Leo tüm gününü öylece somurtmakla geçirmişti. Hiç keyfi de yoktu son günlerde... Son günler demek yanlış olur aslında, Kevin'ın da gruba istemedende olsa dahil olduktan sonraki günlerde desek daha doğru olur... Kevin halinden memnun gibiydi. Yinede güvenmiyordum ona !
Ormanda Eartha'nın dayanamayıp canını okuduğu ve bayılttığı iki periye çip yerleştirmiştik. Ve GPS'ten gelen sinyallaere göre düşmanların üssünün yerini tespit edebilmiştik. Şimdiyse hepimiz geniş ahşap bir masanın önünde toplanmış planımızı son kes gözden geçiriyorduk. Evet Eartha büyük bir hata yapmıştı ama hatasının sonucunda işimize yarayan bir sonuç elde etmeyi başarmıştık. Yinede Kevin'ın gruba dahil olması nedeniyle her şeye Pollyanna gibi yaklaşamıyordum.
Leo elindeki kırmızı renkli kalemle düşman topraklarını gösteren haritada biryerler işaretliyor ve aynı zamanda kibarca emir veriyordu. Leo lider olmak için yaratılmıştı doğrusu...
Leo- iki ana giriş ve bir de erzak deposuna giden bir kapı var. Erzak deposuna girebilirsek oradan ana su borusu hatlarına çıkabiliriz. Yanlız ondan önce kaç saat aralıklarla su geçtiğini veya vanaların hangi saatlerde açıldığını öğrenmeliyiz. Bunun hakkında bir fikri olan var mı ?
Faren- Galiba sabah saatlerinde vanalar açılıyor. Ve akşam herhangi bir saatte vanalar kapatılıyor olabilir.
Gwen- neden hep açık tutmuyorlar ki... Böylece zayıf noktaları kalmazdı... Tanrım bnlar resmen aptal...
Ebba kardeşine bakmadan cevapmladı.
Ebba- Tasarruf ediyorlar. Geceleri kimse suyu kullanmıyor. Aynı zamanda aralarında bize bilgi sızdıran su periler varsa gece kaleyi içten çökertme gibi bir şeyleri olmuyor. Çünkü su yok...
Faren- akıllıca....
Kevin- ne kadar büyük barınma alanı, o kadar çok zayıf nokta...
Kevin'a çevrilen gözleri görmezden gelmeye çalışan Kevın dudaklarını ıslattı ve birşey söyleyecek olsada son anda vazgeçti.
Gwen- Yanlız boruları görüyorsunuz değil mi ? Çok dar... Yanlız ben sığabilirim oraya...
Ebba- hayır çok tehlikeli ! tek başına gidemezsin!
Leo- başka şansımız yok Ebba... masum insanlar için bunu yapmak zorundayız...
Ebba Leo'ya yönelttiği bakışlarıyla onu öldürme isteğimi arttırıyordu...
Ebba Leo'nun söylemesine karşılık hemen kabul etti. Pislik ! Başkası söylese kabul etmezdi biliyorum !
....
Alex- pekala... Yanlız Brayde ve Babam orada olacak mı ?
Leo- bunu bilmiyoruz...
Leo bana öyle bir bakmıştı ki... Leo çok anlayışlıydı. Ne demek istediğimi hemen anlamıştı. Onlara zarar vermek istemiyordum. Ve belkide bu periler arasındaki savaşa katılamayacaktım. Kevin'la Olimpos'a gitme ihtimalimiz vardı. Ve umarım savaşla aynı güne denk gelmezdi bu Olimpos seyahati...Yoksa Brayde'i görme şansım olmayacaktı. Hem belki onu inandırabilirdim.Babam resmen beynini yıkamıştı kardeşimin... Ah... Babam vardı birde... Ona karşı asla savaşmazdım. Zaten o sıradan bir insandı... Bu perilere yasaktır. Periler insanlara hiçbir şartta saldıramazlar. İnsan, periye saldırırsa peri sadece kendini savunma hakkına sahiptir. Ve babam bana savaşta saldırmaya kalksaydı ben ne yapardım bilmiyorum... Kahretsin... Ben böyle hayal etmemiştim ki !!
Leo güven veren bir tavırla elini yanağıma koyduğunda tıpkı filmlerdeki gibi... etrafımızda kimse yokmuş gibi hissediyordum adeta... Ve o an farkına varmıştım. Gözlerim istemedende olsa dolmuştu.Leo hemen bunu fark etmiş ve kimseye belli etmeden gözyalarımı nazikçe silmişti. O da biliyordu herkesin içinda ağlamayı sevmezdim. Ağlayınca güçsüz olmazdınız fakat herkes öyle sanırdı. Ağlıyorsanız eğer... Uzun zamandır güçlü olduğunuzdan ve artık yorulduğunuzdandır. Evet yorulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Perisi
FantastikBir peri ne kadar normal olabilir ? Peki ya perilerin arasında onu diğer perilerden de ayıran özellikler taşıyan Alex , kendini nasıl normal hissedebilir ? Normal kelimesinin söz konusu bile olmadığı bir dünya sizi bekliyor.Alex ilk ve tek Ateş peri...