Tatil yorgunluğunun üzerine horul horul uyuyan Taehyung ve Seokjin'in kapısı hafifçe çalındığında uykusu ağır olsa da Ha Neul sayesinde bu tarz durumlara alışık olan Seokjin yavaşça gözlerini araladı. Kapı tıklatılmasına rağmen açılmayınca da yatağından kalkıp kapıyı yavaşça araladı.
Uykulu ve dolu dolu olan gözleri ile onu bekleyen Ha Neul, babasını görür görmez kollarını ona uzatarak onu kucaklamasını bekledi. Kızını bu halde gören Seokjin ise korkuyla minik kızını kolları arasına almıştı.
"Ha Neul, ne oldu? Bir şey mi oldu? İyi misin?" Seokjin endişe ile kızının yüzüne bakıp saçlarını geriye doğru atarken Ha Neul ise sadece yere bakarak ağlamamaya direniyordu.
"Bir şey yok baba, sadece sizinle uyumak istiyorum, olur mu?" Seokjin, Ha Neul'un bu hâli üzerine ne yapacağını bilemeyip kızını sıkıca göğsüne yasladı. Ha Neul'u neredeyse ilk defa böyle görüyordu ve kalbine inecekti az sonra.
Hiçbir şey demeden kızı ile birlikte yatağa doğru ilerledi Seokjin. Kızını kucağından indirmeden yatağa yatarak ona iyice sarıldı. Taehyung'un hala uyanmamış olmasını fırsat bilerek Ha Neul'un alnına bir öpücük kondurup sessizce konuştu.
"Neulie, her ne olduysa benimle konuşabilirsin biliyorsun değil mi? Ben senin babanım, seni herkesten ve her şeyden çok seviyorum. Senin için her şeyi yapabilirim ve seni her şeyden koruyabilirim. Seni üzen şeyleri de bilme hakkım var, değil mi?" Konuşmasını tamamlayıp, kızının tekrar yüzüne düşen saçlarını geriye doğru taradı. Ha Neul ise kollarını iyice Seokjin'e sararak ağlamaya başlamıştı.
Sessiz iç çekişleri karşısında Seokjin'in de gözleri dolduğunda Taehyung hafifçe esneyerek uyandı ve birbirine sarılarak ağlayan baba-kıza baktı. Kaşları hemen çatılan Taehyung yatakta hafifçe doğrularak ne oldu? dercesine Seokjin'e bakıp bir cevap bekliyordu.
Seokjin, Ha Neul'a hissettirmeden omuzlarını silkip onu sanki mümkünmüş gibi iyice sardığında Taehyung yutkunarak sarmaş dolaş olan ikiliye sardı kollarını. Ha Neul'un saçları arasına minik öpücükleri bıraktığında Ha Neul biraz olsun sakinleşmiş, iç çekişleri derin derin nefes almalara dönmüştü.
Üçlü, yatakta sessizce yatarak on dakika geçirdikten sonra ilk konuşan bu sefer Taehyung'tu.
"Neul, bize neler olduğunu anlatmak ister misin? Anlatmak istemezsen hepimiz yatıp uyuyabiliriz. Sana kalmış bir seçim tamam mı? Sen ne istersen onu yapacağız." Taehyung konuşmasını Ha Neul'un koluna bir öpücük kondurmakla bitirdiğinde Ha Neul hâlâ daha babasına sarılı olan durumundan kurtularak yatakta sırt üstü uzandı. Birkaç kez daha elleri gözlerine gidip ağlamasını engellemeye çalışsa da sessizce konuştu.
"Annem," dedi burnunu çekerek. "Annem bir kardeşim olacağını söyledi." Taehyung ve Seokjin hızla birbirine baksalarda Ha Neul konuşmaya devam etti. "Kardeşim olacakmış ve ben bunu isteyip istemediğimi bilmiyorum. Yani," duraksayıp elleriyle gözlerini sildi tekrar. "Eğer kardeşim olacaksa bile annemin tarafından olmasını istemiyorum. Annemle zaten iki gün görüşüyoruz ve bunu bir başkasının almasını istemiyorum." Ha Neul sesli şekilde yutkunduğunda Seokjin'in gözündeki yaşlar daha hızlı akmaya başlamıştı. Ha Neul'un annesine bu kadar bağlı olduğu gerçeği yüzüne tokat gibi çarpıyordu.
Seokjin'in bu halini gören Taehyung titrek bir nefes alarak konuşmayı devraldı. Tatilden dolayı minik kızları ile ilgilenememişlerdi ve Ha Neul onlarsız bu haberi öğrenmiş, içinde tutmuştu. Bunu bilen Taehyung yavaşça konuşmaya başladı.
"Bebeğim biliyor musun, kardeşinin olması kadar mükemmel bir şey yok." Konuşurken bir yandan arka taraftan Seokjin'in saçlarını okşuyordu Taehyung. Sevgilisinin bu olayı günlerce hatta haftalarca takacağına adı kadar emindi. "Belki çok az gördün ama benim de kardeşlerim var. Hatta Jungkook, Yoongi ve Jimin'in Amcalarının abileri, Hoseok Amcanın ise bir ablası var. Tabii ki işlerimizden dolayı sıkça görüşemiyoruz ancak onların varlığını bilmek, bizim sürekli yanımızda olduklarını hissetmek kadar güzel bir şey yok. Hem," dedi Taehyung derin bir nefes alarak. Ha Neul'un ağlayan suratına bakıyordu. Ha Neul ise gözlerini tavanda sabitlemiş hiçbir harekette bulunmuyordu. "Hem, kardeşin olduğunda annenin sana olan sevgisi azalmayacak ki. Anneler çocuklarını her zaman eşit severler. Hem de her çocuğunu. Hiçbir zaman seni sevmeyi bırakmayacak." Seokjin Taehyung'un sözleri sonucunda hızla ayağa kalkıp odayı terk ettiğinde hissettiklerini anlatacak tek kelimesi bile yoktu. Nasıl bunu Ha Neul'a onu üzeceğini bile bile söyleyebilmişti aklı almıyordu. Nasıl onu terk edip gittikten sonra çocuk sahibi olmayı düşünebiliyordu? Telefonundan saate baktığında gecenin üçünü çoktan geçtiğini görünce Eun Ha'yı aramaktan vazgeçti. Arayıp içinde ne varsa dökmesi gerekiyordu ama bunu sabaha saklayacaktı. Sakinleşmek adına salona ilerleyip uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be My Girl's Dad? |TaeJin|
FanfictionKim Seok-Jin'in minicik kızına bakma görevi Taehyung'a verilmişti. Eh, aşık olmakta Kim Seok-Jin'e kalmıştı?