28.BÖLÜM

32.3K 1.3K 151
                                    



"Günaydın prensesim!"

Eda tüm neşesiyle uyanan kızını beşiğinden çıkardı. Son iki gündür ondan mutlusu yoktu. Bir aydır yediği içtiğinden bir şey anlamamış her şeyi eksik yaşamıştı. Şimdi Giovanni böyleydi ya, tamamlanmıştı. Uysal bir adam olup çıkmıştı. Öyleki babası konusunda bile onu yumuşatmayı başarmış birazdan işine gönderecekti. Giovanni duşunu alırken biraz kızıyla vakit geçirse iyi olurdu. Ela'ya hasret kalıyordu Giovanni varken. Adam kendisi dışında birisinin kızıyla ilgilenmesine tahammül edemiyordu. Kızını yatağa yatırdıktan sonra elini başına dayayarak yanına uzandı. Eliyle kızının çenesini severken "Tuhaf senin bu baban. Kafayı seninle bozmuş." diyip onunla konuşuyordu. Ela 'da gerek aaaaa diyerek gerek eeeee diyerek cevap vermeye çalışıyordu. Elleri kıpır kıpır bacakları da bisiklet sürer gibi hareket yapıyordu. Enerji doluydu kızı. Bebeğin minik eli yanağına gelince başını hafifçe çevirip öptü. Sonra dayanamayıp kızını koltuk altlarından tutup kaldırdı. Kendini de sırt üstü yatağa attı.

Kızını havada tutmuş onunla konuşurken bu keyifli hallerine tanıklık eden bir de Giovanni vardı. Ne güzel bir şeydi hayatındaki varlıkların mutlu olduğunu görmek! Onlar mutluysa kendisi de mutluydu. Geldiğini anlamış gibi kendisine dönen karısına "Günaydın." dedi. Aynı şekilde karşılık aldı.

Genç adam üzerini giyerken Eda yataktan kalktı. Aniela'yı yatakta bırakıp iki yanına yastık koydu. "Ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum." diyip çıktı odadan.

Giovanni kumaş pantolonu ve gömleğini alıp biraz ilerisindeki yatağın üzerine bıraktı. Kızıyla gülüşürken de üstünü giyebilirdi. Öyle de oldu. Baba-kız hem bakışarak hem de gülüşerek on dakikayı geçirdiler. Giovanni sonunda hazır olunca aldı kızını kucağına. "Şimdi de yap onları bakayım." derken az önce çıkardığı dilinden, gözlerini kısarak gülmesinden bahsediyordu. "Biliyorsun sana neler yapacağımı değil mi? Hadi yine gül bana!" dediğinde Aniela baba sözü dinledi. O minik dilini dışarı atarak güldü babasına. Aniela'nın gözlerinin içine bakarken her şey anlamını yitirmişti Giovanni için. Kolları arasındaki bu minik melekten başkası yoktu. Saf sevgiyle gülümseyip kızının yüzüne doğru eğildi.

"Peki... Bir gün seni gerçekten yemek istediğimi biliyor musun?"

Bunu söylerken gözlerinin dolduğunu bile fark etmemiş, sadece ona odaklanmıştı. Cevap bekliyordu sanki. Aniela'nın çıkardığı sesleri "Evet!" olarak kabul etmiş sonunun ağlayarak biteceği öpücüklerini kızına vermeye başladı.

Eda hazırladığı kahvaltılıkları tepsiye koymuş kış bahçesine götürürken zil çaldı. Elindeki tepsiyi masaya bıraktıktan sonra kapıyı açtı. Artık adını öğrendiği Daniele "Bu, Bay Giordano'ya gelmiş, hanımefendi." diyerek elindeki beyaz zarfı uzattı. Genç kadın teşekkür edip aldığı zarfı inceledi. Arkasında kocasının adını gördü. Zarfı elinde tutup ne olabileceğine dair teoriler üretirken "O nedir?" diyen Giovanni'yi duydu.

Eda "Bilmem. Sana gelmiş." dedikten sonra açmaya yeltendi ancak Giovanni onu durdurdu. Kucağındaki kızını annesine verip zarfı elinden aldı. Dikkatle yırttıktan sonra içindeki küçük not kağıdını çıkardı. "Duyduğuma göre Giovanni Giordano hafızasını kaybetmiş. Öyleyse hatırlamasına yardımcı olalım." yazan kağıdı kaşları çatılı okurken zarfı tekrar kontrol etti. Zarfın içindeki fotoğrafı aldı. Fotoğraf karesindeki sarışın kız hiç de tanıdık gelmiyordu. Aynı fotoğrafa zımbalanmış başka bir kağıda geçti. Neden bu fotoğrafla birleştirildiğini anlamamıştı ama bunun bir ultrason fotoğrafı olduğunu bilecek kadar yaşamıştı. Zarfla birlikte elindeki her şey Eda tarafından çekilince tuhaf hissetti. Tüm bunlar ne demek oluyordu?

Bana Git Deme(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin