Bu bölümü canım arkadaşım gullerinicinden'e ithaf ediyorum.Beni desteklemeye devam et lütfen
Adımlarımı sıklaştırmak zorunda kaldım.Birilerinin beni tanıması an meselesiydi.Yurttan elimde sadece telefonla çıkarken ne düşünüyodum acaba?Ah doğru diğerleriyle kavga etmiştim ve sinirliydim.
Neyse şu an bunları düşünecek kadar vaktim yok.Bi an önce SM'e ulaşmam lazım bu kapşon beni daha fazla saklayamaz.Şu kız bana mı bakıyo yoksa?Eyvah şimdi yandım!Yok yok arkadaki vitrine bakıyomuş.Ucuz kurtuldum valla.Ben Park Chanyeol ve şu an beş parasız bi şekilde Cheongdam-dong'a doğru yürüyorum.Trainee yıllarıma geri dönmüş gibi hissediyorum.Tamam belki ünlü değildim;ama yine de mutluydum.Yani şu anki durumumun tam tersi.Hepsi Yoo Minah'ın suçu.
Bi saniye...
Ben yine mi Minah dedim?Aish şu kız!Bi aydır beynimi kendisiyle meşgul ediyo.Onun yüzünden değerli beyin hücrelerim yıpranıp yaşlanıyo.Odaklanman gerek başka şeyler de var.Kendine gel Chanyeol...
İşte sonunda SM'in binası da göründü.Şimdi tek yapmam gereken sağ salim ve farkedilmeden oraya varmaktı.Bi saniye o da ne öyle?Jongin değil mi şu?Yanındaki de Minah.Bi saniye onlar napıyo öyle?Sarılıyolar mı?Hem de güpegündüz sokak ortasında.Yakalanmaktan korkmuyolar mı?Bi saniye...
Şeytanca gülüşümün yüzüme yayıldığını hissedebiliyodum...
Ben onları yakaladım...
~ 4 Saat Sonra ~
"Evet çocuklar şimdilik bu kadar yeterli.Biraz dinlenelim.Öğle arası." diye ilan etti Suho.
"Sonunda.Acıkmaya başlamıştım." dedi Tao.
"Sen zaten hep açsın.Doyduğunu görmedik çok şükür." Luhan belki de sabahtan beri ilk kez konuşuyodu.Bu çocuğun nesi var böyle?
"Hyung bubble tea içmeye gidelim mi?" Sehun çoktan Suho'nun koluna yapışmıştı.Diğerleri de birer ikişer dans stüdyosundan çıkmaya başladılar.Salonda sadece Baek ve ben kalmıştık.Oh be nihayet.Sabahtan beri biriyle konuşmak için kıvranıyodum ve bingo!O kişi Baekhyun'dan başkası değildi.
"E naber?" Söze girmeye çalıştım. "Sabah pek konuşamadık."
"Ya evet." diye geçiştirmeye çalıştı Baekhyun beni.
"Canını sıkan bi şey mi var?"
"Yo nerden çıkardın?" Yalan söylediğinin hissedebiliyodum.Yapma Baek seni çok iyi tanıyorum!
"Bi şeylere sıkılmış gibi bi halin var da o yüzden." Yine de fazla uzatmamaya karar verdim. "Sabahtan beri birileriyle iki çift laf etmek için her yolu denedim.Ama görünüşe bakılırsa bana soğuk savaş ilan etmişler." dedim çantamdan suyumu çıkardım.
"Hakettin de ondan."
"NE?" Az kalsın boğuluyodum. "S-Sen ne diyosun Baek?"
"Hakkettin diyorum."
"Sakın bana o kızı koruduğunu söyleme."
"Maalesef evet koruyorum.Ve Minah'a bu kadar kötü davranman Jongin kadar benim de hoşuma gitmiyor.Söylesene kızın sana ne kötülüğü dokundu.Son bi aydır kendini düşünmekten başka bir şeye vakit ayırdın mı?Ya da şöyle diyim o cadıyla çıkmaya başladığından beri ne kadar değiştiğinin farkında mısın?"
"Ağır ol bakalım Byun Baekhyun.O cadı dediğin benim kız arkadaşım."
"Ya evet her neyse." Gözlerini devirdi. "Anlatmak istediğim şu o kız,kadın ya da her neyse onunla çıkmaya başladığından beri çok değiştin.Şu evlilik haberi de işin tuzu biberi oldu.Ben merkezli kendini beğenmiş egoist bi yaratığa dönüştün Minseok hyung haklı."
"Peki benim haklı olduğum hiç mi nokta yok?" Nasıl yani?En yakın arkadaşım bunları diyor olamazdı.
