Taehyung doğrulup yanındaki telefondan saate baktığında saatin daha gece yarısı olduğunu görmesi onu derin bir üzüntüye sokmuştu.
Ha Neul ve Jin ile kumsala gittikleri o günün üzerinden iki hafta geçmişti. Taehyung her ne kadar kabul etmese de Jin hem Ha Neul'la ilgilenmesi için hem de her zaman yanında olması için onunla yaşamayı teklif etmiş, Taehyung her ne kadar daha erken olduğunu söylese de büyüğünü vazgeçirememişti. Şimdi de Jin'in yatağında oturuyordu.
Üniversitenin son yılının finalleri çok yakın bir zamanda başlayacağı için bunu kendine sorun etmişti anlaşılan. Her ne kadar Ha Neul ile ilgileniyor olsa da derslerini çalışıyordu. Hatta ders notları çıkarıp arkadaşlarına bile satıyordu bazenleri. Ama yine de bu finaller onu baya bir zorluyordu.
Sıkıntıyla iç geçirdi tekrar. Yanında mışıl mışıl uyuyan Jin'e kaydı gözleri. Her şey şuan çok güzel gidiyordu ikisi açısından. Birbirlerini seviyorlardı, bu inkar edilemez bir gerçekti. Arkadaşlarına açıkladıklarında onların üzerinden bir iddia döndüğünü öğrenmişler, Jin Yoongi'de dahil hepsini dövmüştü. Taehyung gücü yettiği için Jimin ve Jungkook'u bir daha dövmüş, onlar hyunglarına nazaran iki tur dayak yemişti.
Aklına gelenlere gülümsedi. Yataktan kalkmak için hamle yapacağı sırada beline dolanan el duraksamasını sağladı.
"Nereye?" Jin'in boğuk çıkan sesi Taehyung'un kasık bölgesinde hareketlenmeye yol açmıştı.
"Uykum yok." Taehyung onun görmeyeceğini bilse de omuz silkti ve Jin'in elinden kurtulup ayağa kalktı. Jin'in boşta kalan eli yatak üzerine sertçe düşünce gözlerini araladı ve doğruldu.
"Daha yatalı bir buçuk saat olmadı?" Jin'in soru gibi çıkan cümlesine karşılık Taehyung dudaklarını büzdü.
"Bilmiyorum Jin, ben salona gidiyorum." Jin'in dağınık saçları arasından uyku yüzünden şişmiş dudaklarına baktı ve eğilerek onların üzerine küçük bir öpücük kondurdu Taehyung. Ama bu öpücük onu kesmemiş, derin bir öpüşmeye yerini devretmişti.
Gülümseyerek devam eden öpüşmelerini nefessiz kaldığı için Jin kesti. "Sen git, beş dakika sonra geliyorum."
"Gelmene gerek yok, televizyon izleyip uykumun gelmesini bekleyeceğim." Taehyung hafifçe mırıldanarak Jin'i alnından itip yatağa yatmasını sağladı. Bir şeyi unutuyordu ki o da Jin'in onsuz geri asla uyumayacak olmasıydı.
Taehyung önde Jin arkada salona girdiklerinde Taehyung hemen üçlü koltuğa oturup Jin'i bileğinden tutarak kendine çekti. Jin'in kafası Taehyung'un açtığı boynuna girdiğinde derin bir nefes aldı Jin. Taehyung'un kokusu onun en derinine kadar iniyordu.
Jin bir elini Taehyung'un beline sardığında Taehyung büyük olanın saçlarına öpücük kondurmaya devam etti. İkisi de ne ara böyle bağlanmışlardı bilinmez ama bu bağlılıkları ikisine de iyi geliyordu.
"Yarın işin var Jin, uyu bence." dedi Taehyung Jin'in sırtında elini bir aşağı bir yukarı gezdirirken. Aldığı karşılık sadece hafif mırıltılar olmuştu, Jin'in çoktan uykuya daldığını biliyordu. Saçlarına son kez öpücük kondurup onu kendine iyice çekti.
İçindeki sıkıntının kaynağı sadece finalleri değildi, birkaç gündür peşinde olan ve Soo Ah denilen kadından aldığı mesajlardı.
Ha Neul ile onu parkta gördükten sonra her parka gittiklerinde karşılaşmışlar ve Taehyung en sonunda onunla arkadaş olmaya karar vermişti ama kadının attığı yerli yersiz mesajlar onu geriyordu. Jin'e de söyleme fırsatı bulamamıştı bir türlü.
Ne zaman konusu açılsa bir türlü geçiyordu. Jin'in şirketinin bu ay sonunda büyük bir projeye imza atacağını biliyordu ve aklının bununla meşgul olmasını istemiyordu Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be My Girl's Dad? |TaeJin|
FanfictionKim Seok-Jin'in minicik kızına bakma görevi Taehyung'a verilmişti. Eh, aşık olmakta Kim Seok-Jin'e kalmıştı?