Bana Git Deme(Tamamlandı)

'Alıntı'

İlkinin üzerinde yaptığım değişikliği anlayacak mısınız bakalım?😀

Hayata yeniden gözlerini açmasının üzerinden on günden fazla geçmişti. Fakat o hiç kendisine dikkatle bakmamıştı. Şimdi karşısındaki aynadan görüyordu yüzünü. Birkaç küçük yara izi dışında suratında bir sıkıntı yoktu. Ancak kulağının hemen arkasından ensesine doğru çapraz bir şekilde uzanan yara izi kendini belli ediyordu. Saçları kısa sayılabilecek durumdaydı. Vücüdunu merak ediyordu. Bunun için giydiği mavi tişörtü çıkarmayı zor olsa da başardı.

Gözlerini aynaya doğru kaldırdığında yara ve dikiş izlerini değil de göğsünün üzerindeki dövmeyi gördü. Sol göğsü bir dövmeyle kaplıydı. Az önce odaya girdiğinde yataktan ona bakan kadının yüzüydü bu. Bir anlığına her şey durdu. Dünya dönmeyi bıraktı. Giovanni düşünme yetisini kaybetti. Böyle bir şeyi beklemiyordu. Onun yüzünü vücuduna çizdirecek kadar seviyor muydu? O ana kadar bir kere bile acaba dememişti bu konu ile ilgili. Ancak şimdi bunu sormaktan kendini alamıyordu.

Elini kaldırıp dövmeye dokundu. Sanki kadının yüzünü okşuyormuş gibiydi. Bir şey hissetmedi belki ama böyle anlam dolu bir şey yaptırmış olmasından dolayı da kendini tuhaf hissetti. Tam elini indireceği sırada bu sefer dirseğinin biraz üzerindeki dövmeyi fark etti. Genç adam şok üstüne şok yaşıyordu. Gerçekten bir kadına aşık olma ihtimalini düşünüyordu. Evlendiğine ve üzerine bir çocuğu olmasını kabul ettiğine bakılırsa gerçek olmalıydı.

Birden irkilerek kendine geldi. Neler düşünüyordu böyle! Gidecek ve bu dövmeleri sildirecekti. Ne de olsa nasıl yaptırdığını hatırlamıyordu. Belki de o kadın zorla yaptırmıştı. Baskı altında bırakarak onu zorlamıştı. Buna kendini inandırdıktan sonra elini yüzünü yıkayıp banyodan çıktı. Kadın hala yatağın içindeydi. Tekrar ona bakmayıp gardrobun kapağını açtı.

Görmemezlikten gelinmek kadın için zordu. Üstelik bunu yapan kişi kocası ise daha zordu. Bunu yok sayarak çıktı yataktan. "Günaydın." dedi çekingen bir sesle. Ancak adamdan bir tepki alamadı. Üzerinde durmayıp elini yüzünü yıkamak amacıyla banyoya girdi.

Giovanni'nin tişörtünü yerde görünce gülümsedi. Giovanni her zaman dağınık bir adamdı. Onun arkasını toplamaktan nefret ediyordu. Evlendikten kısa bir süre sonra ona dağınık olmamayı öğretmişti. Anlaşılan ona tekrar bunları öğretecekti. Dikkatle eğilip yerden aldığı tişörtü kirli sepetine attıktan sonra kısa bir duşa girmeye karar verdi. Hem o zamana kadar Giovanni gitmiş olurdu.

Bu sırada Giovanni lacivert takım elbisenin içine beyaz gömlek giyip lacivert beyaz desenli  bir kravat taktı. Pek rahat olduğu söylenemezdi fakat işe bundan başka kıyafetle gidemezdi. Ancak aksini düşünmesi uzun sürmemişti.

Gömleğin yakaları boğazını sıkınca birkaç küfür savurarak giydiklerini çıkarıp yerine kot pantolon ve rahat kısa kollu bir tişört geçirdi. Çıkmadan önce hırkasını giyinirdi.

Boy aynasından kendine bakarken arkasında duran makyaj masasını fark etti. Masanın üzerinde kendisine ait olabilecek parfüm şişelerini görünce oraya yöneldi. Henüz şişeyi eline almamışken gümüş bir yüzük dikkatini çekti. Alyanstı bu.  Yüzüğü eline alıp inceledi. İçindeki yazıya baktı daha sonra. G.E ∞XI.XII.MMXIII yazıyordu. Dirseğinin biraz üzerindeki iç içe geçmiş iki alyansı ve onun altındaki tarihi anımsadı. Bu tarih alyansta yazan tarihin aynısıydı. Kadına cidden bu kadar değer veriyor olabilir miydi?

Banyonun kapısının açılma sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. İşaret ve baş parmağı arasında tuttuğu yüzüğü bırakıp parfüm şişesini eline aldı. Üzerine sıktıktan sonra arkasını dönünce bornozlu bir kadın görmeyi beklemiyordu. Üstelik bu kadar sevimli görmeyi de beklemiyordu. 

İki saniye kadar göz göze baktıktan sonra kadın onun yanında durup makyaj masasının üzerinden kremini aldı. Sanki o yokmuş gibi davranması adam tarafından hoşnutsuzca karşılandı.

Kremini yatağın üzerine gelişi güzel bıraktıktan sonra tırnak makasını alan Eda Giovanni odada hiç yokmuş gibi davranmaya devam edip yatağa oturdu. Yatağa oturunca bornozunun açıldığını anlamadı. Ancak Giovanni fark etmişti. Kadının bu kadar rahat davranması onu nedense kızdırmıştı.

"Sen hep böyle mi dolaşırsın?" dedi kendini tutamayarak.

Genç kadının yüzünde gülümseme oluştu. Başını kaldırmadan "Evet, sen buna bayılırsın." dedi. Ardından "Tabi eğer Leo burada değilse." diye de ekledi.

"O halde bundan sonra böyle dolaşmanı istemiyorum. Leo burada olsa da olmasa da."

Eda ayak tırnaklarını kestiğinden tuhaf bir şekilde duruyordu. Dizleri yukarı doğru kalkmıştı. Ayaklarına uzanabilmek için küçük bir kavisle belini ileri doğru kırmıştı. Bundan dolayı boyun kısmı olduğu gibi meydandaydı. Giovanni ise hamilelikle birlikte dolgunlaşan göğüslerinden gözlerini alamıyordu. Islak saçları, yakası bayağı açılmış olan pembe bornoz, muhteşem göğüsler ve kendisini bile baştan çıkaracağına emin olduğu dudaklar...

"Ne düşünüyorum ben?"diye geçirdi içinden adam."En son ne zaman seviştiğimi unuttuğum için böyle oldu." diyerek sorusuna yanıt buldu. Ardından giyeceği hırkayı alıp odayı terk etti.