Zaman atlaması olmuştur, anlayışınız için teşekkür ederim. İyi okumalar. Hatam olursa affedin lütfen.
İki yıl sonra.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Jin ve Taehyung, oturdukları masada hayatlarında en fazla gergin oldukları zamanın on katı kadar gergin olarak oturuyorlardı. Ha Neul ikisinin arasına sıkışmış, kafasını da Taehyung'un koluna yaslamıştı. Okula başlayacak olan o olduğu hâlde, ne diye bu ikisi daha gergin oluyordu?
Taehyung elini Ha Neul'un alnına yaslayıp yönünü ona doğru çevirdi. "Amanın! Jin kalk, Ha Neul'un ateşi çıkmış. Hadi eve gidelim, Ha Neul'da seneye başlar artık." Hızlı hızlı konuşup Ha Neul'u kucağına aldığında birkaç göz onlara değmiş ama Taehyung onları asla fark etmemişti. "Kalksana!"
"Haklısın dur," Jin'de ayağa kalkınca tahtanın önünde duran ve Ha Neul'u emanet edecekleri öğretmen ayağa kalktı ve onlara gergince gülümsedi. "Bay Kim? Bir sorun mu var?"
"Ha Neul ölüyor da, seneye başlayacak artık okula. Size kolay gelsin."
Genç öğretmen ikilinin bu haline gülümseyip önlerinde eğildi. "Endişenizi anlıyorum Bay Kim ancak Ha Neul'un bu sene okula başlaması gerekiyor, biliyorsunuz."
"Bayan Lee benim ateşim falan yok, ölmüyorum ve iyiyim. Babam ve Tata fazla endişeli sadece." Ha Neul öğretmenine gülümseyerek baktığında genç kadın da ona gülümsemiş ve onun yanağını sıkmıştı. Daha sonra Ha Neul'un ebeveynlerine döndü. "Bay Kim, lütfen endişe etmeyin. Ha Neul'a en iyi şekilde bakacağım."
"Buna şüphe duymuyoruz Bayan Lee tabii ki de ama bence Ha Neul okula gitmeden de hayatını yaşayabilir." Taehyung salak saçma konuşmaya başlayınca Bayan Lee ve Ha Neul ona şaşkınca bakmış, Jin ise aynı görüşte olduğu sevgilisini onaylamıştı. "Bence de, ülkeye böyle insanlar da lazım."
"Baba?" Ha Neul kızdığı zaman yaptığı gibi kaşlarını çatarak dudaklarını büzdüğünde Jin kızının saçlarını okşayarak çilek kokan saçlarına bir öpücük kondurmuştu.
"Pekâlâ, o zaman." Jin, Taehyung'un belini tutarak onları tekrar eski oturdukları masaya yerleştirdiğinde Taehyung, Ha Neul'u bırakmak istemeyip kucağında tutmuştu. Jin ile ayrı kaldıkları dönemler sonrasında ve Ha Neul'un annesi ile buluştuğu günler dışında ilk defa Ha Neul'dan ayrılacaktı ve onunla geçirdiği vakitlerin azalmasını istemiyordu.
Ha Neul'da bunu hissetmiş olacak ki kollarını Taehyung'a doladı yavaşça. Başını da genç olanın boynuna koyduğunda Taehyung hafifçe kıkırdamıştı. "Ne oldu güzelim?" Dedi sadece Ha Neul'un duyacağı bir şekilde fısıldayarak. Ha Neul ise omuz silkmiş, daha çok sarılmıştı.
İkisi birbirine sıkıca sarılırken, öğretmenleri velilere gerekli bilgileri verdikten sonra toplantıyı bitirmiş, öğrencilerini yalnız bırakmalarını istemişti.
"Bu sahne ayrılık sahnemiz meleğim." Taehyung, Ha Neul'u yere indirip ellerini onun minik omuzlarına koymuştu. "Şimdi de öpücük zamanı." Dudaklarını büzerek Ha Neul'a doğru uzandı ve Ha Neul'un kıkırtıları arasında ikisi de birbirine öpücük verdi.
Sıra babasına geldiğinde Ha Neul'un gözleri dolmuştu. Jin bunu fark eder etmez hızla kollarını kızına sardı. Ha Neul babasının boynuna saklanarak ağlamaya başladığında Jin'in tek yapmak istediği kızını da alıp gitmekti ama onun da okula gitmesi gerektiğini sadece beş dakika önce kabullenmişti. "Güzelliğim," dedi ilk önce kızının biraz uzamış saçlarını okşarken. "Sadece beş saat sonra seni almaya geleceğim tamam mı? Lütfen ağlama yoksa baban işe gidemez ve Tata çok üzülür. Ben de çok üzülürüm. Bizi üzme tamam mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be My Girl's Dad? |TaeJin|
FanfictionKim Seok-Jin'in minicik kızına bakma görevi Taehyung'a verilmişti. Eh, aşık olmakta Kim Seok-Jin'e kalmıştı?