Zil çaldığında Jin kucağında ağlamakta olan minik kızı ile ayaklarını sürüyerek kapıya doğru ilerledi. Neredeyse kendisi de ağlamak üzereydi.
Kapıyı açtığında Taehyung ikisine de gülümseyerek bakıyordu. "Günaydın hyung!"
"Günaydın." dedi Jin Taehyung'un aksine mutsuz ve hayattan tat almayan bir sesle.
Taehyung bir sorun olup olmadığını soracakken kucağında ağlayan Ha Neul'u fark etti ve Jin hyunga hak verdi. Küçük kız cidden içleri dağlayan bir şekilde ağlıyordu.
Taehyung Jin'e doğru ilerleyip Ha Neul'u kucağına aldı. Ha Neul'un ağlamaları birazcık azalırken Jin'de derin bir nefes aldı ve genç çocuğu izlemeye başladı.
"Hanimiş benim kızım? Hanimiş benim prensesim?" Taehyung'un komik surat ifadeleri ile sesini değiştirerek yaptığı aegyosu işe yarıyordu. Jin buna gülerken kafasını iki yana sallayıp telefonundan saate baktı.
"Ben hazırlanıp geleyim. O zaman sana her şeyi anlatırım. Olur mu?" dedi Jin telefonundaki bildirimleri tek tek silerken. Taehyung kafa sallasa da büyük olan onu görmemişti ama pekte önemsemeyerek odasına doğru ilerlemeye başladı.
"Neredeymiş TaeTae? A-aa! Buradaymış!" Jin yarım saat hazırlandıktan sonra onların yanına geldiğinde küçük kızının Taehyung ile epey eğlendiğini gördü. Jin ve Ha Neul her ne kadar sadece üç aydır beraber olsalar da Jin ona alışmıştı ve onu şimdiden kıskanıyordu.
Hafifçe öksürerek dikkatlerini kendisine topladı. "Ha Neul'un mamasını hazırlamak için sütün otuz altı buçuk derece olması gerekiyor. Bak bu çok önemli otuz altı buçuk tamam mı? Daha sonra bezleri mutfakta dahil her yerden bulabilirsin. Bizim odamızda da var. Ha Neul'un uyku saatleri şu ara düzenli değil ama on iki-bir gibi uyuyor her gün. Onu ayağında asla sallama. Kucağında salla gerekirse yatağıma yatırıp yanına uzanabilirsin. Öyle daha rahat uyuyor. Mamasını yedirdikten sonra gazını mutlaka çıkar. Bu otuz altı buçuk dereceden sonra en önemli şey. Ben akşam altı gibi gelirim ve gün içinde de sana mesaj atarım. Bir sorun olursa beni hemen arayabilirsin."
"Hyung bugün ilk gün olduğu için kendimi ve sizi rahatsız etmemek adına Jimin ve Jungkook'u da çağırdım. Eğer izin verirsen onlar da az sonra burada olacaklar. İlk gün diye hep beraber bakarız diye düşündük." Taehyung'un utana sıkıla söylediği şey Jin'in hoşuna gitmişti.
"Bu mükemmel bir fikir! Hem onlar da sana evi gösterir. Bir de söyle onlara bulaşıklarımı yıkasınlar. Üniversitede az bakmadım onlara." Taehyung gülümseyerek kafasıyla onayladı büyüğünü.
"Onlar gelince söylerim hyung." ayağa kalktı ve yerde onlara anlamsızca bakan Ha Neul'u kucağına aldı. "Hadi babaya 'baybay' diyelim."
Jin önde, Taehyung ve Ha Neul arkada kapıya ilerlediler. Taehyung Ha Neul'un elini tutmuş babasına el sallıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
