Be My Girl's Dad? |TaeJin|

2.2

Ha Neul, Jin'in onun daha rahat yatabilmesi için kenarlıklarını çıkardığı beşikten yere inip babasının yatağına ilerledi. Güçlükle çift kişilik yatağa tırmandığında babasının yorgun bir şekilde uyumasını görmesi onu güldürmüştü. Bir elini babasının yanağına koyup onun yanına uzandı ve gözlerini kapattı. Artık sabahları böyle uyanmak onlar için rutin hâline gelmişti ve baba kız bundan çok memnundu.

Ha Neul'un nefesleri düzenli hâle girdiği zaman Jin yavaşça uyanmış, bu sefer o kızının uyuyan haline gülümsemişti. Ha Neul'un beşikten inerek kendi yatağına gelmesi ve orada tekrar uyuya kalması onun için bu hayattaki en güzel şeylerin başında geliyordu. Ha Neul sabahları onun yanına gelmediğinde günü kötü geçiyordu. O derece alışmışlardı.

Jin kapının açıldığını duyduğunda yavaşça yataktan kalktı. Saçlarını karıştırırken son kez Ha Neul'u kontrol edip yatak odasının kapısını yavaşça açtı ve gelen kişiye baktı.

Taehyung elinde poşetlerle ona gülümsüyordu.

"Onlar ne?" Jin, Taehyung'un yanına ilerleyip ona yavaşça sarılırken elindeki poşetlerden bazılarını kendi eline aldı. Saat daha erkendi ve bu kadar çok eşya alabileceği açık bir yer bulması pek mümkün değildi. Ama Taehyung'un aklında bunlar değil, Jin'in sarılışı olduğundan ona cevap vermek yerine bambaşka bir şey döküldü dudaklarından.

"Ne güzel sarıldın öyle, bir daha sarılsana?"

"Ne diyorsun sen ya?" Jin gülerek ona baktığında Taehyung daha da salak olmuş bir şekilde ona bakıyordu. Ona olan sevgisi onu cidden salak ediyordu ve Taehyung bundan şikayetçi değildi.

İşin ucunda Jin varsa her şey tamamdı onun için.

"Açık market mi buldun bu saatte Taehyung? Ne çok şey almışsın?" Jin elindekileri mutfağa taşırken Taehyung'ta gülümseyerek onu takip ediyordu.

"Evet ama bunların hepsini kızıma aldım. Sana değil."

Jin aniden ona dönüp kaşlarını çatarak baktığında omuz silkti Taehyung. "Sana da Taehyung var, seversen."

"Ben seveceğim onu yakında, hiç merak etme."

"Bunun için bekliyor!" Taehyung kollarını iki yana açıp Jin'in gelmesi için beklerken, Jin kafasını gülerek iki yana sallayıp kendisi için açılan kolların arasına girdi.

Mahkeme gününün üzerinden neredeyse bir aya yakın bir zaman geçmişti ve Jin her ne kadar Taehyung'a mesafeli dursa da bazı şeylere izin veriyordu. Mesela sarılıyorlardı, birlikte uzanarak film izliyorlardı, Ha Neul ile üçü vakit geçirirken bazen ufak öpücükler, ama yanaktan, oluyordu. Jin ve Taehyung her ne kadar eski hallerini özleseler de, bu yeni yakınlaşmalar ilişkilerine heyecan katıyordu bir noktada.

Taehyung, kafasını Jin'in boynuna gömdüğü sırada içeri uyku sersemi bir şekilde yürüyen Ha Neul'un girmesiyle Taehyung Jin'in boynunda kıkırdamış, bu da genç adamın titremesine yol açmıştı.

"Tata!" Ha Neul gülerek ve koşarak Tata'sının yanına geldiğinde, Taehyung çoktan Jin'den ayrılmış ve Ha Neul için yere çökmüştü. İşte, bu da Ha Neul'un en sevdiği zaman dilimiydi. Tata'sının sabah erken saatlerde gelip onunla yemek yemesi Ha Neul için vazgeçilmezdi. Taehyung için de aynı şeyler geçerliydi tabii.

"Bi'tanem, güzel uyudun mu?" Taehyung, Ha Neul'u kucağına almış geri ayağa kalkarken sorduğunda Ha Neul hızla kafasını sallamıştı. "Çok güzel uyudum Tata. Sen?"

"Rüyamda seni gördüm meleğim, güzel uyumamam için aptal olmam falan gerekir."

"Aptal ne demek?" Ha Neul'un sorusu ile Jin gözlerini devirdi. Ha Neul yaşının getirisinden dolayı artık her şeyi sormaya başlamıştı ve bu bir müddet sonra çekilmez oluyordu. Bazen Taehyung ve Jin birbirine güzel söz söylediklerinde bile onları sorup ikisini zor durumda bırakıyordu. Bu cidden korkutucuydu.