Huzurlu bir sessizliğin içerisinde genç kadın sevdiği adamın göğsünde uyuyordu. Kulağında adamın ritmik kalp atışı garip bir huzur verirken kollarını adamın bedenine daha sıkı dolayıp uykusuna devam etti. Fethi de kadının hareketiyle okuduğu kitaba ara verip küçük bir gülümsemeyle saçlarının kokusunu içine çekerek bir öpücük bıraktı. "Fethi..." kadının uykudan kalınlaşmış sesiyle Fethi de elindeki kitabı ortadaki sehpanın üzerine koyup kadını kollarının arasına aldı. "Efendim güzelim?" Eylem gözlerini açmadan burnunu adamın boynuna bastırıp derin bir nefes aldıktan sonra "Ben acıktım yaa..." diye mırıldandı. Fethi kadının haline kıkırdamaktan kendini alamazken saçlarında parmaklarını dolaştırmaya başladı. "Güzelim saat gecenin on ikisi olacak neredeyse... Rüyanda mı gördün ne yaptın?" Eylem içini çekerek başını salladı. "Limonlu limonlu yaprak sarması yiyordum çok güzeldi." Fethi'nin yüzündeki gülümsemesi genişlerken bir yandan da Eylem'in çıplak kolunu okşuyordu.
"Sokağın köşesindeki tostçu açıktır gidelim ister misin?" Eylem gözlerini yarı aralayıp üzerlerindeki ince pikeyi attı. "İsterim..." deyip adamın üzerinden atlayarak kanepeden kalktı. "Şaka gibi ya... Benim sıcacık koynum bir tosta feda ediliyor." Fethi isyanla yerinden kalkarken Eylem alayla omzunu silkti. "Sen karnımı doyurmuyorsun Fethi Kulaksız ne yapabilirim?" Fethi'nin tek kaşı manidar bir ifadeyle havalanırken ellerini kot pantolonunun ceplerine soktuktan sonra hafifçe eğilip kadınla göz göze gelmelerini sağladı. "Emin misin hayatım?" Eylem gözlerini kısmış adama bakarken Fethi'nin gözleri kadının bedeninde dolaşmaya başlayınca Eylem de gözlerini kocaman açıp hafifçe omzuna vurdu. "Terbiyesiz..." homurdanarak salondan çıkmak için adımlar atarken Fethi de büyük bir kahkaha attı. "Dün geceyi gözden geçirirsek sen bir tık daha edepsizsin sanki ne dersin?" Eylem'in yanaklarına kan hücum ederken portmantodaki Fethi'nin salaş hırkasını üzerine geçirip spor ayakkabılarını da giydi. "Hadi yürü... Cüzdanını yanına al... Bakkaldan çikolata da alacağız dönerken." Fethi kadının çocuksu hallerine büyük bir sevgiyle bakarken telefonunu, cüzdanını alıp ceplerine koydu. "Hadi çıkalım bakalım." deyip kapının ağzındaki anahtarı da aldıktan sonra evden çıktılar.
Eylem ve Fethi el ele küçük tostçudan içeri girdiklerinde makinenin başındaki yaşlı adam gülümsedi. "Hoş geldiniz çocuklar." Eylem kıkırdayarak Fethi'yi yaşlı adamın yanına çekiştirdi. "Hoş bulduk İhsan abi... Bana çift kaşarlı sucuklu tostundan yapar mısın? Salçalı olsun ama..." Fethi gözlerini devirirken yaşlı adam gülümsedi. "Yaparım tabii kızım... Sen dolaptan al içeceğini.. Senin ki nasıl olsun oğlum?" adamın bakışları Fethi'ye dönerken genç adam hafifçe omzunu silkti. "Beyaz peynirli domatesli.." Eylem yüzünü buruşturarak onaylamaz gözlerle Fethi'ye baktı. "Yemek konusunda seninle asla anlaşamayacağız sevgilim..." dedikten sonra adamın bir şey demesine fırsat vermeden her zamanki köşesine geçmek için başını çevirince olduğu yerde kaldı. "Aaa.." kadının ağzından çıkan şaşkınlık nidasıyla Fethi de bakışlarını kadının baktığı yöne çevirince kaşlarını çattı. "Ateş..." diye mırıldanınca Ateş de karşısında oturan genç kadına kaçamak bir bakış atıp gülümsemeye çalıştı.
Eylem Fethi'ye kısa bir bakış attıktan sonra masaya ilerleyip Nazlı'nın yanına oturdu. Fethi de Ateş'in yanına geçip oturunca hafifçe göz kırptı. "Ne işiniz var sizin bu saatte burada gençler?" diye mırıldanırken Eylem de meraklı bakışlarını Nazlı ve Ateş arasında dolaştırıyordu. "Erdem yarbay kışla da biliyorsunuz... Güler hanımın da İstanbul da olması vesilesiyle Nazlı'yı evden çıkartayım bir hava alalım dedik kardeşim..." Ateş alaycı bir sırıtışla konuşup Eylem'e döndü. "Ve yengecim.." Eylem tatlı bir gülüşle omzunu silkerken önündeki kapalı ayranı Fethi'ye doğru uzattı. Fethi sevdiği kadının haline kıkırdarken ayrana pipeti batırıp geri uzattı. "Sizin ne işiniz var peki bu saatte?" Ateş'in meraklı sesiyle Fethi arkalarında tost yapan yaşlı adamı işaret etti. "Eylem'in karnı acıktı evde de bir şey olmadığı için gelip yiyelim dedik." Fethi'nin açıklamasıyla birlikte garsonun masaya bıraktığı tosttan Eylem büyük bir ısırık aldı.
