Müzik: Adı bende saklı, Sezen Aksu
Nisan-Kasım 1999
Askerde mantık yoktur derler. Çok yanlış bir sözdür. Askerlik çok basit ve keskin bir mantık üzerine kuruludur: Koşulsuz itaat.
Askerliğe elverişli bulunmuştum ama aslında itaat mantığına ve bunun bizdeki tezahürüne hiç de elverişli değildim.
Resim: 5 Haziran 1999 tarihli günlükten.
99 Nisanında 30 yaşını devirmiş olarak askere yazıldığımda Sayıştaydaki sıkıntılı zamanlardan kaçıyordum. N'olacak, askerliğin fiziki zorluklarına katlanmak buradaki psikolojik baskıdan yeğdir, diyordum. Zor şartlarla sınanmaya razıydım, hatta buna gizli bir heves duyduğum bile söylenebilir. Saçlarımı kestirip Gelibolu'da zırhlı birliklere teslim olduğum gün aklım ve kalbimle ortaklaşa sözleşmemi imzalamıştım: Askerlik senin vücudunun gerçek zorluklarla karşılaşacağı son ciddi sınav. Yılmak yok, geri durmak yok, şevkini kaybetmek yok!
Acemi birliğinde komutanımız Mustafa üsteğmen olağanüstü bir asker. Genç, yakışıklı, mükemmel vücutlu, her aktivitede en başta... Ne atışta ne koşuda ne başka şeyde kimse bu adamla yarışamıyor. Fakat en ilginç özelliği şu: Hiçbir kötü söz söylemeden çok kesin talimatlar verir ve askerin o talimatlara itaat etmesini sağlar. O gerçek "asker". O bir idealin yeryüzünde vücut bulmuş hali, diğerleri, biz hepimiz çaput içindeki müsveddeleriz sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Bi Denetçinin Anıları
Sachbücher***WQ*** Tam bir mahrumiyet dünyasından gelen bir delikanlı... etkisiz bir kurumda kenarda kalmış bir meslek... ve memleketin en kritik sorunları üzerine amansız bir mücadele... yandaşsız, cemaatsiz, partisiz, bağlı ve bağımlı olmaksızın... Sayışta...