Adrian'ın mavi gözleri beni benden alıyordu.O kadar muhteşemdi ki...
Nefesimin kesildiğini hissediyordum.Bana gülümsedi.O kadar, o kadar yakışıklıydı ki...
Eliyle çenemi tutup yukarı kaldırdı.Açık kalan ağzımı kapattı ve gülümsedi.Ah,o kadar muhteşem gülümsüyordu ki...
Kendime gelmeye çalıştım fakat bunda o kadar başarılı olduğum söylenemezdi.
Gözlerimi gözlerinden çekmeyi başardım ve yutkundum.Varlığı düşüncelerimi etkiliyordu.
Onu inceledim.Siyah pantolonunun üzerine giydiği larcivert tişörtü ve deri ceketiyle o kadar muhteşemdi ki...
Tamam bu kadar yeter dedim kendi kendime.Ona zar zor da olsa gülümsedim.Bana karşılık verdi.
"Çok güzel olmuşsun"
dediğinde durdum.Konuşamıyordum sanki.Gözlerimi kapatıp kafamı toparladım.
"Ah,teşekkür ederim.Sende çok yakışıklı olmuşsun"
dedim.Elini belime koydu.İçimi kaplayan saçma duyguyu defetmeye çalıştım.Bir şeyler yanlış gibiydi.
Olmaması gereken birşey olmuş gibi,yapmamam gereken bir şeyi yapmışım gibi suçlu hissediyordum.
Kalbimde oluşan saçma bir duygu vardı.Ne olduğunu çözemediğim bir şey...
Beynimin içinden bir ses durmamı söylüyordu.Yanlış yaptığımı söyleyip duruyordu.
"Bir sorun mu var?"
Onun sesini duyduğumda tüm o düsünceler uçtu gitti.
"Hayır,bir sorun yok.Sadece biraz heyecanlıyım"
dedim
Aptal,aptal,aptal...
Bana hınzır bir gülümsemeyle baktı.Karşılık vermeye çalıştım ama yüzümün buruştuğuna iddaaya girebilirdim.
Benden tiksinmemesi için dua ettim.Belimi kavrayan eli aklıma geldiğinde kesik kesik nefes almaya başladım.
Bu çocuğa karşı farklı bir çekim hissediyordum.
Bara girdiğimizde bütün yüzler bize döndü.Ciddi anlamda bize döndü.Şarkıyı söyleyen çocuk bile şarkıyı kesmiş bize bakıyordu.
Ayaz'ı gördüğümde gülmemek için sertçe dilimi ısırdım.Ah,kan tadı...
Herkesin şaşkın bakışları altında barın en ücra köşelerinden birine doğru ilerledik.Rahat koltuğa yayıldı ve yanına oturmamı işaret etti.
Fazla sessizdi ama bu hoşuma gidiyordu.Yanına oturdum.Beni kendine çekti.Ve farkettim ki onun kollarındayken huzurluydum.
Bana verdiği huzur o kadar farklıydı ki...Sanki hiç yanımdan ayrılmayacaktı.Aramızda bir bağ var gibi...
Bunu onun da farkettiğini biliyordum.Sadece benimle konuşmasından bunu anlamıştım.Hemde bu kadar çabuk.
"Biliyor musun?"
dedi sessizliği bozarak.
"Sana karşı bir çekim hissediyorum.Sanki aramızda bir bağ varmış gibi."
Kafamı kaldırıp ona baktım.Aynı şeyi düsünüyor olmamız bir tesadüf olamazdı değil mi?
Bana gülümseyip yanağımı okşadı.Bakışlarımı bardakilere çevirdim.Herkes işine dönmüş gibiydi.Ama hala bize bakıp kontrol edenler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞUM LEKESİ -ANAHTAR EFSANESİ
FantasiaUzun yıllar önce bir kral yüzüne dağılan özel bir aile... Bu ailenin en özel üyesi... Keşfedilmemiş yetenekler... Yeni dünyalar... Kabullenilmeyen aşklar...