6.13. Hükümetlere Karne

142 15 0
                                    

Müzik: Ayrılığın hediyesi, Ahmet Kaya

Ekim 2002, Temmuz 2007

Abartmayı severiz. Aşk bir mübalağa sanatıdır, kurban olduğum!

Siz asıl bende görün bir işin nasıl abartıldığını!

Kamu hizmetlerinin, kamu kurumlarının performansını ölçemeyince hedef büyüttüm: Hükümetlerin performansını ölçeceğim!

Hükümetlerin performansını halk ölçer aslında, değil mi? Yani seçimden seçime topluca bir evet mührü ile oy verir, hükümetiyle hükümet etmeyeniyle siyasi partileri veya siyasileri değerlendiririz. Benim kalkıştığım şey ne o zaman?

Bir kere işin siyasi tarafında değilim. Sadece ekonomideki başarıya odaklanıyorum. Elbette vatandaş o başarıyı bizzat hissediyor, görüyor ve ona göre oy veriyor. Fakat, algılarımızın yanıltılmaya açık olduğunu kabul etmek lazım. Yani iyi bir performansı kötü, kötü bir performansı iyi zannetme ihtimalimiz çok yüksek.

Yanlış izlenimlerin iki sebebi var: Bir kere yapılan işlerin sonuçları hükümet dönemlerine göre ayrılarak sunulmuyor. Takvim yılına ya da on yıl esasına göre değerlendirme yapıldığında hangi hükümetin neden sorumlu olduğu anlaşılamıyor. Örneğin bir karşılaştırmada 2000-2010 arası ekonomik büyümenin doğrudan en son hükümete mal edildiğini görmüştüm. Oysa o hükümet 2003'ün hemen öncesinde iş başına gelmiş. 2001 krizinden niye sorumlu olsun, ya da onun faturasını niçin bu hükümete keselim?

Diğer yandan şöyle bir uyanıklık daha var piyasada: İşine gelen göstergeyi seçip öne çıkararak istediğin hükümeti başarılı gösterirsin, istediğin hükümeti de başarısız yaparsın. Öyle ya, seçilebilecek neredeyse sonsuz gösterge var. Tarafsızlıkla ilgili ne demiştik, hatırlayın: Önceden belirlenmiş ölçütlerle değerlendirme yapıyorsan tarafsız olduğunu iddia edebilirsin. Keyfine göre seçersen olmaz!

Ben tarafsız bir şekilde hükümetlerin ekonomideki başarılarını ölçmek istiyordum. Bunun işe yaraması, seçmene fayda sağlaması için seçimden önce yapmalıydım. Maksat seçmeni etkilemek. Kendim her ne kadar oy vermiyorsam da vatandaşın oyuna tesir etme imkanım var. Bu vesileyle şunu da söyleyeyim; "Dağdaki çoban ile üniversitedeki profesörün oyu birdir" diyenler kıyasıya yanılıyorlar! Üniversitedeki profesör bilgisiyle, fikirleriyle, konuşmalarıyla kimseyi etkileyemiyorsa bence gitsin dağda çobanlık yapsın! Siyaset etkileme sanatıdır ve herkese bu imkan tanınmıştır.

2002 yılının sonbaharında yaptığım çalışmada hükümetlerin ekonomik başarılarını ölçmek için 11 tane temel gösterge belirledim. Bu konuda objektif davrandığımı o zaman değilse bile bir sonrakinde kesinlikle iddia edebilirdim!

1983 sonrası hükümetlerden 1 yıl ve üzerinde görev yapanları karşılaştırıyordum. Ecevit hükümetinin kriz sonrası Kemal Derviş'li kısmını ayırmış, farklı bir hükümet gibi değerlendirmiştim.

Mesela milli gelirimizin 83 sonrası seyri şu şekildeydi:

Mesela milli gelirimizin 83 sonrası seyri şu şekildeydi:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tuhaf Bi Denetçinin AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin