Baharın kokusu burnumda, bütün dertlerim bir yanda oturduğum bankta yanımda duran mentollü sigara kartonundan bir sigara çıkartıp yaktım. Her şey ne kadar çok kendindeydi, her şey ne kadar olağan ve sadeydi..
Güneşin sarı ışıkları içime işlerken kafamı kaldırmış, muhteşem bir huzurla doğayı dinliyordum. Üstümde birden bir gölge belirdi.
"Sorunlarla başa çıkma yöntemine hayranım."
Gözlerimi açtım ve bankta yanıma yerleşen Kerem'e gülümsedim.
Cevaben yanan sigaramdan uzun ve ciğerlerimi acıtacak kadar derin bir nefes çektim.
"Sence ben kaldırılması kolay bir kadın mıyım?"
"Ben seni hala sevgilim olman için kandıramadım."
"Pek ikna edici biri değilsin sen sanki Kerem.."
Güldü.
"Günde kaç tane sigara içiyorsun?"
"4 tane falan. Dönemsel bu, bağımlı değilim. Sakinleştiriyor, odağımı dağıtıyor."
Kerem ev arkadaşlarına rağmen hiç sigara ve alkol kullanmamış, maddeye ise hiç hoş bakmayan bir çocuktu. Halbuki bozulmaya ve savrulmaya benden daha müsaitti. Onun en sevdiğim yanı başına gelen herşeyle dalga geçebilmesi ve yaşamaya hala bu kadar temiz devam edebilmesiydi sanırım.
Birden ayağa kalktı.
"Hadi derse! Sonra bana bir şeyler ısmarlarsın."
"Sen hiç yemek yemez misin be adam?"
Birden yüzündeki ifade değişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bigane / "Yabancı"
Chick-Lit"O gece gün doğana kadar aynı bankta oturup bekledim. Gece boyunca hiç telefonum çalmadı, hiç mesaj gelmedi, hiç kendime rastlamadım. Bir gece de kendi hayatıma bigâne oldum. Bir gece de içimde umut adına ne kaldıysa kurudu, içimdeki dikenler büyüdü...