27; Cat Fight!

88 16 0
                                    




Sabah uyandığımda, sunum yapacağım için eşofman yerine kot pantolon ve gömlek giymeye karar verdim. Saçlarımı açık bıraktım. Hafif bir makyaj yaptım. Tabi ki de bünyem bu kadar hazırlanmaya alışık olmadığı için, derse neredeyse geç kalıyordum.

Riley, sınıfa girmeden tam 10 saniye önce en arkaya oturmuştum. Sunum yapacağımı unutmuştur diye içimden geçirdim. Eh bir umuttur insanı yaşatan. İçeri girer girmez gözleriyle beni taradı ve bulduğunda ağzının kıvrımı belli belirsiz yukarı kaydı.

- Beril, tahtaya çık ve sunumuna başla"

diye emretti.

Yerimden kalktım ve tahtaya geçip sunumu sınıftaki öğrencilerle paylaştım. Ödevimi soru cevap şeklinde hazırlamıştım. Pek tercih edilen bir yöntem değildi ancak bana zaman kazandırıyordu.

Anlatmamamı bitirdiğimde, teşekkür ederek yerime oturdum. Sınıftan çıt çıkmıyordu. Sonra herkes bir anda alkışlamaya başladı. Belli ki beğeni almıştım. Riley de tatmin olmuştu ki bana göz kırptı. Boğazıma kazar kızarmıştım.

Böyle giderse okulda sürekli domates gibi dolaşacaktım. Bu adamla ne zaman karşılaşsak beni kırmızıya çeviriyordu.

Benden sonra anlatacak pek bir şey kalmadığı için dersi erken bıraktı. Sınıftan çıkacaktım ki;

- Beril odama uğrar mısın?"

diye sordu.

'Hayır, uğramak istemiyorum!' diyemeyeceğime göre

- Tabi ki de hocam. Çıkışta gelirim"

dedim. Tatmin olarak kafasını bir kere salladı ve sınıftan çıktı.

Sınıf arkadaşlarım pek oralı olmamıştı. Bir kaç kişi soru sorarcasına yüzüme bakmış, sonra da normale geri dönmüştü.

Okulda öğrencilerin, hocaların odalarında olmaları gayet normaldi. Ek kredi almak isteyenler, not için yalvaranlar, sınav kağıdına itiraz edenler, sunum için soru sormak isteyenler... Her türden sorunun çözümü için tek yer; muhatap hocalar ve ofisleriydi.

Sıkıcı bir günün ardından; kampüste olup arkadaşlarla muhabbet etmek yerine bu adamın ofisinin önünde beklemek kadar boktan bir şey yoktu.
Burada olduğumu öğrendiğinden beri tam 35 dakika geçmişti. Farklı işkence yöntemlerini üzerimde deniyor olması da ona olan sevgimin artmasına(!) sebep oluyordu.

Kırk beşinci dakikanın sonunda; beni içeri alma inceliğini gösterdi. İçeri girdiğimde, duvarlardaki maskeler ilgimi çekmişti. Önümdeki bir maskeyi inceliyorken;

- Hiç ders bırakmamışsın. Çabanı takdir ediyorum."

dediğinde

- Teşekkürler"

diye mırıldandım.

- Şimdi benim burada ne işim var diye merak ediyorsundur?"

- Evet."

- Peki o zaman lafı çok uzatmadan konuya gireyim. Bugün beni etkiledin. Sunumunu çok beğendim. Sonet'ler; öğrencilerin korkulu rüyasıdır. Ama sen kısa zamanda sunumu başarılı bir şekilde yönettin. Bundan sonra dersime girmeden önce benim odama uğramanı isteyeceğim. Bir nevi asistanlık gibi düşün. Senenin sonunda +2 kredin olacak. Kabul mü?"

- Artı iki kredi mi? Hmmm... Bu işime gerçekten yarayacak gibi görünüyor. Kabul ediyorum hocam."

- Hocam değil! Riley."

425 Gün (Tamamlandı) #Wattsy2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin