BÖLÜM18 "ÇIĞLIK"

60 8 1
                                    

BARLAS

Bizim en küçüğümüzdü.Hemen cebinden bonibon çıkartıp bana uzattı.Aldım ve hemen ağzıma attım.Ulu:
"Napıyorsun komaya gireceksin! Zaten bu haldesin"
"Düşünceli çocuk olmuşsun bakıyorum" dedim. Sitenin girişine yaklaştığımızda kapüşonumu kafama geçirdim.
Bu halde beni kimsenin görmesini istemiyordum.Evin önüne geldiğimizde kafamı sağ tarafa çevirdim, arabası oradamı? Diye. 'Yolda gelirken onunla karşılaştık. "Abinizi almayamı aslanlar" diyip bizi dalgaya aldı' dedi İdrisAli."Biraz susmayı dene!" Dedim ve arabadan indim.Nahlet olası bahçemize girdim.Şekli labirent gibiydi.Krize girdiğimde çıkamayayım diye annemin özel tasarımı. Her gördüğümde daha çok sinirleniyorum,şu an olduğu gibi.Eve girdiğimde annemle karşılaştık:
"Yarın iş var"
"Tamam Aysu Hanım" diyip alt kattaki odama gittim.Tek nefes alabildiğim yerin orası olması bazen benide şaşırtıyor.Oda sadece spor aletleri ve bir yataktan ibaretti ama beni oraya çeken neden her yerin siyah olmasıydı ve ışığın oldukça az olmasıydı.Puslu bir hava izlenimi vardı odamda.Bu oldukça hoşuma gidiyordu.
Kimsenin net olarak beni anlamasından ve görmesinden
hoşlanmam.Bu alan benim için dikilmiş bir kaftandı.Kıyafetlerimi çıkarttım,koşu bandına çıkıp koşmaya başladım.Bütün enerjimi böyle atmam gerekiyor yoksa etrafa zarar verebiliyorum.Bu yüzden spor, hayatımın ta kendisi.Beni yoran tek seçenek buydu
çünkü başağrımı unutup hiçbir şey düşünmeden hayata devam edebilmemi sağlıyor ama şimdi daha hızlı koşsam da lanet kafamdan onun yüzü çıkmıyor sanki. Bu her neyse benim hiç hoşuma gitmiyor.Derin bir nefes alarak daha hızlı koşmaya başladım.Nefesim kesilmeye başlamıştı ama yinede kafamın içinden çıkmıyordu.İsmi
gibi cennetin en güzel bahçesiydi.Bakışıyla,gülüşüyle,her
şeyi ile... Kalbime bir kuşku gibi düşüp peşimi bırakmayacakmış sanki... "Adennnn."Son gücümle bağırdım. 'Hayır napıyorsun saçmalama!' Dedim kendime. Hayır...Hayır... Koşu bandından inip yatağın üzerinde duran bütün bonibonları ağzıma attım.Yukarı çıktım ve kendimi dışarıya attım.O kadar gergindim ki düşünemiyordum. Nahlet olası bahçeden yolu bulamıyordum.Buda benim değişik sesler çıkarmama sebep oluyordu.Sağa dönüyorum yok! Hala kapıyı bulamıyordum.Yine o çitler bana bir hastanedeymişim gibi hissettirip daha da panik pozisyona sokuyordu beni.
Artık o kadar çok bağırıyordum ki sesim çığlıga benzer gibiydi.Ben bile kendimi tanıyamıyordum ama dayanacak gücümde kalmamıştı.Daire çizip duruyordum sadece çaresiz bir kedi gibi nahlet yerde!
Sanki bir tek ben varmışım gibi sadece bağırıyordum.
En sonunda dayanamayıp eve doğru koştum.Kapıyı tekmelemeye ve yumruklamaya başladım.Bu içimdeki öfkeyi birine kusmalıydım.Başka türlü bitmeyecekti. En kötüsü beni öldüreceğini bildiğim halde bundan bile isteye vazgeçemememdi.O kadar sert vurmuştum ki elimin kanlar içinde olduğunu görmedim. Kendimden geçmiştim.Acı bile hissetmiyordum ama birden o sesi duyunca duraksadım. Arkamı döndüğümde kimse yoktu.
Tekrar bahçeye yönelerek nahlet kapıyı bulmaya çalıştım ama bulamadım.İyice kafam karışmış,bitmiş durumdaydım.Tekrar sinirlerime hakim olamayıp bağırmaya başladım. "Sen kimsin?" Dedi biri. Derin nefes alıp verdim ve sesin Aden'e ait olduğunu anladım.


Merhabalar :) Nasıl gidiyor? İyi veya kötü yorumlarınızı bekliyorum. Sevgilerimle💓
Karakterlerimiz için instagram sayfamıza bakabilirsiniz: @hukumsuzzz

HÜKÜMSÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin