1.2

4.4K 393 163
                                    

"Ya size inanamıyorum!" Jimin ardı arkası gelmeden çaldığı kapı sonunda açıldığında kendini içeri attı.

"Ne oldu Jimin?" Jin sinirle soluduğunda kucağında Ha Neul ile Taehyung onlara katıldı.

"Chimchim~" Ha Neul sevinçle bağırdığında Jimin onu kucağına aldı.

"Bir tek Ha Neul'un beni sevdiğine inanıyorum. Sizinle konuşmayacağım." Ha Neul'un yanağına bir öpücük kondurdu Jimin.

"Hoşgeldin Jimin." dedi Taehyung. Ha Neul gidince boşta kalan kollarını Jin'e sarmıştı.

"Önümde fingirdeşmeyin!" Jimin ikisine doğru bağırdığında Jin tarafından kafasına şaplak yedi. "Kafam delindi hyung n'aptın ya?"

"Çok konuşma da geç, kahvaltı edelim." Jin ve Taehyung önde, Jimin ve Ha Neul arkada mutfağa ilerlediler.

"Hoseok hyung size küsmüş." Jimin, Ha Neul'u mama sandalyesine oturturken Jin'e baktı. "Aramasına cevap vermemişsin."

"Jimin farkındaysan aynı konuşma grubu içerisindeyiz. Anlayacağın mesajları gördüm. Ama aramaya vaktim yoktu." Jin masaya iki kahve ve Taehyung için ılık bir süt koyduğunda Jimin ona göz devirdi.

"Bu Hoseok hyungun sana küs olduğu gerçeğini asla değiştirmedi."

"Oha be!" Jin gözlerini irice açıp Jimin'e baktı. Jimin ona dil çıkarırken Ha Neul, Taehyung'un onun ağzına tıktığı şeyleri yiyordu.

"Baba payk?" dedi ağzındaki yiyecekleri umursamadan. Jin ona baktığında gülümseyerek babasına bakıyordu. (YN= Anneme sordum çocuklar nasıl konuşur bilmem ne diye r yerine y yaz dedi. Ok dedim.)

"Bugün gitmeyin artık." Ha Neul dudaklarını büzerek babasına bakmaya devam etti. Ağzındaki yiyecekleri çıkardı aniden. Taehyung ve Jin şaşkınca ona bakarken Jimin gülüyordu.

"Bunu Hoseok hyung öğretmişti!" dedi kahkaha atarken. "Hoseok hyung çok iyi ya!"

"Bir daha onu evime sokarsam..." Jin kendi kendine mırıldanarak Ha Neul'a kaşlarını çatarak baktı. "Ha Neul, ne yaptın babacığım?"

"Payka gitmek istiyoyum!"

"Her gün parka gidemezsin." Jin sağ elini kaldırıp işaret parmağını Taehyung'a doğru salladı. "Onu hep sen şımartıyorsun!"

"Park izinlerini sen veriyorsun, ben karışmıyorum bile!" Taehyung'ta Jin'e bakıp bağırdığında masada gergin rüzgarla esmeye başlamıştı.

"Eğer Ha Neul'a hayır diyebilseydin bana gerek kalmazdı."

"Sen onun babasıyken bile sözünü dinlemiyor, ben babası değilim." Jin, Taehyung'un sözleri ile yutkundu. Hayalini kurduğu olay ikisi sevgili olduktan sonra daha da ilerler sanıyordu ama Taehyung kendini Ha Neul'un babası olarak görmüyordu. Sanırım asla görmeyecekti.

"Haklısın, sen sadece ona bakan ve onun babasıyla çıkan birisin." sinirle ayağa kalktı Jin. "Size afiyet olsun, ben işe gidiyorum." mutfaktan hızla çıktığında Taehyung bir elini alnına yasladı. Jimin korkuyla Taehyung'a bakıyordu. Ha Neul ise ikisinin bağırmasından korktuğu için ağladı ağlayacaktı.

"Ne dedim şimdi de böyle yapıyor?" Taehyung dolu gözlerle Jimin'e baktı. "Hayır yani ne dedim Jimin? Ne yaptım şimdi?"

"Bir şey yapmadın Tae, ikinizde aniden parladınız." bir eliyle Taehyung'un koluna dokundu. "Hem Ha Neul'da korktu, bak." gözleri dolu dolu bakan Ha Neul'u işaret etti Jimin. Küçük yeğenini mama sandalyesinden alıp kendi kucağına yerleştirdi. "Taehyung, aranızda bir gerginlik mi oldu hiç?"

Be My Girl's Dad? |TaeJin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin