Taehyung bir elinde Ha Neul'un çantası diğer elinde Ha Neul'un minik eli onu zapt etmeye çalışarak yolda ilerlemeye çalışıyorlardı.
Jin'in işi bu hafta biraz daha yoğun olacağı için evden erkenden çıkıyor, Taehyung'un dersine bir saat kala geliyordu. Bu süre zarfında da Ha Neul Taehyung'u asla rahat bırakmıyor ve parka gitmeleri için evde savaş çıkarıyordu.
"Benim izin vermediğim hiçbir şeye binmeyeceksin, anlaştık mı?" dedi Taehyung evden çıkmadan önce vermiş oldukları sözleri tekrar etmek için.
"Tamam." dedi Ha Neul.
"Parka girdiğimizde hemen koşmayacaksın. Elimi bırakmayacaksın."
"Tamam."
"Son olarakta-" ikili parka giriş yaptıklarında Ha Neul, Taehyung'un elinden kurtuldu ve salıncağa doğru bağırarak koşmaya başladı.
"Ha Neul ne dedim ben?!" Taehyung'ta onun arkasından koşmaya başladığında parktaki gözler onlara döndü.
Ha Neul aniden durduğunda Taehyung'ta onun yanına ulaştı. Ha Neul'un hipnoz olmuş gibi baktığı yere bakınca onlara doğru koşmakta olan büyük bir köpeği fark etmeleri Ha Neul geldikleri istikamete doğru geri koşmasına sebep olurken Taehyung tekrar onu yakalamak için harekete geçti.
"Ha Neul korkma, bir şey yapmaz!" Taehyung bıkkın bir ifade ile Ha Neul'un önüne geçip onu hızla kucağına aldı. "Ben varım. Korkma tamam mı?"
Ha Neul hıçkırıkları arasında Taehyung'a sıkıca sarıldı. Köpek diplerine gelip havlamaya başladığında bu hıçkırıklar daha da arttı.
"Sakin ol." dedi Ha Neul'un sırtını okşarken. Küçük bebeklerin köpekleri sevmeleri gerekmez miydi?
Köpeğin sahibi uzun saçlı, üzerinde sadece sporcu yarım atleti ve tayt olan kadın onların yanına geldiğinde Taehyung'a gülümsedi.
"Ah, çok üzgünüm. Normalde Minnie asla böyle bir şey yapmaz. Gerçekten ne olduğunu anlamadım." kadın köpeğin yanına eğilirken Taehyung hâlâ Ha Neul'un sırtını okşuyor, ona korkmaması için sözler söylüyordu. Ayrıca köpeğin bu kadar büyük olmasına rağmen adının neden 'Minnie' olduğunu kendi içinde tartışıyordu.
Kadın ayağa kalktığında eliyle Ha Neul'un sırtını okşadı. "Çok mu korktun tatlım?"
Taehyung elinde olmadan Ha Neul'u geri çektiğinde kadının kaşları çatıldı. Taehyung niye bilinmez bu kadını sevmemişti ve şuan tek isteği Ha Neul'u salıncaklara bindirmekti.
"Ben Soo-Ah." dedi kadın. Bir eliyle saçını düzeltti ve köpeğinin tasmasını çekti. "Senin ismin ne?"
"Taehyung."
"Kızın çok şeker Taehyung. Annesi nerede?"
"Annesi çalışıyor ve şuan şeker kızım salıncak binmek istiyor, müsaadenle." dedi Taehyung. Yalan söylemişti ama umrunda değildi. Kadının onunla sohbet etmek istediği açıktı. Belki de Taehyung şuan kaba davranıyordu ama başka biriyle göz göze gelse bile aklına hemen Jin geliyordu.
Ha Neul'u o ortamdan uzaklaştırıp salıncaklara götürdüğünde Ha Neul biraz daha sakinleşmişti. Ha Neul'un en sevdiği renk olan mor salıncağa oturttu onu Taehyung. Salıncağın emniyetini geçirip arkasına geçti.
"Uçmaya hazır mısın?"
"Bulutlara kadar olur mu?" dedi Ha Neul kıkırdarken. Gözleri ağladığı için kırmızıydı ama kıkırdamasını duymak Taehyung'u rahatlatmıştı.
"Bulutlara kadar o zaman!" salıncağı yavaş yavaş sallamaya başladı. Bu yavaş sallama bile Ha Neul'u heyecanlandırmaya yetiyordu. İnsanın üç yaşına olası geliyordu o an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be My Girl's Dad? |TaeJin|
FanfictionKim Seok-Jin'in minicik kızına bakma görevi Taehyung'a verilmişti. Eh, aşık olmakta Kim Seok-Jin'e kalmıştı?