Genç kadın burnuna dolan kokularla gözlerini açtı. "Fethi..." diye mırıldanıp yanının boş olduğunu görünce elini yeni yeni belirginleşen karnında dolaştırarak komodinin üzerindeki saate baktıktan sonra tekrar kapattı. İşi gereği hiç bir zaman uykuya düşkün bir kadın olmamıştı ama şu an dört ayı iki hafta geçen hamileliği uykuya oldukça düşkün hale gelmesine neden oluyordu. "Benimde şu cihana gelişim bir güzelden ötürü..." yatak odasının kapısının açılmasıyla Fethi'nin türkü söyleyerek içeri girmesi bir olurken Eylem gözlerini açmasa da gülümsemesine engel olamadı. "Uykucu hanım ne yapacağım ben seninle böyle" Fethi kadının saçlarına şefkatli bir öpücük bırakıp yanındaki boşluğa oturduktan sonra elini de kadının karnına getirip dolaştırdı. "Günaydın bebeğim ama hep sen yaptın anneni böyle... Yoksa hiç böyle bir kadın değildir." deyip eğilerek karnından öpünce Eylem de gözlerini açıp karnına başını yaslamış adamın kıvırcık saçlarını okşamaya başladı. "Biliyorum hiç kalkmak istemiyorsun ama sıkı bir kahvaltı yapıp doktora gitmek sonrasında da toplantıya yetişmek için iki saatimiz var güzelim." Eylem derin bir iç çekerek "Biliyorum" deyince Fethi de gülümseyerek doğrulup yataktan kalktıktan sonra kadına elini uzattı. Eylem adamın elini tutarak yataktan çıkarken parmak uçlarında yükselip Fethiˆnin dudaklarına sıcak bir öpücük bıraktı. "Daha o kadar değilim Fethi altıncı aydan sonra yardımlarına ihtiyacım olacak." deyip kıkırdayınca Fethi de kocaman gülümsedi. "Hadi ben meyve suyun için portakal sıkacağım hazırlan gel bakalım." deyip yatak odasından çıkarken Eylem de yatak odasındaki banyoya ilerledi.
Kahvaltıdan sonra evden çıkıp doktorun muayenehanesine geldiklerinde bekleme odasında oturmaya başladılar. Fethi heyecanlı bir şekilde ayağını sallarken bir yandan da Eylem'in elini sımsıkı tutmuştu. Eylem adamın bu haline gülümserken alay etmek istese de kendisi de en az adam kadar heyecanlı olduğu için sadece gülümsemekle yetiniyordu. "Zeynep bu sefer gösterecek değil mi kendini?" Fethi'nin beklenti dolu sesi Eylem'in kahkahasına neden oldu. "Ayy Fethi yaa... Tamam kız olursa Zeynep dedik de daha cinsiyeti belli değil ki alemsin." diye mırıldanınca Fethi de derin bir nefesle kadının karnına elini koydu. "Eeee sen ismini verdin kızımızın. Hem anneler hisseder Eylem kızımız olacak bizim biliyorum ben. Ama odasını yapmak için sabırsızlanıyorum ve sen kesin sonuç almadan odasını yapmama izin vermiyorsun ondan." Eylem adamın heyecanlı açıklamasıyla kıkırdarken başını iki yana salladı. "Tamam dört buçuk aylık oldu artık öğreniriz gibime geliyor bugün." demesiyle yanlarına yaklaşan hemşireye bakışlarını çevirdiler. "Eylem hanım Aslı hanım sizi bekliyor buyurun" deyince ikisi de ayaklanıp doktorun odasına girdiler. Rutin sorulardan sonra ultrason muayenesi için başka bir odaya geçtiklerinde Eylem sedyeye uzandı. Fethi'nin yardımıyla hazırlandığında doktor da yanlarına gelip makineyi açtıktan sonra Eylem'in kasıklarına sıktığı jelin üzerinde ultrason başlığını dolaştırmaya başladı. Ekranda beliren görüntü ikisini de gülümsetirken doktor da gülümsedi. "Oldukça sağlıklı gözüküyor" deyip ölçüm için bir kaç tuşa basıp notlar almaya başladı. "Boyu on yedi santim ve hemen hemen iki yüz gram ağırlığında" Fethi hafifçe başını sallarken merakla doktora bakmaya başladı. "Cinsiyeti gözüküyor mu peki bu sefer? Gerçi kız olacak eminim ama siz yine de söyleyin artık." doktor hafifçe dudaklarını dişleyip ultrason başlığını Eylem'in karnından çekti. "Bence o kadar emin olamayın çünkü küçük bey alınabilir." Eylem de Fethi de şaşkınlıkla doktora bakarken genç adam kirpiklerini kırpıştırdı. "Nasıl yani oğlumuz mu olacak bizim? Erkek mi?" doktor büyük bir gülümsemeyle başını salladı. "Tebrik ederim size çok yakışıklı bir erkek bebek geliyor." deyip ultrason fotoğrafını Eylem'e uzatıp odadan çıkarken Fethi de eğilip kadının yüzüne ve dudaklarına öpücükler bırakmaya başladı. "Eylem oğlumuz oluyor..." genç kadın adamın dudaklarının üstünden konuşmasıyla geri çekilip yanağını okşadı. "Kız değil diye üzülürsün sandım çok istiyordun kız olmasını." deyince Fethi de başını iki yana sallayıp kadının alnına uzun bir öpücük bıraktı. "Fark etmez ki.. Hem ikinci kız olur engel olan mı var?" Eylem gözlerini kocaman açarken başını salladı. "Evet var... Nikahsız bir çocuk daha yapamam kusura bakma Fethi Kulaksız..." deyince Fethi de kocaman bir kahkaha attı. Aylardır operasyonlardan, arkadaşlarının başlarına gelen felaketlerden dolayı bir türlü evlenmeye fırsat bulamamışlardı. Eylem de bebeğini kabullendiğinden beri bu durumu kafasına taktığı söylenemezdi. İçten içe hep bahar gelini olmak istediği için de durumu yavaştan almışlardı. "Ehh bahar gelini olmak istiyorum ben diye bir buçuk saat ağlayınca bende mecbur kabul etmek zorunda kalmıştım sevgilim hatırlatırım. Hem yarından sonra evleniyoruz farkındaysan sorun yok." Eylem adamın sözlerine kıkırdayarak yerinden kalktıktan sonra toparlanıp karargaha gitmek üzere yola çıktılar.
