4.16. Bekçi Köpeği

197 22 2
                                    

Müzik: Yıkılmışım ben, İbrahim Tatlıses.

25 Kasım 1997

Mecliste bütçe görüşmeleri başladığında telaş içindeydim. Özenle hazırlanmış iki raporumuz Genel Uygunluk Bildirimi ekinde Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderilmişti.

Ömer o sıralar bir aylık eğitim amacıyla İngiltere'ye gitmişti. Geçen yıl bizim ekipten Beyami'nin gittiği kursa. Ben geçen yıl Kore'ye gittiğim için sıramı savmıştım galiba. 

Milletvekillerini etkilememiz gerekiyordu. Bu sene komisyonun bize sempati ile bakacağından emin değildik. Çok önemli iddialarımız vardı. Sayıştayın buraya postaladığı raporlar tek başına pek bir şey ifade etmiyordu. Raporlarımız gündem konusu bile olmuyor, resmen görüşülmüyordu. Gencecik iki denetçiyi ne kadar ciddiye alacaklardı? Bizi ciddiye almalarını nasıl sağlayabilirdik?

Büyük bir işe kalkıştığında tüm imkanlarını seferber etmelisin. Fakat akıllıca! Avantajlarını iyi kullanarak. Muhataplarını etkileyip harekete geçirerek.  

Milletvekiller en çok basından etkileniyorlar, bunu görmüştüm. Komisyonda en çok yapılan şey gazete kupürlerini sallayarak karşı cepheye sataşmaktır. Karayalçın'a Sayıştay Darbesi bölümünde anlattığım hikayede basında yer almanın heyecanına ve siyasetteki etkisine şahit olmuştum.

Raporumuzla ilgili haberler yaptırmak mümkündü. Fakat gazetecilerin yaptığı haberin nasıl bir yöne gideceğinden emin olamazdım. Muhtemelen eksik gedik olacak, olmadık bir konuyu öne çıkarıp mesajımızı saptıracaktı. 

Üstelik ben dolaylı işler yerine doğrudan kendi adımla çıkıp lafımı söylemeyi tercih ediyordum. Açıklıktan yanayım. Gizli kapaklı işleri sevmiyorum. 

17 Kasım'da dış borçlarla ilgili uzun bir yazı hazırlayıp Finansal Forum Gazetesine gönderdim. Bu bir rapor değildi; istediğim gibi rahat, kendi üslubumla, bildiğim, duyduğum her şeyi değerlendirerek yazdım. Üslup dediğim zehir gibi bir dil, ikna edici bir anlatım ve alaycı eleştirilerle yerin dibine batırma. 

Yazının başlığı bile eziciydi: "Kamu Dış Borçlarının Acı Geçmişi ve Umutsuz Geleceği"

25 Kasım 97'de Finansal Forum Gazetesi 2. sayfasını tamamen bu yazıya ayırdı. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere. Yazıyı bölümler halinde aşağıda vereceğim, kısa açıklamalar da yapacağım.   

   

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çarpıcı bir giriş yapmıştım yazıya: Amerikanın borçları günlük ve kuruş bazında açıklanıyordu. Biz ise iki yıl öncesinin borcunu bile bilemiyorduk. Çünkü dış borç kayıtları güvenilir değildi. Buradan Sayıştayın Meclise sunduğu raporlara geçiyor, Hazine İşlemleri Raporunda 96 yılı dış borç hesaplarının da uygun görülmediğini, sistemin düzeltilmesi için yapılması gerekenleri içeren bir İzleme Raporu sunulduğunu anlatıyordum. 

Tuhaf Bi Denetçinin AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin