2. Bölüm: En Büyük Gururum

5.5K 149 24
                                    

Saatin öğlene yaklaşan saatlerinde otel odasının kapısının çalınmasıyla genç kadın kirpiklerini titreterek derin uykusundan uyandı. Ne olduğunu anlamaya çalışarak yerinde doğrulduğu sırada kapının bir kez daha çalınmasıyla yataktan çıktı. Omuzlarına dökülmüş saçlarını karıştırarak çıplak ayaklarla kapıya ilerleyip açtığında yüzünde istemsizce bir gülümseme oluştu. "Fethi..." uykulu sesi Fethi'nin yüzünde geniş bir gülümseme oluştururken şefkatle kadını kollarının arasına alıp burnunu saçlarına yaklaştırıp kokusunu içine çekti. "Eylem.. Canım..." diye mırıldanırken kadın da adama kollarını dolamıştı. "Günaydın..." Fethi'nin sesiyle Eylem gülümseyerek geri çekilip adamı da tamamen içeri çektikten sonra kapıyı kapattı. "Arasaydın keşke.. Uykulu uykulu gördün beni." Eylem'in sözleriyle Fethi yüzündeki gülümsemeyi silmeden kadını baştan ayağa süzdü. Üzerindeki basit tişörtü penye pijamasıyla bile göz alıcı gözükmesi Fethi'nin içini aşkla dolduruyordu.

"Demek uykudan ilk uyandığında bile bu kadar güzel oluyorsun. Her gün uyanmanı görmek için çok şeyden vazgeçebilirim." Fethi'nin sözleri Eylem'i güldürürken kapının yanındaki tekli koltuğu işaret etti. "Otursana... Bir sabah kahvesine hayır demezsin sanırım." deyince Fethi kadını onaylayıp üzerindeki siyah kaşe kabanı çıkartıp yatağın üzerine bıraktı. Eylem kahvve makinesini çalıştırırken Fethi de koltuğa oturmuş sevdiği kadını izliyordu. "Sen kalmazdın bu saatlere kadar hasta filan mısın yoksa?" Fethi'nin aniden aklına gelen düşünceyle sesi de oldukça endişeli çıkmıştı. Eylem hazırladığı fincanlardan bakışlarını sevdiği adama çevirip hafif endişeli bir şekilde alt dudağını dişledikten sonra hafifçe minik omzunu silkti. "Yooo... Geç uyudum sadece hasta değilim." Kahve makinesinden gelen sesle bakışlarını Fethi'den çekip fincanlara kahve koyarken Fethi de kaşları hafif çatılmış vaziyette Eylem'i izlemeye başlamıştı.

"Eee nasıl geçti operasyon çabuk döndüğünüze göre başarılı olmuşsunuz gerçi." Eylem elindeki fincanları adamın yanındaki masaya koyduktan sonra çektiği sandalyeye adamın yakınına getirip oturdu. "Sorun olmadı hallettik işte. Sen neler yaptın?" Fethi sesinin normal çıkmasına dikkat etse de sorgulayıcı ses tonu Eylem'in yerinde hafif bir gerginlikle kıpırdanmasına neden oldu. Fethi'ye hafifçe gülümseyip kahve fincanını eline aldıktan sonra büyük bir yudum aldı. "Aynı şeyler işte biliyorsun Fethi.." mırıldanmasıyla Fethi de hafifçe başını salladı. "Aynı şeyler... Biliyorum... Ne yaptınız o herifle?" adamın bir an da gerginleşen sesiyle Eylem başını yana eğdi. "Fethi... Lütfen kaç kez konuşmamız gerekiyor bu konuyu? Bu bir görev önünde sonunda bitecek bir görev. Bu kadar basit." Fethi kadının sözlerine alaycı bir şekilde gülüp ellerini hafifçe dizlerine vurdu.

"Bu kadar basit... Ne idüğü belirsiz bir manyağın yanında benim yanımda olduğundan daha fazla vakit geçiriyorsun. Üstelik bunu tek başına yapmak zorunda kalıyorsun. Sonra da karşıma geçip abartıyormuşum gibi davranıyorsun." Eylem kendine hakim olmak için hafifçe dudaklarını dişleyip elindeki kahve fincanını masanın üzerine geri bıraktı. "Fethi... Ben sana diyor muyum operasyonlara çıkma çok tehlikeli diye. Sende bir sürü cani katili yakalamak için gidiyorsun bazen günlerce gelmiyorsun. Her an ölümle burun burunasın ben endişe etmiyor muyum senin için? Sana hayır gitme demek dünya saçması olduğu için bu durumu kabullenmeye çalışıyorum bende. Sende aynısını yapsan nasıl olur?" Eylem'in sözleriyle Fethi sertçe ensesini sıkıp sevdiği kadına bakmaya başladı. "Benim yanımda beni koruyacak arkadaşlarım, kardeşlerim var Eylem. Senin yanında kim var o adamdan seni koruyacak?" deyince Eylem bıkkınlıkla yanaklarını şişirip kollarını göğsünde bağladı.

"Yaa ben dünkü çocuk muyum? Ben ne eğitimlerden geçip de geldim bu noktaya senin haberin var mı? Ben saha için eğitildim bunun için çalışıyorum. Kaç defa bu tür durumlarla karşılaştım hepsini de tek başıma hallettim yanımda kimse yoktu." Eylem'in sözleriyle Fethi başını hırsla önüne eğerken Eylem de hafifçe yutkunup adamı izlemeye başladı. En sonunda dayanamayıp sandalyesini biraz daha Fethi'ye yaklaştırdıktan sonra elini genç adamın dağınık saçlarında dolaştırmaya başladı. Ferhi kadının dokunuşlarıyla herşeyi unuttuğunu hissederek gözlerini kapatıp başını kadının dizlerine bırakınca Eylem de şefkatle gülümseyip balıkçı yaka kazağından açıkta kalan çıplak boynuna eğilip koklayarak öptükten sonra sevdiği adamın saçlarını okşamaya devam etti. "Biraz daha sabır sadece... Bitecek... Günden güne daha çok güveniyor bana. Yakında bilgileri almaya başlayacağım geçecek Fethi. Bunu da atlatacağız boş yere sıkma canını." deyince Fethi başını sevdiği kadının kucağından kaldırdı.

ZAMANSIZ HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin