"Bir hafta mı?" Yoongi aniden bağırdığında Jin kaşlarını çattı.
"Kaç kere diyeceğim? Evet bir haftadır gelmiyor." Jin derin bir nefes alıp önündeki bira şişesi ile oynadı. "Ne zaman arasam hastayım diyor."
"Bana anlatmadığın bir şey yok değil mi hyung?" dedi Yoongi kucağındaki Ha Neul'u omzuna doğru alırken. "Aranızda bir şey mi oldu?"
Jin, Yoongi'nin soğuk ve sert falan olsa da böyle durumları sezdiğini ve anladığını biliyordu. Yalan söylemesi ona hiçbir şey kazandırmazdı ama anlatması belki işine gelirdi.
"Biraz garip." dedi Jin ilk önce. "Nasıl anlatacağımı bilmiyorum Yoongi. Beni yargılamadan dinleyebilir misin?"
Yoongi göz devirdiğinde Jin'de hafifçe gülümsedi. "Seni ne zaman yargıladım Jin?"
"Ha Neul'u size açıkladığımda bana 'İflah olmaz, uçkuruna düşkün bir adisin.' demiştin."
"Kes sesini ve anlat."
Jin iyice gülümsedi ama rahatladığı pek söylenemezdi. En yakın arkadaşlarından birine kendinden yaşça küçük bir oğlana karşı garip duygular beslediğini söylemesi onun için zordu.
"Hâlâ bekliyorum?" dedi Yoongi. Ha Neul aralarından en çok Hoseok'u sevse de Yoongi'nin kucağında hiç ses çıkarmadan oturabiliyordu. Yoongi'nin kucağında küçük Yoongi oluyordu.
"Yoongi ben garip hissediyorum." diyerek sözlerine başladı Jin. "Taehyung'a bakarken garip hissediyorum anladın mı? Ne bileyim, her an onunla konuşmak istiyorum. Onun burada, benimle yaşamasını istiyorum. Her an onu görmek istiyorum.
O konuştuğunda içimde büyüyen bir yangın oluyor. Nefes dahi alamıyorum bazenleri. Ama onun yanında anlamasın diye hep Ha Neul'un siktiğimin annesinin konusunu açıyorum.
İlk başlarda bu yanlışlıkla oluyordu. Yani o kadının konusunu açmak ama onun anlamaması içinde bunu yapmam gerekiyordu anladın mı? Kendimi çok kötü hissediyorum Yoongi. Hoşlanıyor muyum emin bile değilim ama bir şeyleri anlamasın diye onu kırdım." Jin sözlerini bitirdiğinde Yoongi derin bir nefes aldı.
"Ben çok iyi bir ilişki uzmanıyımdır, bilirsin." Yoongi boğazını temizlediğinde Jin göz devirdi bu sefer.
"En son ilişkin dokuz yaşında, bir kızı yanağından öptüğünde oldu ve sen yirmi altı yaşındasın Yoongi?"
"Sana kaç kere kapat çeneni demem gerekiyor? Hem kızlar beni istiyor ama ben ilgilenmiyorum. İlişki zaman kaybı."
"O zaman neden bu konuda uzman oldun?"
"Kapat çeneni!" Yoongi sinirle bağırdığında Ha Neul kıkırdamış, tatlı tatlı babasına bakıyordu.
Jin ağzına görünmez bir fermuar çektiğinde Yoongi sözlerine başladı.
"Şimdi sana planı anlatıyorum, iyi dinle çünkü karmaşık olabilir." derin bir nefes aldı ve Jin'e yaklaştı. "Jimin'e söyle. O ne yapar eder halleder."
"Sağol ya! Keşke cidden umrunda gibi davransaydın." Jin bitmiş bira şişesini eline aldı ve ayağa kalktı.
"Taehyung ile yakın olan o. Onunla konuşup halledebilir."
"Onunla konuşmasını istemiyorum." eğilerek Ha Neul'u Yoongi'nin kucağından aldı. "Ha Neul'u uyutacağım. İstersen salona geç yat. Gelirim az sonra."
"Yok gideyim ben." dedi Yoongi'de ayağa kalkarak. "Zaten Namjoon evden kovulmuş. Bende kalıyor onu kontrol edeyim."
"Ne? Neden benim bundan haberim yok?" Jin kaşları çatılı Yoongi'ye baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be My Girl's Dad? |TaeJin|
FanfictionKim Seok-Jin'in minicik kızına bakma görevi Taehyung'a verilmişti. Eh, aşık olmakta Kim Seok-Jin'e kalmıştı?