Bölüm 17: İtiraf

2.9K 138 16
                                    

ARKADAŞLAR UMARIM HİKAYEMİ BEĞENİYORSUNUZDUR. BU ARADA YORUM ATMANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR. FAKAT HİKAYE HAKKINDA YORUM YAPARKEN TAHMİNLERİNİZİ SÖYLEMEYİN SÜPRİZLERİMİ KAÇIRMAYIN. TEŞEKKÜRLER. :D ASDFGH 

---

Terleyen ellerimi kot pantolonuma sildim ve yakınlardaki bir banka oturdum. Leo'da benimle birlikte banka yayıldı ve ileride kırıntıları yiyen güvercinleri seyretmeye koyuldu. Gözleri mavinin tonlarına bürünmüştüm. Her tonu bulabilirdiniz mavinin. Daha önce Leo'nun gözlerinin bu kadar etkileyici olduğunu ark etmemiştim. Oysa yeni tanıştığım insanların hep gözlerine dikkat ederdim. Buna örnek olarak gülümseyebilirsin fakat gülümsemen gözlerine ulaşmazsa bunu anlayabilirler. Üzgün durursun fakat gözlerin seni yalancı çıkartabilir. Yalan söylerken gözlerini kaçırman da seni ele verir. Gözler sizi yansıtan asıl şeylerdir. Duygular ve düşünceler istemedende olsa gözlerden geçer... Gözler yalan söylemez... Neyse göz demişken onun gözleri mavi benimkilerse sadece kahverengi. Hıh adalet mi bu şimdi !! Neyse göz rengimden yakınmak yerine asıl konuya geçiş yapmalıydım. Söyleyebileceğimden emin değildim.

Alex- ııı... şey şimdi... ben aslında....bir...yada neyse boşver...

Leo- yo yo hayır devam et...

Alex- bu ikimiz içinde iyi olmayacak boşver gitsin.

Leo- senin olduğun şeyde bende varım.

Kafamı olumsuz anlamında sallayıp dolmuş gözlerle ona bakıp kaldım. Düştüğü durum onu mahvedecekti ve ben bunu ona anlatarak ona haksızlık yapmak istemiyordum. Hem sonunda ne olacağı bile belli değildi.Paniklwyip ayağa kalktım. O an düşündüğüm ne varsa söyleyecekmiş gibi hissettim.

Alex- yapamam.

döndüm ve onun gözlerinin içine baktım. bu derdimi anlatmanıın en güvenli yoluydu. Beni anlamalı ve daha fazla ısrar etmemesini umuyordum.

Saçlarımın arasında dolaştırdığım parmaklarım buz kesmişti. İzinsizce birkaç damla süzüldü gözlerimde ve boynumu eğdim. Saklanmak istedim. Bu kadar bencilce davranabileceğimi bilemezdim. Kendimden nefret ediyordum.Neden normal bir insan değildim ki !! Hadi onu da geçtim neden normal bir peri değildim ki !!

Çünkü bok vardı Alex !! - harika iç sesim bana çok yardımcı oluyordu - 

Leo- Alex ... belli ki bir yük var omuzlarında ve tek başına taşımaktan yoruldun. Anlıyorum. Yükünü paylaşabilirim. Seni teselli edebilirim ne bileyim. Paylanço olup seni güldürebilirim ama...

Duraksadı ve yavaşça ayağa kalkıp yanıma geldi. Panikleyip başımdai saçlarımın arasında gezdirdiğim ellerimi yavaşça indirdi. Ve yanağımdan süzülen bir damlayı parmağının ucuyla sildi. Ve bana sarıldı. 

Leo- yeter ki ağlama Alex... Parçalanıyorum... ağlama işte... 

O anda gözyaşlarım sel oldu ve içimde biriktirdiğim herşeye  ağladım. İçim çıkana kadar. Yinede kendime engel olup anlatmamaya karar verdim. 

Leo- bak ne diyeceğim. Lunaparka gidelim mi ?? Ne bileyim gül biraz. Sonra istersen kendin anlatırsın derdini bana... Ama ağlamadan olur mu ??

Kafamı salladım. Basketbolu merak ettiğimden daha fazla lunaparkları merak ederdim. Gezegenimde fazladan heyecana gerek yoktu. Bu yüzden lunapark da yoktu. Zaten normal yaşantımızda ekşın yaşıyorduk...

Leo yavaşça benden sıyrıldı ve iki adım atıp arkasını döndü.

Leo- ee hadi ama... lunaparklar sana gelmez değil mi ??

Ateş PerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin