BÖLÜM 9 "KÜVET"

90 9 0
                                    

PERİHAN

Bir yandan da "Tek başına!" Diye bağırmaya başladı.Ehehe inanmış salak.Ağacın arkasından çıkarak yürümeye başladım. Daha sonra arabamın bulunduğu yere geldim.Sanki içinde biri vardı. Yaklaştıkça arabanın içinde Barlasın olduğunu farkettim. Bunun ne işi vardı burada? Hem bu pervasızlıkta neydi,arabaya yayılmış resmen?! Tabi ya Arın yüzünden arabayı kitlemeyi unuttum.Bu çocuk bana iyi gelmiyor.Neyse Perihan sakin ol,bu sorun ortadan kalktı zaten.Arabanın camına vurarak "Noluyor?" Diyerek elimi salladım.Oda kafasını salladı.Paşama bak sen ya,bir şey yokmuş gibi kurulmuş arabama! İçerden kapıyı açıp "Buyrun" dedi. Gözlerimi büyüterek gözlerine baktım. "Hee siz baya sinirlendiniz,e bu normal çünkü arabanıza izinsiz bindim ama sonuçta komşuyuz.Hem komşu komşunun külüne muhtaç değil miydi? İşte bende yorulmuştum ve bindim. Bu kadar Perihan hanım" Elimi alnıma götürerek hafif bir sesle "Burada ne işin var?" Dedim.
"Gece yürümeyi severim."
"Bakıyorum ailece gece dışarı çıkma gibi huyunuz var."
Elini dudaklarına götürdükten sonra"Bu sizi ilgilendirmiyor sanki"
"İn arabamdannn!"
"Devam edin lütfen" dedi gergin bir ses tonuyla. O kim oluyorda bana emir verebileceğini düşünüyor?! Arabanın camını açtım çünkü boğmuştu beni bu sohbet. Emniyet kemerimi takarken Arının çığlığını duydum. Gülmemek için kendimi zor tuttum ve ben tek duyan ben değildim. Barlas "Çığlık sesiydi dimi o?" Dedi. Gülerek ona döndüm:"Saçmalama.Burası korunaklı bir site" diyip arabayı çalıştırdım. "Kızınızda buna güvenerek yürüyüşe çıkıyor demekki."
"Ne anlamadım? Hem istediğini yapar sorun değil. Sende sorun etme" dedim.Cevap bile vermeden önüne dönüp cebinden bizim evde yaptığı gibi bonibon yemeye başladı. Değişik bi çocuk. 27 yaşında olmasına rağmen bonibon...... Neyse beni ilgilendirmez. Girişe yaklaştığımızda "Hadi burda in" dedim.Cevap vermeyince ona doğru döndüm ve uyuşmuş gibiydi. Koluna dokunarak "İyimisin?" Dedim. Bir tepki vermeyince o elindeki bonibonu almaya çalıştığımda bir anda kolumu sıkmaya başladı. "Napıyorsun manyak kaza yapacağız!"
"Sana beni bırakk dedim!" Hala cevap vermiyordu. Artık verse de önemli değildi. Zaten direksiyondan ellerimi çekmiştim kendimi kurtarmak için. Öyle sıkı sıkıyordu ki son çare tüm gücümle frene bastım. Araba bizi o kadar öne attı ki kafasını sert bir şekilde cama çarptı.Kolumu ellerinden kurtarmamla "Arabadan in nahlet olası Aptal herif!" Hala tepki vermiyordu.Resmen donup kalmıştı. Oysaki oldukça sakin biriydi. Şimdi panik ve donuktu. Evin önüne gelince Arabadan indim. Onun oturduğu yerin kapısını açtım.Açmamla yere düşmesi bir oldu.Sanki vücudundan bütün gücü çekilmiş gibiydi,hareketsiz yatıyordu.Arkamı döndüğümde Aden kapının önünde durmuş bize bakıyordu.Neyse o götürebilir. Bence bana bugünlük bu kadar heyecan yeterliydi.Elimi sallayarak "Buraya gel" dedim. Yanıma geldiğinde Barlasın yerde yattığını gördü. Onu kolundan tutarak "Ağzını kapa ve onu evine götür.Bence bunu yapabilirsin. Tamam mı?"
"Ona ne yaptın?"
"Sence ne yapabilirim? Arabayla gelirken yürüdüğünü gördüm ve incelik yapıp arabama aldım.Anlıyacağın insanlık görevi benimki. Gerisi onun sorunu. Şimdi onu eve götür" diyip eve doğru yöneldim. Arkamdan Aden "Arın nerede!" Diye bağırdı. Bende arkama bile dönmeden:" Bir gün müşahade altında kalacakmış,sorun yok.İşine odaklan sen" diyip eve girdim. Girişte Benan bana bakarak:"Adenin işini kolaylaştırıyorsun"
"Ne konuda?"
"Ah Anne kısa bir düşünmeyle anlaşılacak şeyler söylüyorum"
"Seni seviyorum Benan" diyip merdivenlerden çıkıp odama girdim ve bir düşününce Benanı gerçekten de seviyordum. Aynı benim gibi duygusuzun tekiydi hahaha. Odaya girince ilk işim camdan bakmak oldu. Düşünceli kızım götürmüş olmalıydı komşumuzu. Perdeyi açıp baktığımda onun koluna girmiş evlerine doğru gidiyorlardı. Ah Aptal beğendiğini çok belli ediyordu. Evin önüne geldiklerinde -diğer oğullarıydı sanırım- Adenin kolundan Barlası alıp Adene öyle bir şey demiş olmalıydı ki Adenin bağırtısı buraya kadar geliyordu. Neyse en iyisi bir duşa girip uyumaktı. Bu durumu böyle kutlayabilirdim ve bu en iyi yöntemim. Kıyafetlerimi çıkartıp küvetin içine girdim. Suyun dolmasını beklerken şarkı söylemeye başladım. O kadar mutluydum ki! Çocuk gibi ayaklarımı suya vurmaya başladım. Baya dalmış olmalıyım ki Adenin burada olduğunu hissetmemiştim. "Harbiden delisin" dedi. Ona dönerek:" Çok yanlış banyodayım Aden"
"Merak etme senin için gelmedim. Arının kolu ne durumdaymış?"
"Hee o. Çok ciddi bir şey değilmiş."
"Ciddi değilse neden müşahade altına aldılar?"
"Çok soru soruyorsun ve bana öyle bakma çık şuradan" dedim. Banyodan çıkarken" Tam bi düşüncesizsin" diye söylenmeye başladı. Bende "Çünkü öyleyim" dedim. Bu bilinen bir gerçekti,kendimizi kandırmamalıydık. Bu durumdan oldukça mutluydum. Bana hep kazanç sağlamıştır. Neyse kendimi bu gibi olaylarla meşgul edemem. Daha sonra elime sabun sürerken avuçlarımdaki o izlerin hala silinmediğini farkettim. O günden bana kalan iki şeyden biriydi ama artık kalan listemiz azalmıştı. Kurtulmuştum birinci sorundan. Bundan da kurtulacağım yakında. Suyu tam kapatırken Aden tekrar banyoya girerek beni boğazımdan tutarak su dolu küvetin içine doğru bastırmaya başladı.

HÜKÜMSÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin