Oy+ yorum tşk———
İçim yana yana nişanın yapılacağı yere gelmiştim. Özgür bana güven vermek istercesine kolumu tutarken ayakta durmaya zorluyordum kendimi. Ona minnettardım. Onu çok sevdiğimi bilerek yanımda duruyordu. Ben sevgimi, onu hiç haketmeyen birine vermişken o da aynısını yapıyordu. Tek fark vardı, ben ona ne yalan söylüyordum ne de umut veriyordum. Sadece bana güç vermeye çalışıyordu. Bu iyiliğini ömrüm boyunca unutmayacaktım.
Garip bir ortamdaydık. Asil bir tavırla herkese üstten bakan kadınlar, önemli oldukları belli olan adamlar, her köşede bulunan korumalar ve en ilginci üzerimden çekilmeyen bakışlar oldukça rahatsız hissettiriyordu.
Sanki herkes Baran'la beni biliyormuş da yargılıyorlarmış gibi hissediyordum. Abarttığımı da farkındaydım. Beş altı orta yaşlı adamın bulunduğu masa dışında kimse benimle ilgilenmiyordu. Onlarda bir bana bakıyor, dönüp konuşuyorlardı.
Beni tanımalarına imkan var mıydı bilmiyordum. Mafya adamlardan bahsediyorduk. Her şeyi bilebilirlerdi."İyi misin?" Kolumda sıkılaşan parmaklara bakıp Özgür'ün yüzüne çevirdim bakışlarımı. "Çok gergin görünüyorsun."
"İyiyim. Böyle bir ortamda daha önce bulunmamıştım, ondandır."
Ben konuşurken onun gözü bir yere takılmıştı. Ve ben oraya bakmaktan korkuyordum. Görmesem de olurdu. Hemen şuan kaçabilirdim. Ama benim düşüncelerimle aynı anda salonda yankılanan dans müziği ve alkışlar merakıma yenik düşüp o yöne bakmama neden oldu.
Siyah takım içinde mükemmel görünüyordu. Yanındaki sarışın kadın da pembe elbisesiyle öyleydi. Kendi dağınık saçlarıma bakıp kadının omzundan salınan ipek gibi saçlarıyla karşılaştırıyordum. İyi değildim. Kendimi bir kadınla karşılaştırıyordum. En önemli farkı unutarak. Cinsiyetlerimiz farklıydı. O hep bir adım benden öndeydi.
Baran'ın gözleri ışıldıyordu. Mutluydu. Yemin ederim mutluydu. Bencilce mutlu olmamasını istiyordum ama o nişanlısının beline yerleştirdiği elleriyle müzik eşliğinde dans ederken ağzı kulaklarına varacak şekilde mutluydu.
"Gidelim Cenk rengin soldu." Özgür'e bakıp yalandan da olsa gülümsedim.
"O beni görmeden hiçbir yere gitmem."
Kafasını anlayışla salladı. Bize yaklaşan Sinan'ı farkettiğimde gülümsemem gerçek bir hal aldı. Onu uzun zamandır göremiyordum.
"Kardeşim özlemişim." deyip kollarını sıkıca bana doladı. Sonrasında kafasını iki yana sallayıp mükemmel çifte baktı.
"Buraya hiç gelmemeliydin.""İyiki geldim. Beni görünce tüm mutluluğu yok olur."
Sinan yüzüme bakıp şaşkınca bir ifade takındı.
"Sevgi dolu Cenk'e ne oldu?" dedi şakayla karışık.
"Öldü." Parmağımla Baran'ı işaret ettim. "Katili orada."
Beni görmesi de aynı ana tekabül etti. Ona doğrulttuğum parmağımı indirdiğim anda yüzünde donan gülümsemeyle karşılaştım. Çok güzel gülüyordu ama güldüğü ben olmadığım sürece hiçbir zaman dudaklarının kıvrılışını sevmeyecektim.
Bana bakarak dans etmeye devam etti. Bu nişanlısının da dikkatini çekmiş olacak ki onunda bakışları beni buldu. Ama o Baran'ın aksine yüzündeki gülümsemeyi genişletmişti. Burada olmam ona zevk veriyordu sanki.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şahdamar [Texting]
Historia CortaBilinmeyen : Şahdamar, şahdamar, şahdamar Bilinmeyen : Rengim sensin ahengim sen Bilinmeyen : Gökkuşağınım ben senin. Bilinmeyen : Şahdamarımsın, candamarımsın. Bilinmeyen : Anla artık tek aşkımsın. Bilinmeyen : Hayatımın tek pınarısın. Bilinmeye...