16. Bölüm: Göğe Bakalım

4.6K 153 46
                                    

Genç kadın düşünceli vaziyette geniş parkın içerisinde ağır adımlarla yürüyordu. Bütün gece süren uykusuzluğu sabahın ilk ışıklarına kadar sürünce Eylem de yataktan çıkmış kendini dışarıya atmıştı. Hava daha yeni aydınlandığı için ortalıkta kimseler yoktu. Genç kadın nefesinin darldığını hissederken bir kaç adım ilerisindeki banka ilerleyip oturtu. "Off Fethi ya.." ağzından farkında bile olmadan çıkan sözlerle dolan gözlerini kırpıştırmaktan kendini alamadı. Sevdiği adamla on beş gün önce olan tartışmalarından sonra bir daha konuşmamışlardı. Koskoca on beş günde sadece Hafız'ın cenazesinde sevdiği adamı görebilmişti. Onda da uzaktan gördüğü için tek kelime laf etmemişlerdi. Fethi Eylem'in sonrasında kendisini teselli etmesine ise hiç bir şekilde izin vermemişti. Eylem defalarca adamı arasa da hiç bir aramasına yanıt alamamıştı. Bu durum kendini suçlu hissetse de adama içten içe bir öfke duymasına neden oluyordu. Bir kaç kez alaya gitmeyi düşünse de adamın tavrından çekindiği için buna da cesaret edememişti. Derin bir şekilde iç çekip elleriyle yüzünü kapattığı sırada yanında hissettiği hareketlilikle gözlerini açtığında ona masum bir ifadeyle bakan sokak köpeğini gördü. "Günaydın..." yüzündeki gülümsemeye engel olamadan köpeği sevmeye başladı. "Bakalım çantam da sana uygun bir şeyler var mı?" dedikten sonra çantasını açıp baktığında bir paket bisküvi buldu. ayaklarının dibindeki hayvanı bir yandan beslerken bir yandan da sevdiği adamı düşünemeye devam ediyordu.

Bir saat kadar bankta oturmaya devam ederken ortalıkta iyiden iyiye kalabalıklaşmaya insanlar işlerine gitmek için sokaklarda yürümeye başlamışlardı. Eylem parkın dışındaki insanları izlerken bir an da telefonunun çalmasıyla irkilerek elini çantasının içine attı. Kendine engel olmaya çalışsa da arayanın Fethi olması ihtimali ellerinin titremesine neden oluyordu. Arayanın istihbarattan olduğunu görünce bıkkınlıkla telefonu açtı. "Efendim Suat abi?" diye mırıldandı. "Eylem... Alaya gitmen gerekiyor... Git Erdem yarbayı bul... Müşterek operasyon var..." Eylem farkında bile olmadan ayağa kalktı. "Tamam Suat abi.. Hemen gidiyorum ben merak etme." dedikten sonra telefonu kapattı. Önce otele uğrayıp üzerini değiştirdikten sonra alaya doğru yol aldı. Kısa sürede alaya gelip harekat merkezine geldiğinde Erdem yarbayla karşılaştı. "Eylem... Hoş geldin... Tam zamanında geldin bende tam timin yanına gidiyordum gel hadi..." deyince Eylem de gülümsemeye çalışarak Erdem yarbayı takip etti. Harekat merkezinden içeri girdiklerinde tim ayağa kalkıp Erdem yarbaya selam verirken Eylem de masanın sonunda Ateş'in yanındaki boş sandalyeye ilerledi. Ateş yanına yaklaşan kadına göz kırpıp sandalyeyi çekince hep birlikte oturdular.

Eylem tam karşısında özellikle bakışları kendisini bulmayan adama kısa bir bakış attıktan sonra önüne dönüp dosyasını açıp incelemeye başladı. "Günlerdir... Belli bir araştırmanın içerisindeyiz. Şehitlik saldırısını yapanlarla ilgili... Hafız'ı şehit edenlerle ilgili... Muhbirlerden alınan bilgiye göre bu işin sorumlusu Derman..." Erdem yarbayın susmasıyla Eylem yerinde kıpırdandı. "İstihbarat olarak bir bilgi edinmek için elimizden gelen herşeyi yaptık... Bu adamı emrindeki adamlar bile tanımıyor... Ama bir sağ kolu var... Arif... Kod adı tabii... Ama ulaşılamayacak bir adam değil şu noktada..." Erdem yarbay Eylem'i doğrularcasına başını salladı. "Evet... Arif denen bu adam şu an da Bağdat da... Eylem, Ateş, Keşanlı ve Fethi... Sessiz bir operasyonla gidip alıp geleceksiniz bu adamı... Bizde burada yapılması gerekenleri yapacağız anlaşıldı mı?" kimseden ses çıkmazken Eylem Fethi'nin yerinde kıpırdandığını gördü. "Komutanım... Benim yerime Tahir gitse..." Eylem büyük bir şaşkınlıkla Fethi'ye bakarken yutkunmaktan kendini alamadı. "Eğer... Tahir'in gitmesini isteseydim Tahir giderdi Fethi..." Erdem yarbay sert bir sesle konuştuktan sonra harekat merkezinden çıkarken Eylem ve Fethi dışında hepsi rahat nefeslerle arkasına yaslandı. Eylem kalbinin üzerindeki acıya engel olamazken önündeki su bardağından bir yudum su aldı. "Vakit kaybetmeyelim... Eylem sen otelden bir kaç parça eşyanı al ne kadar sürecek bilmiyoruz. Bizde hazırlanıp gelir seni alırız..." Eylem Ateş'in sözleriyle yerinden kalkıp kendisine bakmamakta ısrarcı olan Fethi'den bakışlarını çekti. "Tamam.. Görüşürüz..." dedikten sonra hızlı adımlarla dışarı çıktı.

ZAMANSIZ HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin