24. Bölüm: Sırlar 1

4.7K 150 41
                                    


Temmuz 2019, İzmir;

Genç kadın fön makinasını son bir kez daha saçlarında dolaştırdıktan sonra düğmesinden kapattı. Ardından fişini de çektikten sonra banyo dolabındaki yerine geri koydu. Gülümseyen yüzüyle aynaya bakıp saçlarını elleriyle düzelttikten sonra ebeveyn banyosundan çıktı. Gözleri nevresimleri birbirine girmiş yatağa takıldığında boş olduğunu görünce kaşlarını çatsa da hızlı hareketlerle iç çamaşırlarının olduğu komodine yöneldi. İç çamaşırını giydikten sonra bornozunun kuşağını açıp ayaklarının dibine düşmesini sağladığında yatağın kenarındaki berjere baktığında kıkırdamaktan kendini alamadı. Kadının kendi kıyafetleri, sevişirlerken üzerinden fırlattığı iç çamaşırları beyaz halının üzerinde desen oluştururken adam kendi kıyafetlerini düzenli bir şekilde berjerin üzerine bırakmıştı. Eylem yüzündeki gülümsemeyi genişleterek sevdiği adamın buz mavisi tişörtünü üzerine geçirip kısa elbise olarak giydikten sonra çıplak ayaklarını ve yerdeki kıyafetlerini umursamadan küçük adımlarla yatak odasından çıktı. Karanlık koridoru geçip salona girdiğinde burasının da boş olduğunu görünce içini çekip koridoru geri döndükten sonra yatak odasının çaprazındaki odanın kapısını aralayıp içeri girdi. Odanın denize bakan geniş balkonunun kapısını açık gördüğünde sessiz adımlarla balkon kapısından çıktığında adamın üstü çıplak altında sadece iç çamaşırıyla dalgın bir vaziyette sigarasını içtiğini gördü. Fethi kadının geldiğinden habersiz bir şekilde o sigarasını içmeye devam ederken Eylem adama yaklaşıp arkasından doğru boynuna sarıldıktan sonra çıplak omzundan koklayarak öptü.

"Sevgilim..." Fethi kadının ılık nefesini omzunda hissetmesiyle gözlerini kapatırken Eylem'in de bir eli adamın dağınık saçlarında dolaşmaya başlamıştı. "Çabuk çıkmışsın duştan..." Fethi sigara içerken kadına yakalanmanın verdiği rahatsızlıkla söylenirken bir yandan da kadının boynundaki kolundan tutup önüne çektikten sonra kucağına oturttu. Eylem muzip bakışlarını sevdiği adamın üzerinde gezdirirken bir yandan da ellerini adamın geniş omuzlarında dolaştırıyordu. "Sende saksı çiçeklerimin arasındaki zulanı patlatmışsın..." kadının sözleriyle Fethi hafif bir kahkaha atarken sigarasından son bir nefes çekip önlerindeki geniş ahşap masanın üzerindeki küllükte söndürdükten sonra bir elini kadının beline sararken diğer eli de çıplak bacaklarında dolaşmaya başlamıştı. "Bir asker olarak sağlığıma dikkat ettiğimi biliyorsun yavrum... Sadece arada sırada..." Eylem bilmişçe başını sallarken uzanıp adamın dudaklarından ufak bir öpücük aldıktan sonra geri çekildi. "Ve canın sıkkın olduğunda... Ne oldu Fethi... Geldiğinden beri durgundan zaten anlamıştım bir şeyler olduğunu..." Fethi'nin gözleri muzip parıltılarla yanarken eli de kadının kalçasına çıktı. "Nerden anladın geldiğimden beri sevişiyoruz..." Eylem adamın sözleriyle huysuzca gözlerini devirirken omzuna da hafifçe vurdu. "Ben senin sevgilinim... Üç gün sonra da karın oluyorum anlarım ben..." Fethi mutlu bir gülümseyişle kadının gece kadar siyah gözlerine bakarken başını arkaya atıp sandalyeye yaslandı. "Sonunda... Az koşturmadın beni peşinde..." Eylem neşeli bir kahkaha atarken bir yandan da omzunu silkti. "Aman ne koştun sanki? Hemen kabul ettim evlenmeyi..." Fethi inanamaz gözlerle kadına bakarken belinden tutup kendine daha çok çekti. "Yavuz komutanım olmasaydı görev değişikliğiyle gidiyordun nerdeyse ne çabuk unuttun?" genç adam sustuğu an da sözlerini idrak edince yüzündeki gülümsemesi silinirken Eylem de içi acıyarak adama bakıp yeni yeni çıkan sakallarında ellerini dolaştırmaya başladı.

"Bizi onlar barıştırmıştı o zamanlar... Yavuz komutanım ve Bahar... Nikah şahitlerimiz olmasını aklımın bir köşesine yazmıştım ama hayat işte.." Eylem bir şey demeden adamın alnına uzanıp koklayarak öptü.  "Yapma artık Fethi... Biliyorum çok zor... Siz kardeş gibiydiniz hatta kardeşten de ötedeydiniz ama maalesef bazen sevdiklerimiz bizimle sonsuza kadar kalamıyorlar... Hayat böyle bir şey... Bak bir sene oldu halen tam toparlayamadın kendini..." Eylem adamın gözlerine içi titreyerek bakarken Fethi bir an olsuın bakışlarını kadının yüzünden çekmiyordu. "Nasıl toparlayayım Eylem? Sen söyle bana nasıl toparlayayım? Yavuz komutanım gitti... Biz hepimiz dört bir yana savrulduk... Bir tek Yavuz komutanım değil ki... Ateş, Keşanlı, Aşık, Çaylak, Tahir... Hepsi başka yerlede..." genç adam dolan gözlerini kırpıştırırken Eylem de vicdan azabıyla kalbinin yandığını hissederken her zaman olduğu gibi susmak için dudaklarını koparırcasına dişleyip adamın boynuna sarıldı. Bir yandan ensesindeki saçlarını okşarken bir yandan da boynundan koklayarak öptü. "Nikahımıza hepsi gelecek... Hepsi bir hafta izinli olarak geliyor bırakmayacağız bak balayı yapacağımız otelden onlara da rezervasyon yaptırdım." Eylem'in sözleri Fethi'nin hafif bir kahkaha atmasına neden olurken Eylem de adamın boynundan çekilip gülen gözlerle bakmaya başladı. "Balayını tim arkadaşlarımla tatil olarak yapmayı senden başka kabul edecek bir kadın bulamazdım sanırım." Eylem hafifçe dudaklarını büzüp omzunu silkti. "Ehhh tim de benim gibi yenge bulamaz pek sanmıyorum." Fethi bir şey demeden kadının boynuna dudaklarını yaklaştırırken bir yandan da elini kadının üzerindeki tişörtünden içeri sokup belini okşamaya başladı.

ZAMANSIZ HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin