Be My Girl's Dad? |TaeJin|

2.6

Jin ve Ha Neul soluğu dövme salonunda aldıklarında Taehyung kahkaha atmamak için kendi ile savaş veriyordu. Çünkü şuan karşısında oturan iki kişinin ojelerinin renk sırası dahi aynıydı ve bunlardan biri Jin'di. Komik olan taraf buydu zaten.

"Ne bakıyorsun yarım saattir? Güleceksen gül." Jin en sonunda dayanamayıp Taehyung'a çıkıştığında Taehyung içinde tuttuğu kahkayı attı. "Ellerin çok güzel olmuş!"

"Çok sağol ya, senin için yaptım. Yakından bakmak ister misin?" Jin yumruk yapmış olan elini Taehyung'a doğru nişan alıp konuştuğunda Taehyung elleriyle ağzını kapattı. "Ama Jin bu çok şeker!"

Taehyung'un cırlamasından dolayı oturdukları masada sıkılmasın diye resim çizen Ha Neul ona ve babasına bakmıştı. "Neden babamın oje sürmesine taktınız? Erkekler süremez mi?" Elinde tuttuğu pembe boya kalemini saçlarına doğru sürterek kaşıdı.

Jin, Taehyung'a kötü bir bakış atıp yanında oturan kızını kucağına aldı. Ha Neul'un alnına öpücük kondururken gözlerini kapatmıştı. "Hayır birtanem," dedi Ha Neul'un kahkülünü düzelterek. Taehyung ise masaya eğilmiş onları izliyordu. "Erkekler oje sürebilir, bu onların isteği doğrultusunda olur ancak bunu ben yaptığım için Tata'ya komik geliyor. Sence de çok saçma değil mi? Eve gidince ona da sür." Jin kızını Taehyung'a karşı fişteklerken Taehyung sadece ikisine karşı gülümsüyordu. Masanın üzerinden uzanıp Ha Neul'un saçlarını okşadı.  "Sen istersen ayak parmaklarımı bile boyarız bebeğim. Sen hiç üzülme."

"Gerçekten boyar mıyız Tata?" Ha Neul sevinçle çığlık atıp kollarını ona doğru uzattığında Taehyung gergince gülümseyerek Ha Neul'u kendine çekti ve kucağına oturttu. "Şimdi gözüm korktu ancak eve gidince gerçekten boyarız."

"Seni çok seviyorum." Ha Neul hızla kollarını Taehyung'un boynuna dolayıp kafasını da omzuna yasladığında Taehyung dolu gözleri ile, karşılarında onları düz bir ifadeyle izleyen Jin'e baktı. Jin, Taehyung'un dolan gözlerini görünce kaşlarını çatmış ve kafasını ne oldu?  dercesine sallamıştı. Taehyung'un cevabı ise Ha Neul'a daha sıkı sarılmaktı. "Ben de seni çok seviyorum bebeğim, hem de Scooby Doo ve Shaggy'nin yemeklere olan sevgilerinden daha fazla." Taehyung, Ha Neul'un kulağına doğru fısıldadı ve bu onun küçük bir kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Selam, kurtarıcınız geldi." Hoseok büyük bir kahkaha atarak onların oturduğu dövme salonunun arka kısmına girdiğinde Jin hemen ayağa kalkmıştı. "Sonunda gelebildin!"

"Çok trafik vardı ancak bu aseton almak için gittiğim ve adını dahi bilmediğim o yerdeydi. Kadınlar sanki bugün bir şey varmış gibi hepsi oraya toplanmış, kasayı zor bulup aldım." Derin bir nefes alarak elinde tuttuğu poşeti Jin'e uzattı. "Hem bir de tırnakları besleyen formülde bir aseton aldım. Değerimi bil."

"Çok sağol, baya gerekliydi bu." Jin gözlerini devirerek yerine oturduğunda, Hoseok'ta karşıya, Ha Neul ve Taehyung'un yanına ilerlemişti. Kollarını Ha Neul'a doğru uzattığında Ha Neul utangaçca gülümseyerek kollarını ona doğru açtı ve Hoseok onu kendine çektiğinde kafasını hemen boyun girintisine sakladı. Hoseok Amca'sını cidden çok fazla seviyordu.

"Hoseok-ah, sana bir şey soracağım." Jin, gözlerini torbadan ayırmadan konuşurken, Hoseok Ha Neul'un saçlarını okşamayı bırakmış, Jin'e bakmıştı. "Sor, dememi mi bekliyorsun?"

"Ben şimdi bunu elime dökünce çıkacak mı hepsi? Sadece tırnağıma dökmem yeterli olur mu?" Jin'in bu dediğine orada bulunan herkes kahkaha atarken Jin dudaklarını büzmüş onlara bakıyordu. İlk sakinleşen Hoseok olduğunda konuşmaya başladı. "Ne bileyim hyung ya, oradan bakınca aseton fabrikasına sahip biri gibi mi duruyorum?"