Derin kötü huylu bir kız.
Deniz ise iyi huylu ikiz.
Ama Deniz,Derin 'in kötü düşüncelerine uymak zorunda.
Sadece bela ikizler..
Ama bu hikayede yalnızca kötü kızlar yok.
Belalı erkeklerde burada dört geziyor.
Ulaş,Derin kadar gizemli,asi ve kötü.
Ay...
Derin ile denizin söylediği : Murat göğebakan -vurgunum Ulaşın söylediği:Ahmet Kaya-Birde sen gitme Aybars ın söylediği : Mabel matiz-Bir hadise var
"Galatada gözlerinin gözlerimi bulması dileğiyle"
YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Merhaba , yeni günlüğümün ilk sayfasi Merhaba ben Deniz Sönmez. Eski günlüğümü kitaplığımın bir köşesine koyduktan sonra sana yazmaya başlama zamanımın geldiğini anladım.
Sabah neşe dolu eski günlerde ki gibi kahvaltımızı yapmanın verdiği mutlulukla ikizimin yanına gittim." Ne yapiyorsun." Dedim odanın içine dalarak. Bana sen hayırdır bakışı atıp tekrar telefonuna döndü. Yanına giderek telefonuna baktığımda Ulaş ile konuştuğunu gördüm. "Bizde bugün Aybarsla buluşmak için sözleşmistik. Sizde gelsenize? " yatakta doğrulduktan sonra " Gerek yok siz gidin birlikte başbaşa vakit geçirin. " ona sen emin misin bakışı attım. "Bana öyle bakma. " dedi sert görünmeye çalışıp ,"Nasılll " diyerek Derini gıdıklamaya başladım. Kahkahalarimiz odayi doldururken bir anda kapı açıldı ve annem belirdi. Tebessüm ile bize baktı. "Çok şükür sizi böyle gördüm ya daha da başka bir şey istemem. " Derin ile birbirimize bakıp aynı anda anneme sarıldık.
******************************** "Bazı ruhlar evvelden aşindir birbirine. " Sessizce sahilde yan yana yürüyorduk Aybars ile bir an da ne olduğunu anlamadan ellerini ellerime kenetledi. Öylece yürümeye devam ettik. Huzur dolu zamanlarımiz gelmişti sonunda ya buna ne kadar şükretsem az olur.
Ağaçların altında pamuk şeker satan bir amca görünce gözlerim parladı ve istemsizce kendimle birlikte Aybarsı da o tarafa sürükledim.
Gözlerinin içine bakarak gözlerimi kırpıştırdım ve tezgahta ki amcaya dönüp bir tane pamuk şeker aldım. Bir banka oturduk ve pamuk şeker yemeye başladım. Aybars hiç konuşmadan beni izliyordu. İkimizde konuşursak anın büyüsü bozulurmus gibi geliyordu .
"Aybars " dedim onu düşüncelerinden sıyırarak dikkatini bana vermesini sağladım. Efendim der gibi baktı. " Bir ay kaldi ve biz daha hangi üniversiteyi yazacağımıza karar vermedik. " dedim. Zaman ne kadar çabuk geçiyordu daha oysa dün gibi liseye başlamıştık. Son yılımizda pek okula gidemesekte bir türlü hallettik. " Bilmiyorum güzelim ama sen nereye ben oraya" sesli bir nefes verdi ve sözüne devam etti. " Neresini istersin , nereye hangi şehre gidelim? " bir kaç dakika düşünmeye çalıştım cok kararsızdım. Bizim için neresi iyi olur diye düşünmeden yapamıyorum ama onunla olan her yer bana güzel bunu biliyorum. " Yurt dışına ne dersin? Babamla konuşurum biz Derin ,Ulaş hep birlikte gideriz. " tek kaşını kaldırıp söylediklerimi kafasında tartar gibi yapti " Buna o zaman tek başımıza değilde Derin ve Ulaşla karar vermeliyiz bakalim onlar isteyecek mi? " başımı aşağı yukari salladim ve beni kendine çekip başımı göğsüne koydu öylece sessizce denizi izledik..