22. Bölüm: Milat 2

2.8K 131 8
                                    

Eylem hızlı hareketlerle hazırladığı son tabağı da büyük tepsinin içine koydu. "Ulaş al son servis..." diye mırıldandıktan sonra hafif bir nefes aldı.  "Tamamdır ablaların güzeli.." Ulaş ablasının yanağından makas alıp tabakları da aldıktan sonra hızlı adımlarla mutfaktan çıkınca Eylem de bıkkın bir nefes aldı. "Eve çık istersen kızım yoruldun tüm gün..." Eylem annesinin sözleriyle omuzlarını silkti. "Yorulmadım yardım ediyorum işte size annecim..." deyince Nedret de onaylamaz bakışlarını kızının üzerinde dolaştırdı. "Sabahtan beri ağzına bir lokma yemek koymadan, oturmadan dolaşıyorsun ortalıkta fark etmedim mi ben sanki? Fethi'nin davetiyesi aldığın andan beri böylesin..." Eylem duyduğu sözlerle dudaklarını dişleyip üzerindeki mutfak önlüğünü hızlı hareketlerle çıkarttı. "Tamam... Ben çıkıyorum o halde ama eve değil... Nazlı ve Ateş'le görüşeceğim.." deyip annesinin yanağına bir öpücük bırakıp mutfaktan çıktı. Dükkanın içindeki vestiyerden çantasını da aldıktan sonra ocakbaşından bir yandan etleri pişirip bir yandan da esnaf arkadaşlarıyla keyifle sohbet eden babasının yanına ilerledi. "Babacım ben çıkıyorum Nazlı ve Ateş'le olacağız..." deyip babasının da yanağına ufak bir öpücük bıraktı. "Çok geç kalma eve bak önce bizimle hasret gidereceksin sonra arkadaşlar..." Eylem babasına sevecen bir ifadeyle gülümseyip el salladıktan sonra hızlı adımlarla dükkandan çıktı. Gözü kısa bir anlığına karşısındaki dükkana takıldığında Fethi'nin de müşterilerle ilgilendiğini gördü. Genç adamın da bakışları anında kadını bulsa da Eylem duraksamadan bakışlarını adamdan çekip meydanın aşağısında kendisini bekleyen arkadaşlarının yanına ilerledi.

"Eylem! Allahım sonunda geldin çok özledim seni!" Eylem meydanı birbirine katan en yakın arkadaşı Nazlı'nın sesiyle büyük bir kahkaha attıktan sonra sıkıca sarıldı. "Canım.... ende nasıl özledim bir bilsen..." diye mırıldanınca Nazlı da Eylem'i boğacakmış gibi daha sıkı sarmaladı. "Yahu... Sevmeye mi çalışıyorsun öldürmeye mi nefessiz kaldı kız...Hem bırak da biraz da bize kalsın." Ateş'in söylenmesi iki kadını birbirinden ayırırken Nazlı sinirli bakışlarını sevdiği adama çevirdi. "Çok konuşma sen Ateş... Eylem benim en yakın arkadaşım..." Ateş muzip bakışlarını Eylem'e çevirip göz kırptıktan sonra kollarını açınca Eylem de bir şey demeden kendini adamın kollarına attı. "Ateşcim... Çok özledim..." deyince Ateş de kadını dostça sarmaladı. "Bizde seni çok özledik iyi ki geldin..." deyince Eylem de adamın kollarından çekildi. "Hadi bakalım hanımlar... Her zaman ki yerimize gidiyoruz..." Eylem Ateş'in sözleriyle sevinçle ellerini çırptı. "Agop Usta'nın meyhanesi..." deyince Ateş de başını sallayarak kadını onayladı. Nazlı anında Eylem'in koluna girince üçü birlikte gülüşerek meydandan uzaklaştılar. Kısa sayılacak yürüme mesafesindeki küçük meyhaneden içeri girdiklerinde tanıdık yüzlerden oluşan müşterilere başlarıyla selam verip her zamanki yerlerine geçip oturdular. İki kadın anında derin bir sohbete başlarken Ateş de siparişleri vermeye başladı.

"Eee Eylem anlat bakalım neler yaptın Fransa'da?" Nazlı'nın meraklı sesiyle birlikte Eylem de yerinde kıpırdandı. "İşte aşçılık kursu, bol bol Fransa ve Avrupa turu yaptım geldim..." Nazlı'nın gözleri beğeniyle parlarken Eylem de gülümsüyordu. "Eee beni bırakın siz neler yaptınız asıl ondan haber verin bana..." Eylem'in manidar bakışları Nazlı'nın yanında oturan adama aşkla bakmasına neden olurken anında kendini toparlayıp sağ elini kaldırdı. "Nişanlandık! Babam ikna oldu sonunda.." Eylem neşeli bir kahkahayla Nazlı'nın elini tutup sıktı. "Çok sevindim... Hep mutlu olun..." diye mırıldandı. "Ehhh sana da haber vermek hatta nişana davet etmek için çok uğraştık ama numaranı değiştirmiştin... Annenlerden de alamadık sen vermelerini istememişsin.." Ateş'in sitemkar sesiyle Eylem de yüzündeki gülümsemeyi soldurdu. "Oldu öyle bir şeyler... Biliyorsun işte..." Ateş'in onaylamaz bakışları kadının üzerinde dolaşırken garsonlar da masalarını mezelerle ve rakıyla donatmaya başladı. Kısa süren sessizlikte Ateş rakı servislerini yaptıktan sonra yavaş yavaş içmeye başladılar. "Bundan sonra gitmek yok ama değil mi Eylem?" Nazlı'nın sessizliği bozmasıyla Eylem de başını iki yana salladı. "Artık yok... Biliyorsun o zaman olan olayları... Kendimi toparlamam için bir süre hem burdan hem de tanıdığım hetrkesten uzaklaşmaya ihtiyacım vardı. Sende kızma bana Ateş... Olayların en yakın tanığı Nazlı ile birlikte sensin..." deyince Ateş de arkasına yaslanıp derin bir şekilde içini çekti. "Biliyorum Eylem... Bak biz dördümüz birlikte büyüdük... Birbirimizin huyunu suyunu herşeyini biliyoruz... Sen nasıl benim Nazlı'ya Nazlı'nın da bana deli gibi aşık olduğunu biliyorsan biz de sizin nasıl aşık olduğunuzu biliyoruz. Evet Fethi bir şeylere cesaret edemedi kaçıp gitmek istedi kabul ediyorum suçluydu... Ama sen Fethi ile kaçmayıp tek başına kaçtın herkesten herşeyden en önemlisi sevdiğin adamdan..." deyip susunca Eylem de kadehindeki rakıdan büyük bir yudum aldı.

ZAMANSIZ HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin