Jungkook | Vampire

11. Bölüm

Y/N: yani sen beni sevecek tipte birisi değilsin. Tabi sen tam benim tipimsin ama...

• • •

Jungkook hafızanı kaybettiğini doktordan öğrenmiştir. Ve doktor ne zaman hafızanın geri geleceğini bilmediğini ve hafızanın geri gelmesi için aynı şeyleri yapabileceğini ama kesinlikle seni öpmemesini söylemiştir. Çünkü eğer seni öperse ya hafızan sonsuza kadar geri gelmeyecektir ya da geri gelecektir ama %80 ihtimalle hafızan gideceği için seni öpmemiştir, çünkü hazır bir şans varken o şansı kaybetmek istemez. Tabi düğün devam ediyordur çünkü Jungkook endişelenecek bir şey Yok demiştir. En mutlu günlerinde bunun kendisi yüzünden yarım kalmasını istemez. Sen taburcu olunca seni kendi evine götürür. Onunla sevgili olduğuna halâ alışamamışsındır.

• • • (1 hafta sonra)

Kendi evine gitmek istersin. Jungkook ne kadar ısrar etse de sen onun evinde kalmak istemezsin. Jungkook seni evine bırakır. Bir saat geçer ve Jungkook kendi evine gider. Sen evde abur cubur bulamayınca markete gidersin. Dönerken mahallenin çapkını olan Chul ile karşılaşırsın.

Ch: Y/N, hayatım nasılsın?

Y/N: sevgilim misiniz?

Ch: evet, evet tabiki neden olmasın.

Y/N: o zaman o çocuk gerçekten de benim değil o kızın sevgilisi. E peki madem ne yapalım?

Diye mırıldanırsın. Söylediklerine anlam veremese de elinden poşetleri alır ve seninle evine kadar gelir. Sen eve girince o da gider.

• • • ( ertesi gün )

Jungkook saat 17:25'te gelir. Kapıyı açarsın. Min Ji bir süredir Jimin'le yaşıyordur. Sen Jungkook'u içeri aldıktan sonra kapı tekrar çalar bu sefer de Chul gelmiştir.

Y/N: hoş geldin, Chul.

Ch: Chul değil aşkım diyeceksin.

Y/N: peki. Aşkım?

Jungkook senin ona aşkım dediğini duyunca oturduğu yerden kalkar ve Chul'un suratının ortasına yumruğu çakar. Chul'un burnu kanıyordur.

Y/N: ne yaptığını sanıyorsun sen?

Jk: sen bir tek bana aşkım diyebilirsin!

Y/N: benim sevgilim o imiş sen değilsin ve bir daha ona birşey yaparsan polis çağırırım, sen benim sadece arkadaşım olabilirsin.

Jk: ona inandın mı yani?

Y/N: evet!

Onunla bu konuyu uzunca tartıştıktan sonra senin onu sadece arkadaşın olarak bilmeni kabullenir. Çünkü mecbur kalmıştır.

Senin isteğin üzerine sadece en fazla hafta da bir geliyordur. Sen hiçbir şekilde Chul'un elini tutmazsın, bir kez tutmuşsundur. Ama çok rahatsız olunca bir daha tutmamışsındır. Seni sadece yanağından öpmesine izin veriyorsundur ve bunu Jungkook yanında olmasına rağmen sürdürüyorsundur. Jungkook Chul'a her seni öptüğünde 1 yumruk atıyordur tabi sen görmediğin zaman ama Chul'un umrunda bile değildir.

1 sene geçer ve bu süre zarfında Jungkook ile yaptığınız herşeyi tekrarlarsınız ama hafızan gelmez. Jungkook 1 sene boyunca hiç pes etmemiştir ve her an hafızanın geri gelmesi umudu ile yanıp tutuşurken halâ ilk gün ki gibisindir.

Jungkook son çare olarak sana aynı sözlerle ama farklı ve çok romantik bir ortamda evlenme teklifi etmiştir ama işe yaramamıştır. Kaç defa seni öpmeyi düşünse de yapmamıştır çünkü onu bir daha hiç hatırlamayacağını düşünerek kendini yiyip bitirmiştir.

1 sene boyunca seni onunla beraber veya onun seni öptüğünü görerek yaşamıştır ve artık buna dayanacak gücü kalmamıştır. Sadece son kez seni görüp öyle ölmek istiyordur, romantik bir alan hazırlatır.

15 katlı bir otelin terasında iki kişilik bir masa hazırlatır. İkinizde güzelce giyinip süslenirsiniz. Jungkook seni evinden alır ve beraber ötele giriş yaparsınız. Terasa çıkınca resmen büyülenirsin. Herşey çok güzel görünüyordur. Senin sandalyeni çeker ve sen oturursun sonra da kendi yerine geçer.

Yemekten sonra bol bol sohbet edersiniz, aslında tam da sohbet sayılmaz çünkü Jungkook sadece ikinizin eskiden yaşadığınız her anıyı anlatıyordur. Sen de sıkılmadan dinliyorsundur.

Jk: yine hiçbir şey hatırlamıyorsun değil mi?

Y/N: üzgünüm ama hayır.

Deyince ayağa kalkar ve terasın etrafını kaplayan minik yükseklikteki duvarın üzerine çıkar. Ağlayarak konuşmaya başlar.

Jk: sen hatırlamayınca bir anlamı kalmadı zaten aşkımın, Bu dünyaya sığamayan hayatımın sonuna geldim, seni ilk gördüğüm andan beri sevdim ama 1 senedir beni hatırlamıyorsun. Hatırlamaman bile onun seni öptüğü her an kadar acıtmadı. Hani bana kızmıştın ya niye dudağın başkasının yanağına deyiyordu diye! Senin ki niye deyiyordu ya da onun ki niye seninkine deyiyordu. Eğer beni hiç hatırlamayacak olsan da yaşayabilirdim seni her gün görme ümidiyle ama artık dayanamıyorum onunla senin her gün gözüme soka soka sevgili olmanıza. Kalmadı gücüm. Hayatımı şimdiye kadar o güzel gözlerin ile doldurduğun için sana teşekkür ederim. Ama bundan sonra ben yokum-

Tam kendini bırakacakken

Y/N: DUR!!

Jk: neden?

Y/N: her insanın son bir isteği vardır. Evet seninkisi hafızamın geri gelmesiydi ama onun dışında başka birşey isteyebilirsin. En azından vicdan azabı çekmiyim. Lütfen!

İyi okumalar