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hava kararmaya başlamıştı bizde sahil kenarında ki bir kafeye gitmekte karar verdik. Saatlerdir oturduğumuz yerden kalkarak yürümeye başladık. Aybarsin telefonun melodisi çalmaya başlayınca benim suratim düştü o bu sırada arayan kişiyle konuşmaya başladı. Kesin işi çıkıp gene gidecekti. Dudaklarımi buzerek telefon konuşmasının bitmesini bekledim. Konuşması bitince elimi tuttu ve biz aynı yönde yürümeye devam ettik. " Kimdi arayan ? " dedim ona bakarak tabi boyu benden uzun olunca birazcık yukarıya baktım göz teması kurmak için o da kafasını bana doğru çevirdikten sonra " Ulaştı , Derin ile birlikte yanımıza gelecekler. " istemsizce yüzümde bir gülümseme oldu. " Ne oldu çok sevindin. Sabahtan beri ben seni böyle sevindiremedim. " diye sitem etmeye başladı. " Hayır ben seninle birlikte hep mutluyum sadece ilk kez dördümüz olacağız yani doğru düzgün sakin bir halde inşaAllah. " dedim ve gidecegimiz kafeye gelmiştik. Girişte bugün kareoke günü olduğunu yazan bir afiş gördüm bunun için hepsine ısrar edeceğimi aklımın bir köşesine yazdim ve cam kenarında bir masaya oturduk. Aradan çok zaman geçmeden Derin ile Ulaşta kapıda belirdiler. Aybarsta görünce bizim nerde olduğumuzu belli edercesine elini kaldırdı. Bizi görünce bize doğru geldiler ve aramizda bir kaç saniye merabalaşmalar sürdü. "Ben cok acıktım ne yiyoruz. " dedi Ulaş , Derin ona sataşmadan tabi ki de duramadi " Sen ne zaman aç değilsin ki? " bilmem der gibi omuzlarini silkeledi ve Derine sevgi dolu gözlerle baktı. Başımı Aybarsa çevirdiğimde onunda bana baktığını gördüm. Bu halimiz için binlerce sukrettim Rabbime bunlari yaşayacağımiz günlerde geldi ya daha ne isterim ki zaten . Siparişlerimizi verdikten sonra sakince yemeklerimizi yedik cidden hepimizin acıktığı sessizligimizden belliydi. " Gençler " diyerek dikkatleri üzerime topladim. " Kareoke varmış kalsak ya lütfen. " nnn uzatarak şirinlik yapmaya çalıştım. Ulaş " Başka zaman Deniz biliyorsun Derini yormamamiz lazim. " Derin kaşlarını çatarak " O nereden çıktı. Ben iyiyim kalabiliriz. Benin adıma kararlar verme. " Eski Derin dönmüştü geri işte DERİN IS BACK . Derine döndüm ve " birlikteyiz " dedim. Adımızi kareokeye yazdırdık ve Derin ile ikimizdik ilk sonra Ulaş ve en son Aybars söylemek istedi. Ikisinin neden yalnız söylemek istediklerini anlamamistim ama olsun.
Derin ile sıramız gelince sahneye çıktık. Birlikte en sevdiğimiz parçalardan birini seslendirecektik. Derin melodiyle birlikte başladı şarkıya
Zaman hancı bulut yolcu Şimdi gitti en son yolcu Bitmedi mi hasret borcu Neredesin ayyüzlüm
Gece çöker günler solar Gözlerime yaşlar dolar Hatıralar bende ağlar Neredesin ayyüzlüm
Bizden sonra sıra Ulaştaydi. " Bu şarkı kalbimde ki kadına benden hiç gitme. "
Akşamlar böyle biter Hep böyle dertli biter Evli evine gider Kuşlar yuvaya döner
Gözlerini kapatarak nakarati söylemeye başladı.
Bir de sen gitme Bir de sen gitme Bir de sen gitme İçimden
Şarkıyi bitirince sessizce yanımiza gelip Derin in alnından öptü.Derin bir anda ne olduğunu şaşırmıştı. Bir kaç dakika sonra Aybars sahneye çıktı söyleyeceği parçayı merak ediyordum.
Mikrofonu eline alarak "Benim güneşime bu şarkı "
Vurgunum sana bir mahkum gibi Uykular haram bir zehir gibi Aşığım fakat hasretin deli Ezelden beri
Bir hadise var kimse bilmiyor Olmuyor bende deprem olmuyor Hiçbir şey beni böyle sarsmıyor Bir senin gibi
Yanıma gelerek elimden tutup bir kolu ile beni sarmalayip şarkıya öyle devam etti.
Mühürledim seni kalbime Kurşunlar işlemez ciğerime Zincirledim seni kalbime Anahtarları yok denizlerde şeytan diyor ki tövbeler etmeli Uğrunda yüz kere bin kere ölmeli.
Güzel gecenin ardından bizi evlerimize bıraktıktan sonra Aybars ile Ulaş gittiler. Güzel günler, mutluluktan ağlayacağımız günler kapıda sanırım...
BIR BÖLÜMÜM DAHA SONUNA GELDIKK. CANIM OKURLARIM. BEGENI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
