23; Bir Olay Daha...

114 20 5
                                    

Sabah olduğunda kuşların cıvıltısıyla gözümü tekrardan açtım. Hosef ayak ucumda oturur pozisyonda uyuyordu. Mete ise karşımda ayaklarını pufa uzatmış uyuyordu.

Manzara karşısında gülmemek için kendimi zor tuttum. Kimseyi uyandırmak istemediğim için banyoya doğru parmak uçlarımda yürüdüm.

Aynaya baktığımda neredeyse çığlık atacaktım. Karşımda gördüğüm yüz, benim yüzüm olamayacak kadar, tanınmazdı.

Yüzümü yıkadım. Banyo dolabında bulduğum yüz yıkama jellerini kullandım. Tatmin olmadım sabunla tekrar yıkadım.

Ne yaparsam yapayım, gözümün altındaki hafif morluğu geçiremiyordum.

Saçlarımı ıslattım, parmaklarımla şekil vermeye çalıştım. Tekrar aynaya baktığımda daha iyi görünüyordum ama morluğum tam bir kaltak gibi sırıtıyordu.

Kapatıcı kullanmadan yok edemeyeceğimi anladım. Tam banyodan dışarı çıkacaktım ki Hosef yüzünü içeri uzattı.

- Günaydın prenses."

dedi en göz alıcı sesiyle.

- Günaydın"

dedim ama sesimde çekicilik yoktu. Yüzümdeki morluk tüm iştihamımı yok etmişti. Suratımı astım ve aynaya tekrar bakarak morluğu inceledim. Hosef yanıma geldi ve parmaklarımın uçlarını tek tek öptü.

- Güzel sevgilim, özür dilerim tekrar."

Ona sabaha kadar işkence edebilirdim ama yüzümdeki morluk durmaya devam edecekti. O yüzden uzatmadım.

- Tamam, sorun değil. Ne yapalım makyaj kusurları yok etmek içindir. Biz de bir süre kullanacağız artık"

dedim.

- Sen her halinle güzelsin. Ama için rahat edecekse öyle olsun bakalım. Benim az sonra çıkmam lazım. Yılbaşı programı için çalışmamız var. Akşama işim biter. Ne yapmak istersin?"

- Bir planım yoktu ama sen böyle sorunca aklıma bir fikir geldi. Madem ki akşama kadar işin bitecek, o zaman senin teknede mangal yapalım. Bir kaç arkadaşı da çağıralım. Olur mu?"

Gözlerini kırptı bir kaç kere. Sanırım bu planı beklemiyordu. Ama ben bir süre Hosef ile yanlız kalmak istemiyordum.

- Süper bir fikir. Tamam sen kendi arkadaşlarına söyle. Bende bizim çocuklardan üç beş kişiye söylerim. Haberleşiriz."

- Tamam. Kolay gelsin size"

dedim.

Dudağıma yumuşak bir dokunuş yaptı ve hemen evden çıktı.

Bir süre arkasından baktım. Banyodan tam anlamıyla çıktığımda Mete kafasını koltuğa yaslamış bana bakıyordu.

- Tekne de plan ha?"

- Evet. Yanlız kalmak istemiyorum. Bir kaç gün sonra Malta'ya geri döneceğim. Görebileceğim kadar çok görmek istiyorum Hosef'i. En azından bugünlük yanlız kalmayalım. Kafam çok karışık Mete."

- Biliyorum Beril. Farkındayım. Tekneye kimleri çağıracaksın?"

- Sen, Eylül, Emre, Betül. Jane burada mı?"

- Evet burada."

- Tamam onu da çağırırız. Kafamı meşgul edecek şeylere ihtiyacım var."

- Emin misin? Jane biraz şey... Yani. Anlarsın işte yabancı mantıkta birisi. Türkiye'ye beni görmeye geldi ancak karım olacak hali yok yani. Hosef ilgi alanına girmiş gibi görünüyor biraz, sanki..."

425 Gün (Tamamlandı) #Wattsy2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin