----
Sinanın omzunda dakikalarca ağlayıp ağlamam sessiz iç çekişlere döndüğünde kafamı kaldırıp uyumak istiyorum dedim.Sinan gülümseyip ayağa kalktı.İlk defa ağladığımı görmüştü ve bunun hakkında hiçbir yorumda bulunmamıştı ben bu adama boşuna kardeşim demiyordum.
"Hadi kalk,sen benim yatağıma yat ben de salonda uyuyayım."
Ayağa kalkıp "Hayır." dedim."Onun yatağında yatacağım."
"Kardeşim biliyorsun,takıntısı var. Kimseyi yatağında yatırmaz,ben bile yatamam."
İşte bu yüzden istiyordum.Beni yatağında gördüğünde vereceği tepki için.Bana olan sevgisinin nasıl olduğunu öğrenirim diye.
"Umurumda değil Sinan." dedim kesin bir sesle.
Israr edecek gibi durduğunda "İyi uykular." deyip yürümeye başladım.
Arkamdan homurdandığını duyabiliyordum ama dediğim gibi, umurumda değildi.Ben hedefime kilitlenmiştim.
Onun pek kullanılmayan odasına girip dolabından siyah bir eşofman çıkarıp bir kaç kıyafeti yere attım.Üstümdeki tişörtü yere atıp pantolonumu da görünür bir köşeye gelişigüzel fırlatıp eşofmanı giydim. Yarı çıplak bir vaziyette yatağa girip yorganı üzerime çektim.
Kıyafetlerinin giyilmesinden hoşlanmazdı bunu yapmıştım.
Odasının dağıtılmasından hoşlanmazdı bunu da yapmıştım.
En önemlisi sırf Sinan yattı diye Sinanı dövdüğü,gerçekten dövmüştü, çok sevdiği yatağında uzanıyordum.
Gece boyunca kafamdaki düşüncelerle boğularak bir sağa bir sola döndüm kocaman yatakta.Çarşaflarını da bozmuştum bunu da sevmezdi.
Birkaç kere içim geçse bile o gelene kadar bekleyecektim.Bu kadar uğraş boşa gitmemeliydi.Sabaha doğru bir anahtar sesi duyduğumda hemen gözlerimi kapatıp beklemeye başladım.
Bir süre sonra odanın kapısı açıldı.Karanlık fobim olduğundan ışığı açık bıraktığım odaya girdiğini hissedebiliyordum.Birkaç hışırtılı ses duyduğumda gözümü kısık bir şekilde açıp onu izledim.İlk önce yerdeki kıyafetleri alıp teker teker katlayıp dolaba yerleştirdi,sonra benim kıyafetlerimi katlayıp komidinin üzerine bıraktı. Bunların hepsini sessizce yapıyordu.Beni uyandırmaktan korkar gibi.
Üzerini de değiştirdiğinde kapının yanına ilerledi.
Gidecek miydi?
Lütfen gitmesin.Giderse yine ağlamaya başlardım.Işığı kapattı,kapı koluna elini attığında bana döndü.O an gözlerimi tamamen kapattım.
Göremiyordum ama bana yaklaştığını hissediyordum.Gitmemişti,beni burada yalnız başıma bırakmamıştı.Gözyaşlarımın bir nehir gibi akmasına izin vermemişti.Yatağın diğer tarafı çöktü.Ona dönük yattığımdan gözlerimin kırpışmasından korkuyordum.
Kokusunu hissettim burnumda.Bana güzel kokuyorsun diyordu ama kendi kokusunun farkında bile değildi.
Huzur,onun kokusundaydı.
Kokusunu her alışımda kalbim sıkışıyor,uyuşuyor,hızlı hızlı çarpıyor bazen de durma noktasına geliyordu. Kısacası ne yapacağını bilemiyordu.
Ben ve kalbim onun yanında saçmalıyorduk.Yüzüme nefesleri vurmaya başladı,benim nefesim kesildi.Bir of sesi yükseldi ondan.
"Ben ne yapacağım seninle?
Nasıl yapacağım?
Sana kızmam gerekirken
neden kızamıyorum?Neden tüm bunları bilerek yaptığını düşünüyorum?
Uyanık olsan ne olacak,sadece güzel gözlerini görmek yetecek bana ama neden şuan uyanık olmanı istiyorum?
Neden kalbim seni görünce sıcacık oluyor?
Neden atmamak için direniyor?
Ben kötü bir adamım Cenk.
Beni kimse sevmesin demiyorum. Sevsin,çünkü aynı zamanda bencil de bir adamım.
Ama,benim sevmemem gerekiyor.
Sevgi beni en güçsüz yapan şey güçsüz olursam,ne Sinanı ne de seni koruyamam.
Sizi koruyamazsam da ölürüm.Peki ben,
Neden bu kadar çok seviyorum?"Fısıltı halinde çıkan sesi kalbime süzülmüştü.
Gözlerimi açmamak için,yüzünü ellerim arasına alıp seni seviyorum diye haykırmamak için kendimi zor tutuyordum.
Tutmam gerekmiyordu ama tutuyordum.Yaptığım plan yine ters tepmişti.Beni seviyordu bunu zaten biliyordum ama nasıl sevdiği yine meçhuldü.
Sözlerinden bana aşık olduğunu çıkarmak istemiyordum,çünkü bu yanlış çıkarsa üzülmekten korkuyordum.Ama böyle düşünmekten de alamıyordum kendimi.
Nefesim boğazıma takılmış koca bir hıçkırıkla çıkmayı beklerken beni uyuyor sanan adama sokuldum. Kafamı boyun girintisine yerleştirip kollarımı sardım ona.
Bunu doğal bir tepki olarak yapmış gibi davranıyordum.Kıkırdadı.Gözlerim kıvrılan dudaklarına bakmak için can çekişiyordu.
"Kedi gibisin ama benim kedim." dedi.
Açık olan omzuma ilk önce kuş tüyü hafifliğindeki parmakları dokundu.
Dolaştı omzumun her bir yanını.Sonra daha sert bir baskı uygulandı. Dudakları,sevdiğim adamın dudakları omzumun üzerindeydi.Öyle kaldı bir daha hareket etmedi.Elleri belimi buldu.
Dokunduğu yerler yanıyordu ama onunla yanmaktan güzel ne vardı?Başından beri tenimi döven sıcak nefesleri düzenli bir hal aldığında, uyuduğunu anladım.
Yapacak bir şey kalmamıştı.Artık uyumamam için hiçbir engel yoktu.
Benim için en büyük engel uykuydu.
Kapalı olan gözlerime ikinci bir perde daha çektim.'Umarım rüyanda beni görürsün sevgilim.
Benim seni hep gördüğüm gibi.'----
Bir sonraki yazamadığım bölümde görüşmek üzere.
Sağlıcakla kalın.
Sizi seviyrum💜
Elephantorange.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şahdamar [Texting]
Short StoryBilinmeyen : Şahdamar, şahdamar, şahdamar Bilinmeyen : Rengim sensin ahengim sen Bilinmeyen : Gökkuşağınım ben senin. Bilinmeyen : Şahdamarımsın, candamarımsın. Bilinmeyen : Anla artık tek aşkımsın. Bilinmeyen : Hayatımın tek pınarısın. Bilinmeye...