Genç kadın pencerenin geniş pervazında bacaklarını kendine çekmiş otururken bir yandan da şiddetle yapan yağmuru izliyordu. Senelerdir ince ince işlediği planının son adımları kalmış zafere bu kadar yaklaşmışken içindeki koca boşluk ve nefesini kesen kalbinin acısı kendine kızmasına neden olurken elindeki sigaradan bir nefes daha çekti. Kapının hafifçe çalınmasıyla derin bir nefes alsa da başını çevirmedi. Kapı hafifçe aralanıp Özgür elinde iki kahve fincanıyla içeri girdiğinde kadına buruk bir ifadeyle bakıp yavaş adımlarla yanına ilerledikten sonra pervazın boş kısmına oturdu. Elindeki fincanlardan birini kadına uzatıp kendi kahvesinden büyük bir yudum aldıktan sonra sırtını cama yasladı.
"Sana bunu demek istemiyorum aslında ama defalarca kez uyardım seni Eylem... Fethi'nin hayatına girmesiyle bu iş intikam meselesi olmaktan çıkmıştı. Sen aşık oldun ona vazgeçebilirim." Eylem adamın sözleriyle hafifçe gülümseyip bakışlarını Özgür'e çevirdi. "Ne yapsaydım yani Özgür sırf ona aşık oldum diye bütün hayatımı adadığım şeyden vaz mı geçseydim. Bütün yaşadığım acıları unutup sırf aşık oldum diye o insanlarla bir arada yaşamaya devam mı etseydim?" Özgür hafifçe başını sallarken kahvesinden bir yudum daha aldı. "Sana daha önce de dediğim gibi eğer Fethi ile konuşsaydın anlatsaydın ona her şeyi senin yanında olurdu. Ne olursa olsun karşısında kim olursa olsun ezer geçerdi Eylem. Sen ona nasıl aşıksan o da sana aşık. Adam gözünğn içine bakıyor senin." diye mırıldandı. Eylem sigarasını yanındaki kültablasında söndürüp içini çekti. "Aşıktı diyelim istersen malum üç gün evvel hiçbir şey bilmek istemediğini söyleyerek sokağa savurdu beni." Eylem dolan gözlerini kırpıştırırken Özgür de başını salladı. "Çünkü hayal kırıklığına uğradı dahası ihanete uğradığını düşünüyor. Ve güzelim emin ol hiçbir şey için geç değil git konuş onunla. Hemen şu an da istersen herşeyi yoluna sokabiliriz biliyorsun. Onlar için bütün işleri yoluna sokabilirim sende Fethi ile konuşabilirsin. Seni anlaması zaman alabilir kabul ediyorum ama en azından neyi neden yaptığını bilsin. En azından aşkına ihanet etmediğini bilsin." genç kadın adamın önerisiyle kararsız bir ifadeyle bakarken Özgür de hafifçe gülümsedi. "Her zaman ki meyhanesine gitmiş tek başına... Mekanı da tamamen kapatmış... Eğer gitmek istersen diye söylüyorum." dedikten sonra ayağa kalktı. Yavaş adımlarla odadan çıktığında Eylem de bakışlarını tekrar yağan yağmura çevirdi.
Fethi sahnenin tam önündeki masasında otururken şişenin dibindeki rakıyı kadehine doldurup beklemeden içtikten sonra biraz uzağındaki garsona şişeyi işaret etti. "Yenisini getir..." garson hafif bir tereddütle adama baksa da patronundan aldığı talimat gereği hemen koşturup büyük şişeyi adamın masasına bıraktı. Fethi orkestranın çaldığı şarkıyla hafifçe gülümseyip yeni şişeden kadehine doldurduğu sek rakıdan büyük bir yudum alıp gözlerini kapattı. "Vuslatın başka alem... Sen bir ömre bedelsin ahh... Sen bir ömre bedelsin" diye şarkıyı mırıldanırken işittiği sandalye sesiyle gözlerini açtı. "Ne işin var senin burda?" deyip uzaktan kendilerini izleyen garsonlara baktı. "Lan ben demedim mi size kimseyi almayacaksınız içeri diye?" adam sert sözlerinden sonra masada duran sigara paketinden bir sigara alıp yaktıktan sonra derin bir nefes çekerken Mustafa da abisine onaylamaz bakışlarla bakmaya başladı. "Üç gündür yoksun abi... Üç gündür uzaktan uzağa izliyorum seni yanına kimseyi yaklaştırmıyorsun eve gelmiyorsun şirkete gelmiyorsun, uyumuyorsun yemek yemiyorsun sadece içiyorsun abi." Fethi umursamaz bir tavırla omzunu silkti. "Eeeeee ne olmuş yani?" deyince Mustafa da oturduğu yerde hafifçe kıpırdadı. "Abi... Git konuş onunla... Bak üç senedir bizimle Eylem evet bir takım yalanlar var ortada ama ben herşeyin yalan olduğunu sanmıyorum. En azından sana aşkı gerçekti." Fethi kadehini sertçe masaya vurup kardeşine baktı. "O kadının adını almayacaksın ağzına o kadın öldü benim için tamam mı? Git Halil abinle Ali ile şirketi mi kurtarıyorsunuz ne halt ediyorsanız edin beni rahat bırakın." Mustafa hafif bir nefes alıp abisine bakmaya devam etti. "Abi sen kendini öldürmeye çalışıyorsun intihar ediyorsun resmen" Fethi elindeki kadehi sertçe duvara vurup kırdı. "Lan sanane! Anam mısın karım mısın sanane! Siktirin gidin başımdan rahat bırakın beni. Hadi!" deyince Mustafa ayağa kalktı. Abisinin öfkesini iyi biliyordu hep yakıp yakardı o yüzden sözlerine kırılmadan hafifçe omzunu sıkıp meyhaneden çıkarken Fethi ayağa kalkıp masanın üzerindeki temiz kadehi rakıyla doldurduktan sonra sahneye ilerledi. Sahnenin basamaklarına oturup rakısını da yanına koydu. "Muhsin abi... Yakarım Geceler'i desek yaa" orta yaşlı adam adamı başıyla onaylayıp orkestrana işaret verdiğinde müziğe giriş yaparlarken Fethi de sahnenin kolununa sırtını yaslayıp elindeki kadehe bakarken şarkıya giriş yaptı.
