22; Gerçekler Acıdır ve Acıtır!

100 19 10
                                    

Gözümü açmaya çalıştığım an, acı katlanılmazdı. Tekrar kapattım ve derin bir nefes aldım. İki farklı ses vardı; hâlâ tartışma içinde olan.

"Yeter!"

dedim dişlerimin arasından.
İkisi ses de bıçak kesiği gibi kesildi. Gözlerim kapalı olsa da, Mete'nin de Hosef'in de üzerime eğildiklerini anlayabiliyordum.

Bir kere daha zorladım kendimi. Acı, keskindi. Ancak biraz olsun aralayabilmiştim gözlerimi. Dört adet göz vardı; endişeyle yüzüme bakan ve iki adet göz vardı; en az benimki kadar kızarmış gözleri olan.

Hosef, dokunsam ağlayacak gibiydi. Yemyeşil gözleri, griye çalıyordu. Denizin puslu havada ki rengine benziyordu. Gözlerinin içine baktım. Gözünü benden ayırmadı ve o grimsi gözünden damla damla yaş aktı.

Hosef, sağ elimi tutmuş, sürekli öpüyordu. Mete ise koltuğun kenarına oturmuş, tepeden bakıyordu bana. Öfke vardı gözlerinde, bir de çaresizlik. Sesini yükseltti ve;

- Kızı aldattığın yetmiyor gibi, bir de yumruk attın. İleride ne yapacaksın? Falaka mı?"

- Saçma sapan konuşma Mete, birincisi Beril'i aldatmadım. İkincisi O'na asla vurmaya kıyamam. Hayatımda hiç bir bayana el kaldırmadım ben."

- Beril rüya mı gördü o zaman? Cansu ile yataktaymışsınız. Çıplak bir şekilde yatakta ne yapıyordunuz ? Körebe mi oynuyordunuz?"

- Tek tek açıklama yapmayacağım. Ne kadar kötü göründüğünün farkındayım. Beril bir kendine gelsin. Bütün her şeyi, hatırladığım kadarıyla anlatacağım."

dedi ve yüzüme baktı. Bir çocuk gördüm gözlerinin içinde. Anlatacaklarını duymak istemiyordum. Ama kalbim o kadar ağrıyordu ki... Dayanamadım;

- Anlat!"

dedim sert bir ses tonuyla.

" Anlat yoksa ayağa kalkıp, kıçına tekmeyi basacağım!"

İkisinin yüzünde şaşkınlığın gölgesi geçti. Hosef boğazını temizleyip başladı anlatmaya;

- Akşam kızlarla olacağını bildiğim için, seni rahatsız edip, çağırmak istemedim. Sen arkadaşlarınla takılırken, bende evi toparlamak istedim. Ertesi gün mangal yaparız diye marketten alışveriş yaptım.

Eve geldiğimde Cansu, kapının önünde beni bekliyordu. Sinirlendim, defolup gitmesini istedim. Gideceğini ancak son bir kere konuşmak istediğini söyledi.

'Son kez konuşmak istiyorum Hosef, söz bir daha asla karşına çıkmayacağım. Sadece dostça ayrılalım. Yılların yaşanmışlığı var. Basit bir hoşçakalı hak ediyorumdur.'

dedi.

Hiç eve almamalıydım ancak sözüne inandım. Eve girdiğimizde gerçeken çok pozitif konuştu. İlişkimizin bittiğini anladığını, ve yoluma çıkmayacağını söyledi. Diken üzerindeydim. İyice gerilmiştim. Gidip kendime bira açtım.

Sakin sakin teşekkür etti bana.
Tam evden çıkacaktı ki, yatak odasında eşyalarının kalıp kalmadığına bakmamı istedi. Gidip baktım, hiç bir şeyi kalmamıştı.
Sonra teşekkür etti ve gitti.

Biramı içtikten sonra, evde oyalanmaya başladım. Müzik dinledim, biraz akort çalıştım. Yorulmuş hissediyordum kendimi. Üzerimdekileri çıkarttım ve yatağa yattım.

425 Gün (Tamamlandı) #Wattsy2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin