--------BRAYDE'İN AĞZINDAN--------------
İşte şimdi boku yedik. Muhafızla birlikte odaya girdiğimde Ablamın olmadığını anladım. Ve yüzüme masum bir gülümseme takınarak;
Brayde- Gördüğünüz gibi odamda kimse yok.
Muhafız gözlerini şüpheyle odada gezdirdi. Bir kez daha... Sanırım ablamdan yayılan saf enerjiyi fark etmiş olmalıydı. Zaten ablamın yanında durduğum zaman tenim karıncalanır ve ürperirdim. Bu ablamın ateş elementinin verdiği saf güçten kaynaklanıyordu.Aynı şey muhafızada olmuş olmalıydı.
Muhafız- Bayan Brayde çok özür diliyorum ama Tanrıçamız üst düzey güvenlik önlemleri almamızı emretti.
Brayde- sonun değil dostum.
Tanrıça diye hitap ettiğimiz kadın gerçekte bir tanrıça değildi. O kıçından büyük egosu nedeniyle Ona kraliçe yerine tanrıça diyorduk. Güneş tanrıçası... Apollo'ya olan gili aşkını bilmeyen kalmamıştı tanrışamızın. Kendine bu yüzden güneş tanrışası diyordu ya... Tanrım ! Tam bir fiyasko ...Genelde muhafızlarla samimi konuşurdum. Bu pek de alışılmış birşey değildi. Ve bu da muhafızın kızarmasına neden oldu. Kirli sakalını sıvazladı ve sıkıntılı bir şekilde konuştu.
Muhafız- Bayan Brayde... Bu güvenlik önlemleri sizin için de geçerli. O yüzden...
Brayde- ne yani beni kovuyor musun?
Muhafızın işini dahada zorlaştırıyordum. umarım blöfümü yutardı.
Muhafız- üzgünüm. öyle demek istemedim ama sarayda muhafızlardan başka kimse olmamalıymış. Tanrıçanın özel emri.
Sanırım planım işe yaramamıştı. Ablamın buradan sağ salim çıkacağını umarak Muhafızın bana dışarıya kadar eşlik etmesine izin verdim.
-------ALEX' İN AĞZINDAN-----
Lanet olsun. Az daha yakalanıyordum. Pencereden çatıya tırmanırken bacağımı kiremitlere kestirmiştim. Ve sıcak kanın bacağımdan yavaşça süzülmesine izin verdim.
Artık saray kapısını kullanamazdım. Aptal değildim. Bir yolunu bulmalıydım.
Çantayı omzuma attım ve bacaklarımla kendimi iterek yandaki ağaca atladım. Düşündüğümden hızlı ir atlayış olmamıştı. kollarımla ağacın dalını kavradım. Düşersem bir yerim kırılabilirdi. Kolay iyileşiyorduk çünkü biz periydik. Fakat düşmem beni görmeleri demekti. beni görmeleriyse ölmem demekti. Bu zırvalıklara kafa yormayı bırakarak huysyzca kıpırdandım. Kollarıma kıramp giriyordu. bacaklarımı dala sarmalayabilirdim fakat çantanın ağırlığıyla hareket etmem zorlaşıyordu. Ateş bükerek uçabilirdim. fakat bu herkesi etrafıma toplardı. Daha yaşım küçük olduğundan kanatlarım da yoktu.
Periler kanatlarını gizlerler. Kanatları ve kanat dipleri onların zayıf yanıydı. Bu nedenle kanatlarını güvende tutmak için onları görünmez kılarlardı. Ama kanatlar henüz yeni oluştuysa bu görünmez kılma işini yapmak çok zor hatta imkansız olurdu.
Çantayı bir şekilde yere atmalıydım. ama bunu yapabilmem için kollarıma ihtiyacım vardı. Ve şuan onlarla hayata tutunuyordum. O an iki kolumun daha olmasını o kadar çok istemiştim ki....
Çantanın ağırlığını unutmaya çalışarak Son bir deneme daha yaptım ve bacaklarımı dala dolamaya çalıştım. Çabalarım sonuç vermişti. Yaşasın...! ups.
galiba dal kırılıyordu. Hay lanet !
panikle gözlerimi kocaman açtım. Dala doladığım ayaklarımla tutunurken kollarımı serbest bırakıp baş aşağı durmaya başladım. Dal kırılmak üzereydi. Şansım varsa diğer dala - kalın olana - atlayabilirdim. Tanrı aşkına Alex burada şanstan mı söz ediyorsun!! Şans mans yok sende! herşey yine sana kaldı .. harika !
Dal kırılmadan 5 saniye önce sallanarak diğer dala zıpladım ve ellerimin üzerinde durdum. Aslında çok akrobatik hareketler yapıp kendimi alkışlardım ama şu lanet olasu çanta çok ağırdı. Hep Bay Ted yüzündendi biliyordum !!
Yinede zaferle gülümsedim. ve ayaklarımın üzerine indim. Dala oturup çantayı aşağı attım ve beklediğimdende dehşet bir gürültüyle yere indi. İşte bu hiç iyi değildi. O an durum anlıma kocaman bir şaplak indirmemek için beni neyin durdurduğunu bilmiyordum.
Çantanın sesini duyan iki muhafız ağacın altına gelmiş etrafa bakınıyorlardı. Çantayı görmeleriyle az daha aşağı düşecektim.
Sanırım sesimi duyan muhafızlar başlarını yukarı kaldırdılar ve içlerinden birisiyle göz göze geldim.
Muhafız adeta haykırıyordu.
Muhafız- işte orada Ateş Perisi orada. lanet olsun yakalayın şunu !
O an bilmediğim küfürler üremiştim. Bağıran muhafıza bir güzel sövdüm. Yakınlardaki üç muhafız sesi duyup geliyordu.
Aferin sana Alex. Tam bir aptalsın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Perisi
FantasíaBir peri ne kadar normal olabilir ? Peki ya perilerin arasında onu diğer perilerden de ayıran özellikler taşıyan Alex , kendini nasıl normal hissedebilir ? Normal kelimesinin söz konusu bile olmadığı bir dünya sizi bekliyor.Alex ilk ve tek Ateş peri...