[Medya:anlatılmaz bakılır]
Hobi hyung la salonda ki koltuklara oturmuştuk.Bazen birbirimizle sohbet ediyor bazen de şuan yaptığımız gibi tırnak kemiriyorduk.Hyunlar gelince büyük ihtimalle bizim delirdiğimizi söyliyeceklerdi ama ben en çok Jungkook la konuşmak istiyordum.Neden mi?
1-Jungkook bana inanırdı.
2-En son Jungkook la olduğum için beni nereye bıraktığını sorabilirdim.
Ve
3-Ona bir daha beni bırakmamasını söyleyebilirdim.Ormana doğru bakmaya korkuyordum.Neden olduğu belli Aslında onu tekrar görmek isterdim.O çok güzel görünüyordu sadece siyahtı.Kelimenin tam anlamıyla siyah belki de siyahların içinde kaybolmuştu.Belkide onu siyahların içinden kurtarabilecek birini arıyordu.Siyahı yavaşça aydınlatıcak.Aydınlık olan bir kaç nokta giderek yayılacak Ve birlik olacak böylelikle siyah olan beyaz meleğiyle sonsuza kadar mutlu olucaktı belkide.Yine ne saçmalıyorum ben.
Aslında onlar geldiğinde söylemek istediğim ilk şey eve gitmek istiyorum olucaktır muhtemelen.Ama bundan sonra ben yalnız yatamam ki.Belki Jungkook bizim eve tanışınır Ehueheheh .Kendine gel tae hem daha bunun adını bile koymadınız ki.
Kilit sesiyle ikimizin bakışları da kapıyı buldu.Elinde ki poşetlerle gülerek Yoongi hyung,Jimin,Namjoon hyung, Jin hyung ve Jungkook içeri adımladılar.Bizim büyük ihtimalle ağlamaktan şişmiş suratımızı görünce suratları asıldı Ve Namjoon hyung ağzını açtı "İyi misiniz? Yoksa bişeyden filan mı korktunuz?" Dedi.Ordan söze Yoongi hyung başladı. "Çocukluğumdan beri hep bu eve geldim.İnanın ki ormanı ezbere bilirim.O yüzden endişeniz olmasın." HA! Ne saçmalıyordu acaba ?
İçerden Jimin ve Jungkook gelince yine gözümden bir yaş düştü Ve koşarak Jungkook'un üstüne atladım.Hani bildiğiniz üstüne yani üst.. Aman boşverin ya.
Kollarımı boynuna sarıp yüzümü boynuna gömdüm Ve son hamle olarak bacaklarımı beline sardım.Bu hamle önemli tabiki.Gecikmeyip ellerini belime sardı.İşte benim kocam.Bu dediğimi unutun öyle bişey demedim ben.Hobi hyung "Rahat mı Tae? Rahat verde dinlensinler sonra herşeyi anlatırız." Dediğinde gözükmeyen suratım düştü.Sen çok biliyorsun ya sanki.
Jungkook koltuğun önüne geldi.Biliyordum yorulmuştu bunlar tüm poşeti Jungkook'a taşıtmışlardı.Ya yerim çok ağrıyordur şimdi kolları.ÖF! Yine başladım.Yapışmış beni kendinden uzaklaştırıp yanına oturtmayı planlıyordu ama ben izin vermedim.Ellerini benim koltuk altlarıma koyup kaldıracaktı ki daha çok yapıştım.
Yorulmuş bedenini daha çok yorduğuma eminim.Kendini yapışık benle koltuğa oturttu.Diğerlerinin konuşmalarını duymuyordum.Burası çok farklı bir dünyaydı.Bir eli sırtımı okşarken , bir elinide saçlarıma götürmüştü.Ama bak olmaz ki ben böyle mayışıyorum.Sesimi duymuş gibi elini saçımdan çekip sırtıma geri götürmüştü.Acaba gerçekten sesli mi konuştum?
Nefesini boynumda hissettiğim an irkildim ama hoş bir irkilmeydi.İrkilmenin hoş olanını da ilk kez görüyorum.Dudakları boynuma değdi.DUDAKLARI BOYNUMA DEĞDİ.
Fangirller gibi hissediyorum.Şimdi anlıyorum onların çığlıklarını.Sadece değmesine rağmen dudaklarının yumuşacık dokusunu hissedebiliyordum.Yoongi hyung durur mu ? Hemen bir laf etsin."Tae bakıyorum rahatın rahat ama dikkat et yanlış yere oturma." Gözlerim kocaman olmuştu.Kalkmaya çalıştığımda adı üstüne çalışmakla kaldım çünkü Jungkook beni kendine yapıştırdı.Ama bu sefer yine beni düşünüyor ya yerim.Beni yan olarak kucağına oturttu.Evet böylesi daha rahattı.
Gömmüş olduğum Kafamı boynundan biraz yukarıya getirip kulağının oraya kadar yol aldım.Ne vardı ki? Benimde söyleyeceklerim vardı. "Jungkook şey biraz konuşabilir miyiz acaba ?" Kendime bile bu kadar kibar olduğum için şaşırmıştım.O da kulağıma eğilip "Tabiki de yeter ki sen iste güzelim."
GÜZELİM Mİ? Ben mi güzelim? Yok canım daha neler.Şuan da bayılmamak için direnç gösteriyorum.Sormak istediğim sorular vardı.Dayan Tae dayan sen yaparsın.
Tekrar kulağına gidip "Şey ama yalnız olsak çünkü bazı sormam gereken sorular varda." Bu halime kıkırdayıp "Sen nasıl istersen güzelim." Kalbimi yerinden fırlatmak mı istiyorsun? Zaten yeterince hızlı.
Biz tam kalkacakken bir sen eksiktin Jimin al sende konuş "AA! Siz yalnız kalmak istiyorsanız bize niye söylemiyorsunuz canım biz boşaltırdık burayı."
Sinirleniyorum alt tarafı konuşmak istedim o kadar.Pişt Pişt sakin ol sinirlerine hakim ol.
Merdivenlere doğru yol aldık.Merdivenleri de çıkıp odaya yol aldık.Hep yol alıyoruz yuppi.Benim odama sandınız değil mi? Daha güzeli Jungkook'un odasına gittik.Burda herkesin odası vardı bir tek Namjoon hyung la ben aynı odadaydık.Odası mükemmel üstü birşeydi.Heralde bizim daireyi böyle yapmaya çalışmak 1+1 böbrek ederdi.Simsiyahtı hiç açık renk yoktu.İki renk siyah Ve çok koyu bordo ama itiraf etmeliyim zevkliydi.Gözümden kaçmaz yatağı iki kişilikti Ehueheh. Elimden tutup yatağa doğru yol aldık.
Fesatlaşmak yok not fesatlık.İkimizde yatağa oturduk.Jungkook gülümseyerek "Seni dinliyorum." Derin bir nefes aldım Ve İlk sorumla başladım.
Merhaba YİNE BEN umarım fazla sıkmıyorumdur.Okunma sayılarımız Ve Vote lar artmış.Ne diyeceğimi bilemiyorum beni desteklediğiniz için teşekkür ederim ve tabiki o mini minnoş yorumları atlarsam ayıp etmiş olurum Ehueheheh yorumlarınızı da aldığım için çok mutluyum umarım daha büyük bir aile oluruz.Teşekkür ederim 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my angel ✘ vkook
Fanfic"O kendinden kaçmak için koşardı hep, ben ise nefesim kesilene kadar ona koşardım."