BÖLÜM 8 "İNANIŞ"

83 8 0
                                    

PERİHAN

Gözlerini büyüterek bana baktı.Ahahaha
korkmuştu böcek. Ona dönerek:"Hayır anneciğim yürüyüşe çıktık sadece
seninle"Başını okşayarak:"Sakin ol.Ben senin annenim canım. Bu kadar korku niye? Aaaa şunun içinse doğru.Babana benzemen konusunda korkabilirsin.Zaten onun yüzünü en son görmüştün değil mi? Unutmuşum. Ooo ama ağlama Arın. Kıyamam ben sana diyip sarıldım. Tekrar nahlet olası o kelimeyi kurmaya başladı:"Be...Ben..ya..a..pmadım anne"dedi. Ben de:"Evet sen yapmadın.Ben yaptım! Sadece sen gördün. Bunu da unutmadın.Ahh Arınn.." Ellerimi avuşturup onu kendimden uzaklaştırdım. Çok yakındık,bundan hiç hoşlanmıyordum.Tekrar yürümeye başladık.Arkamdan ışıklar kaybolana kadar yürümeye devam ettik ve artık hiçbiyerde ışık görünmüyordu.Evet onu burda bırakabilirim."Biliyor musun Arın?Çok eskiden bu ormanda güçlü bir kral yaşarmış.O kadar güçlüymüş ki tek başına bu ormanda yürüme cesareti gösterebiliyormuş.Bu herkese basit bir hareket gibi gelirmiş ama bilmedikleri bir şey varmış.Kralın en büyük korkusu tek başına kalmakmış! Bu korkusunu yenebilmek için de ormanda tek başında yürümeye çalışırmış. İnanabiliyor musun! Hemde tek başına! İşte her geçen gün daha çok yol katetmiş.Kendisiyle konuşabilmeyi,daha doğrusu Arın senin gibi iç dünyasıyla tanışmış.Burdan hiç çıkmak istemiyormuş. Bu yüzden insanlarla konuşmayı kesmiş ama sen şanslısın Arın." Anlattıklarıma inanmış gibiydi.Gözlerini büyüterek bana baktı.Acıdan olsa gerek gülümsemeye çalıştı. Sonra hikayeye şöyle devam ettim:"Şanslısın çünkü kral bir tek iç dünyasına kapanmış insanlarla konuşuyormuş ve bu kral şuan burada! Seninle konuşmak istiyor. Bu yüzden buraya geldik ama tek konuşman gerekiyor." Dediğimde kafasını hayır der gibi sallamaya başladı.İnanması için yanağını okşayarak:"Ben şimdi gideceğim,sen güçlü kralı bulunca tekrar geleceğim. Tamam mı? Bi bakarsın babanıda bulursun." Daha çok kendimi tutamadım ve bastım kahkahayı. " İşte öyle Arın. Bir bakarsın bütün acıların,sorunların yok oluvermiş kralı bulunca.İnanabiliyor musun buna! Süper bir şey değil mi?" Dedim ve zorda olsa yanağına bir öpücük kondurdum. En az benim kadar bu duruma o da şaşırmıştı.İnanması gerekliydi yoksa ondan kurtulamayacaktım. Onu bir ağacın yanına oturtup ben de yanına oturdum. Çantamdan sargı bezini çıkartıp kolunu sarmaya başladım.Derin bir çizikti ama olsun. Acıdansa korkudan ölmesini tercih ederim. O zaman hatasının affedilmediğini anlamış olacaktı. Kolunu sarmam bitince telefonum çalmaya başladı.Arayan Adendi. "Bir şeydende eksik kal Aden! Başlıcam senin şimdi şüphenede tereddütünede!" Diyip açmadım telefonu. Bu durumun daha fazla uzamasını istemiyorum. "Evet Arın. Kralla buluşma vakti iyice yaklaştı. Hazır mısın?" Onay verir gibi kafasını salladı. Ona bakarak gülümsedim çünkü Arında tek sevdiğim şey hikayelere kolay inanmasıydı ve anlatılanları uygulamak istemesi bana keyif veriyordu.Bıçaklara ilgiside bu yüzdendi. Ona anlattığım hikayelerden dolayı onları sihirli asa zannediyordu.Oysa ben ona kendine batırırsan görünmez olursun demiştim.Aptal olduğundan bir türlü kendi işini kendi bitirtmemişti ama artık zamanı gelmişti.Sonunda kurtuluyordum ondan.Ellerimi birbirine vurarak "Evet Arın ben gidiyorum, sen kralı bulmaya tamam mı? Bulduğun zaman anne demen yeterli benim gelmem için ve bu seferlik anne diyebilirsin. Bu sefer kızmak yok ama daha çok ormanın içine yürüdüğünde tamam mı?" Kafasını salladı sadece. Bu iyiydi iyice kapılmıştı hikayeye elimi kolundan çekerek geldiğimiz yoldan geri yürümeye başladım. Biraz yürüyüp arkama döndüğümde hala orada oturuyordu hareket etmeden.Bir ağacın arkasına geçerek ıslık çaldım.Bu onu ürkütmüştü. Benim isteğimde buydu.Ürküp ormanın karanlığına karışmasıydı ve istediğim gibi olmuştu.Korkup ormanın içine doğru koşmaya başladı.

HÜKÜMSÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin