Bölüm 1 : Öfke

26.6K 407 77
                                    

Lanet olsun kardeşime bir pislikmiş gibi davranmalarından nefret ediyorum. Bende onların öz kardeşi değilim fakat evrenin ilk ve tek Ateş Perisi olduğum için kimse bana ağzını açıp birşey söyleyemiyor.Fakat kardeşim Brayde, bana benzemesine rağmen o bir Ateş Perisi değil bu nedenle ona böyle davranıyorlar. Dövüş eğitimlerinde üvey kardeşlerim Venessa ve Alice kasten Brayde'in canına okumuş.Bunun hesabını verecekler... Artık katlanamıyorum. Üvey anneme yani Güneş Tanrıça'mıza karşı beni kışkırtıyorlar.Tanrıça'mız ise ben farklı olduğum için her yaptığım saygısızlığa hoşgörülü yaklaşıyor. Bu bazen sinir bozucu oluyor... Çünkü aslında beni hiç sevmediğini biliyorum... Zaten bende ona bayılmıyorum. Onun üvey kızı olarak yanında yer almasaydım sokaklarda Brayde'le sürtüyor olacaktık. Bir şeye mecbur olmaktan nefret ediyorum. Bugün ben Avlanma üzerine çalışırken - biz saf enerjiyle beslenir bu nedenler Anodite isimli yaratıklarla besleniyoruz.- tam uzun uğraşlarla sessizce yaklaşabildiğim Yavru bir Anodite'ın üzerine atlayacaktım ki Alice - ki kendisi su perisi bozuntusudur. - o aşırı ince çtlak sesiyle bağıra bağıra seslenmesiyle - bunu bilerek yapıyor biliyorum .- bardağı taşıran son damla oldu. Zaten Ateş ve Su hiçbir zaman uyumlu bir ikili olmamıştı. Kafa yapımız Alice'le hiç uyuşmazdı. Ürkerek kaçan Anodite'den gözlerimi ayırarak ona pis pis baktım. Tam bir salak gibi sırıtıyordu. - Hani şu güzel ama aptal olan,her erkeğin o tür kızların peşinden koştuğu tipler vardır ya işte bu tanım tam olarak Alice içindi.- Onun ve yandaşı Venessa'nın kardeşime yaptıkları yetmiyordu sanki. Tanrı aşkına ! damarıma basmaya bayılıyordu. Elementimden kaynaklanan asabi ve şiddete meyilli bir karakterim vardı. Hışımla ona dönüp üstüne doğru kelimenin tam anlamıyla uçtum. Merkürün tümünü kapsayan Güneş Krallığı'nın en önemli yasası, Gereksiz yere ve karşı elementlere karşı - ateş/su toprak/hava gibi yani bu konuda sadece iki tane örnek verebiliyorum çünkü elementlerin tarihçesi dersinde genelde uyuyorum. - gücünü kullanmak yasaktı. Bende tam olarak bu yasağı çiğniyordum. Zaten kurallara hiçbir zaman uymayı sevmiyordum.Bu tür şeyler bana aykırıydı. Lanet olsun bunun yüzünden başım çok büyük derde girecekti fakat kolay sinirleniyor ve mantıksızca hareket ediyordum. Alexandria işte bununla ünlüydü. Aslında ben kızmen bir ucube oluyordum herkesin gözünde benden çekinmeyen bir tek Güneş tanrıçası ve kardeşim Brayde vardı. Alice'nin üstüne uçarken yumruğum alev aldı ve onun bebeksi beyaz tenli yüzüne sıkı bir yumruk atmamla yüzünde kalıcı olacağını adım gibi bildiğim bir yanık izi oluştu. Küçük bir küfür savurdum. Yaptığım korkunç hatanın farkındaydım fakat pişman değildim. Ben asla yaptığım bir şey yüzünden pişman olmam. Yüzündeki yanık bölümü tutarak haykıran Alice'e baktığımda etrafa Güneş Krallığı muhafızları doluşmuştu. Alice'in arkasında şok olmuş bir halde bana bakan Brayde'i görmemle ayaklarımın bağı çözüldü.Dizlerimin üstüne çöktüm.Islak toprağı ellerim arasında sıktım. Hiçbir şey umrumda değildi.Fakat Brayde... Onun için her şeyi yapardım...

arkadaşlar lütfen yorum yapın ilk hikayem çok güzel olacak eminim bundan :))) lütfen okuyun :)

Ateş PerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin