak ki beni tekrar kucaklayıp önüne aldı.
Yanak yanağa gelmiştik.Elime bir kask tutuşturdu.Hemen giydim çünkü güvenlik önemlidir.
2+1=3 eder
Hem suda hem karada yaşayan canlıların özellikleri nelerdir?
Hem suda hemde karada yaşayabilmeleri
Türkiye'de ki akarsuların ortak özellikleri nelerdir?
Akarlar
Hepsi akarsudur
Hepsinde su vardır
Tepeden aşağıya doğru akarlar
1/A sınıfından Kim Taehyung adlı öğrencimize teşekkür ediyoruz.
Kulağım da hissettiğim nefesle içimde ki benle konuşmaya ara verdim. "Evde konuşacağımız çok şey var.Mesela Ajumma'yı nasıl kandırdığını uzunca konuşabiliriz değil mi?" Batmış olabilirim ama üste çıkmayı iyi bilirim nasıl mı? Bende bilmiyorum.
Yola çıkmaya hazırlandığını görünce ilk refleksle yanı başımda olan yanağa elimi koyup dudağına öpücük kondurdum.Hemen önüme dönüp kendime lanetler okurken yanağıma öpücük kondurup konuşmaya başladı. "Ama mesafeli olmalıyız değil mi Taehyung ?"
Tamam bu sefer biraz altta kalmıştım.O da kaskı'nı giydikten sonra yola çıkıp Dağ Evin'e sürmeye başladığında kask dan dolayı oynatamadığım başımı arkaya verip kendimi uykunun kolları arasına bıraktım.
Merhaba YİNE BEN bu bölüm pek içime sinmedi ama olsundu.
Verdiğiniz oylar,okunmalar ve tatlış tatlış yorumlarınız için teşekkür ederim 🧡💜♥️
Sizi seviyorum 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my angel ✘ vkook
Fanfiction"O kendinden kaçmak için koşardı hep, ben ise nefesim kesilene kadar ona koşardım."
