Ateş Perisi

Bölüm 36 : Başımız yine belada...

Ah tanrım !! Çok yorulmuştum doğrusu. Saatlerdir bir şeyler bulmaya çalışıyorduk. Başta bu plan içime sinmişti fakat şimdi sanki zaman kaybediyormuşuz gibi gelmeye başlamıştı. Üstelik Ebba'yla aynı ortamda bulunmak sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Leo ve benim için dediklerini unuttum sanmıyordu umarım... Yinede yapabildiğim kadar kafayı o konulara takmamaya çalıştım. Aşk hep hata yaptırırdı. Ve biz bir grupsak takım arkadaşlarıma güvenmek zorundaydım.

Allison bana güveniyordu. Ve biz burda bu işleri hallederken o da evine dönüp çaktırmadan bilgi toplamaya çalışıyordu. Allison'a güvenmek zorundaydık. Planın önemli bir kısmı aslında onun elindeydi. Ve Allison'ı tanıdığım kadarıyla sorumluluk almaktan ve baskı altında hissetmekten nefret ederdi. Böyle olduğu zaman ya fenalaşır yada sitresten ağlardı. Aslında bahsettiğim gibi güçsüz değildi Allison... Öyle olsaydı ailesiyle ve benimle ilgili öğrendiği şeyler karşısında yinede bize yardım etmeye çalışmazdı değil mi...? Sonuçta böyle işler Allison'ın karakterine pek uymuyordu. Muhtemelen hayatında hiç silah kullanmamıştı bile...

ALLİOSON'IN AĞZINDAN

Allison- ee baba bu silahları nasıl kullanıyoruz bana da gösterecek misin ?

Alex'le birbirlerine giren küçük teyzem Katy, araya girerek durumu kurtardı.

Katy- Hadi ama Ives... Allison yeterice büyüdü... ona hala küçük bir çocuk gibi davranıyorsun. Bu tür konuları öğrenme vakti geldi de geçiyor bile... 

Babam isteksizce başıyla onayladı ve elindeki bıçağa çok dikkatli bir çekilde az miktarda mavi parlak sıvıyı damlattı. 

Ives- Pekala Allison... Bu işe gireceksen başta bilmeni isterim ki annen gibi seni de kaybetmek istemiyorum. Bu yüzden riskli ve tehlikeli işlere girişmeyeceksin.

Katy ukalalığıyla yanıtladı. Bazen bana Alex'i hatırlatmıyor değildi hani...

Katy- Ah Ives... Evet tabi... o işler benim işim zaten...

Katy bunu der demez bana göz kırptı. Normalde bu kadını çok seviyordum doğrusu. Fakat o arkadaşlarımı öldürmek istiyordu.O yüzden yinede hiç belli etmemeye gayret gösterdim. Nasıl bu kadar soğuk kanlı kalabiliyordum kendime şaşırıyordum doğrusu... Soğuk davranırsam Katy kesinlikle anlardı bir şeyler...Zaten işime de geliyordu. Onlara ne kadar yakın olursam, bu işler hakkında ne kadar bilgi toplarsam takım için o kadar faydalı olacaktı. Bende böylece periler grubunun tek insan üyesi olarak saygınlık kazanmış gibi birşey olacaktım. Her neyse... 

Allison- peki baba... Sen nasıl istersen...

Bu cümleyi hayatımda kim bilir kaç  bin kez kurmuştum... Etkisini de yitirmişti aslında...

Ives- öyleyse başlayalım.

Babam mavi sıvı damlattığı bıçağı bana gösterdi ve bu mavi sıvının perileri geçici olarak felç ettiğini anlattı. Aslında kalbe saplanan bir mavi sıvılı hançer periyi tamamiyle felç etmeye yeterdi... Peki bu sıvı da neydi böyle... Belki bunu öğrenirsem panzehir falan üretebilirdi Jack ve Faren...Nede olsa grubun beyin takımı gibi bir şeylerdi...

Allison- bu insanlara da zarar veriyor mu peki ?

Katy- bizde hiçbir etkisi yok tatlım. 

Allison- Bu mavi sıvı neyden yapılıyor,bunu nasıl keşfettiniz ki ?

 Ives- Biliyorsun bu mesleğin ailemizde köklü bir geçmişi var. Atalarımız bunu bulmuş. Bizede bunu kullanmak düşer.

Allison- nereden kullanıyorsunuz işte...