Müzik: Gelevara Türküsü, Kazım Koyuncu & Şevval Sam
Not: Bu bölüm diğerlerine göre epey uzun oldu. Kritik bir toplantıyı detaylı olarak anlatıyorum. Yapılan hatalardan, kullanılan taktiklerden, manevralardan öğrenilecek çok şey var. Müzakere tekniklerini kavramak için müthiş bir örnek olay olduğunu düşünüyorum.
***
5 Mart 1999
Tevfik: Bu gün buraya, sorguyu göndermiş olduğunuz tüm kişiler adına geldim.
Pek yüksekten giriş yapmıştı konuşmaya eski müsteşar Tevfik Altınok. Azametliydi.
Demek yedi sene önce Bankalar Yeminli Murakıplığına atanmamı çizen adam buydu. Adaleti çizen adam. Şimdi bundan dolayı olumsuz bir duygu beslemiyorum ona karşı. Hatta fena olmamış Sayıştaya girmek zorunda kalmam. Burada memleketin parasını koruyoruz. Hem de bu adamlara karşı. Hayat ilginç karşılaşmalarla dolu.
Sayıştay Başkanının protokol salonundayız. Devirli kredilerle ilgili konuyu ekibimizle görüşmek için sorgu gönderdiğimiz iki eski müsteşar; Tevfik Bey ile şimdi Borsa Başkanı olan Osman Birsen, Sayıştay Başkanından ricacı olmuşlar. Masanın baş tarafında Başkan oturuyor. Devlet Borçları Ekibi burada; Saim, Salih, Erdal, Azmi, Beyami, Ömer, Tülay ve ben. Müsteşarlar karşımızda. Tevfik Bey oldukça gergin bir tarzda devam ediyor yüksek girişten.
Tevfik: Özel sektöre devredilen krediler 35-40 yıldan bu yana devam ediyor. Bu uygulama bir sorgu ile nasıl değişir, bu gün onu konuşacağız.
Fazla yüksek gidiyor. Bize hesap soruyor bu adam adeta! Hayır, bu tarzda devam etmesine müsaade etmemeli. Bir çelme takalım, dengesini bozalım!
Şeref: Biraz önce sorgu gönderilen diğer kişiler adına geldiğinizi söylediniz. Diğer sorumluları temsiliniz resmi mi zımni mi?
Ezberi bozuluyor adamın. Soruyu cevaplandırmak zorunda kalıyor.
Tevfik: Gerekirse vekaletnamelerini alabilirim.
Yolundan saptırıldı. İyice hukuka çekelim konuyu. İşi karmaşaya götürüyorum.
Şeref: Bizim yargı usulümüzde vekaletname yoktur.
Hırçın bir tarzda karşılık veriyor.
Tevfik: İş mahkemeye intikal edince vekaletname getiririm.
Hah şimdi hesap veren, yargılanan pozisyonuna geldin Tevfik Bey. Evet, şimdi buyrun buradan devam edin!
Osman Bey anlıyor arkadaşının sahnesinin bozulduğunu. Konuya girme ihtiyacı hissediyor. Kontrollü ve uyumlu konuşmaya çalışıyor.
Osman: Devirli kredilerdeki sorun bütçe kanununun yorumlanmasından kaynaklanıyor. Yorumu kim, nasıl yapıyor, bu çok mühim. Sorgu gelince biz de kendimizi çok sorguladık, acaba yanlış mı yorumladık diye. Fakat bu uygulamayı yapan herkes 30-40 yıldır bunu aynı şekilde yorumlamış, sadece 3-4 kredide olan bir şey değil. Demek ki olay bazında inceleme yaparak yanlış deme imkanı yok.
Adam makul şeyler söylüyor aslında. Yani bu bir işlem sorunu değil, sistem sorunu. Fakat ortamda hala Tevfik Bey'in üstten girişinin olumsuz etkisi devam ediyor. Ve Osman Bey hiç farkında olmadan damarımıza basıyor.
Osman: "Bütçe kanununun ilgili maddesini koyan makamlar, uygulamayı yapan kişilerin kendileri. Bunu niçin yapsınlar? O madde, tesis edilen uygulamaya imkan vermelidir. Bunun aksinin düşünülmesi zor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Bi Denetçinin Anıları
No Ficción***WQ*** Tam bir mahrumiyet dünyasından gelen bir delikanlı... etkisiz bir kurumda kenarda kalmış bir meslek... ve memleketin en kritik sorunları üzerine amansız bir mücadele... yandaşsız, cemaatsiz, partisiz, bağlı ve bağımlı olmaksızın... Sayışta...