"Evet senin de haklı olduğun noktalar var.Seni zorla evlendirmek istemelerine karşı çıkman kadar doğal bir şey yok;ama unutma ki senin kadar Minah da burada mağdur durumda.Ve sen tüm suçu kıza yükleyip bir de üstüne ağzına geleni sayıyorsun.İşte burada haksızsın.Bu yüzden Jongin sabah bu kadar sinirlendi,bu yüzden Minseok hyung sabah olaya müdahale etmek zorunda kaldı,bu yüzden diğerleri seninle konuşmuyor ve bu yüzden ben bütün bunları hakettiğini düşünüyorum."
"Bunu nasıl söylersin?Hani en yakın arkadaşımdın." Zaten sinirlerim tepemdeydi şimdi iyice üst sınırlara ulaştı.Sınırlarını zorlama Byun Baekhyun.
"Hala en yakın arkadaşınım.Bu nedenle sana bunları söylüyorum;çünkü eğer bunları sana ben söylemezsem başka kimse söylemeyecek ve sen pek de hoş olmayan yollarla bunları kendi başına öğrenmek zorunda kalacaksın."
Çok geç.Çoktan limitimi aştım.
"BUNLARI BANA EN YAKIN ARKADAŞIM OLARAK SÖYLÜYOSUN HA!" Bağırmaya başlamıştım bile. "EN YAKIN ARKADAŞ!SANA EN YAKIN ARKADAŞIN NE YAPIP NE YAPMIYCAĞINI SÖYLİYİM BYUN BAEKHYUN.EN YAKIN ARKADAŞ HİÇ BİR ZAMAN ARKADAŞINI SATIP KARŞI TARAFI TUTMAZ YA DA ARKADAŞININ SEVGİLİSİNE CADI DEMEZ.EN YAKIN ARKADAŞ NE OLURSA OLSUN ARKADAŞININ YANINDA KALIR VE ARKADAŞININ SEVGİLİSİNİ DİĞERLERİNE KARŞI KORUMASINA YARDIM EDER."Yakasına yapışmıştım bile."O YÜZDEN ŞİMDİ SAKIN KARŞIMA GEÇİPTE BANA EN YAKIN ARKADAŞ ZIRVALIKLARINI ANLATMA.ÇÜNKÜ BUGÜNDEN SONRA SEN ARTIK EN YAKIN ARKADAŞIM DEĞİLSİN."
Sinirden artık titremeye başlamış olan ellerimi Baekhyun'un yakasından çektim ve arkama bakmadan odadan çıktım.Bugün bu ikinci kez kaçışımdı.
Bu sinirle dışarı çıkamazdım;eğer çıkarsam kesin birilerini öldürürdüm.O yüzden en iyisi çatı katına çıkmaktı.Asansöre binip en üst katı tuşladım.Geçen 10 saniye bana sanki bitmek bilmeyen 10 asırmış gibi geldi.Kendimi zor dışarı attım.Ve işte çatı katı...
Normal sakin bir günümde olsam burası bana huzur verirdi;ama şu an ayaklarımın altında uzanan Seul manzarasını izlemeyecek kadar sinirliydim.Sabahtan beri içimde tuttuğum öfkeyi dışarı saldım.
"HARİKA PARK CHANYEOL!BRAVO!SENİ TEBRİK EDERİM.HERKESİ KENDİNE DÜŞMAN ETMEYİ BAŞARDIN.YETMEZMİŞ GİBİ ŞİMDİ DE EN YAKIN ARKADAŞINI KAYBETTİN.GERÇEKTEN MÜKEMMELSİN.SALAK Bİ KIZIN HAYATINI MAHVETMESİNE İZİN VERDİN.BU YOLDA DEVAM ET."
Yere çömeldim.Gözlerime doluşan yaşlar görüşümü engelliyordu.Erkekler ağlamazmış.Yalan.Koca büyük bi yalan.Daha fazla dayanamadım ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim.
Bi günde iki bölüm.Hadi yine iyisiniz. ^_^
Yazarınız kendi suçlu hissetti ve geçen süreyi telafi etmek için size iki yeni uzun bölüm hazırladı.Umarım beğenirsiniz.
Yorum yapmayı ve beğenmeyi şu yazarınıza çok görmeyin lütfen :D Benim de motivasyona ihtiyacım var sonuçta.Yeni bölüme kadar görüşmek üzere.Desteklemeye devam edin lütfen.
XOXO
FH
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stuck In Reality
FanfictionYoo Minah'nın hayatı mükemmeldi. Ta ki menajeri ona o haberi verene kadar... Ve şimdi hakkında ona ezberletilenler dışında hiç bir şey bilmediği, durmadan kavga ettiği ve hiç ama hiç sevmediği biriyle hayatını devam ettirmesi gerekiyordu.Ve bu kişi...